KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, Sayın Bakanım, Komisyonumuzun saygıdeğer üyeleri, değerli bürokratlar, kıymetli basın mensupları; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, sunumunuz için teşekkür ediyorum, başarılar diliyorum.

Tarım sektörü, hayati fonksiyonların devamlılığını sağlayan beslenmenin temincisidir. Bu durum, tarımın önemini, gıda güvenliğinin önceliğini ve çiftçimize verilmesi gereken kıymeti de ortaya koymaktadır. Milliyetçi Hareket Partisi olarak çiftçimizin refahının daha da artırılmasını, tarım politikalarının bu amaca hizmet etmesini gerekli görüyoruz. Yüksek verimlilikte ve kaliteli ürün üreten, teknoloji kullanabilen, ülke insanını besleyebilen ve ihracat kapasitesi yüksek, büyümeye sürdürülebilir katkı sağlayan bir tarım politikası öngörüyoruz. Temel olarak gıda, tarım, hayvancılık ve kırsal kalkınmadan oluşan sektör, yarattığı katma değer, oluşturduğu istihdam, ihracat kapasitesi, tüketim boyutu, insani diplomasideki etkisiyle beraber üreticiden tüketiciye uzanan sevk zincirindeki paydaşlarıyla ekonominin sürükleyici unsurlarındandır.

Toprak ve su kaynaklarının etkin yönetimi, toplumun yeterli ve dengeli beslenmesinin sağlanması amacıyla gıdaya erişimin kolaylaştırılması, çevre dostu üretim modellerine geçilmesi, tarımsal üretimde dijitalleşmenin hızlandırılması ve biyolojik mücadele yöntemlerinin yaygınlaştırılması tarım sektörünün sürdürülebilirliği açısından artan öneme sahip öncelikli konulardır. Bize göre, Türkiye'nin stratejik ve mukayeseli üstünlüğü tarımdır, o sebeple tarımsal üretimi ve çiftçimizin refahını artırıcı desteklerin etkin ve verimli bir şekilde sürdürülmesi şarttır.

2025 yılı bütçesinde tarımsal destekler bir önceki yıla göre yüzde 47,5 oranında artırılarak 135 milyar liraya çıkarılmıştır. Konjonktürel gelişmeler ne yönde olursa olsun her durumda çiftçinin üretime devam etmesi için önündeki engellerin kaldırılması, faaliyetlerini yürütmesini mümkün kılacak destek ve teşviklerin verilmesi hayati önemdedir. Eş zamanlı olarak tarım sektörünün üretim, işletme ve pazarlama boyutlarıyla bütüncül bir yapıya kavuşturulması, üretici örgütlerinin güçlendirilmesi, tarımsal işletmelerin rekabet güçlerinin artırılması ve pazarlama ağlarının genişletilmesine ağırlık verilmesi gerekmektedir. Teknoloji kullanabilen, yüksek verimlilikte ve kaliteli ürün üreten, doğal kaynakların dengeli kullanımını gözeten, büyümeye sürdürülebilir katkı sağlayan bir yapıyla tarım sektöründe çağdaş değişim ve dönüşümler sürdürülebilecektir. Kalkınma planı ve yıllık programlarda yer alan tarıma ilişkin hedeflere ulaşılması, etkin tarım politikalarının yanında, şehircilik, ticaret, sanayi ve istihdam politikalarıyla uyumlu, entegre programların uygulanmasıyla mümkün olabilecektir.

Covid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşıyla başlayan gıda krizinde güçlü altyapısı sayesinde gıda tedarikinde sorun yaşamayan, kendi kendine yetebilen bir ülke durumunda olan Türkiye, aynı zamanda tarımda net ihracatçıdır. Burada yıllık programdaki rakamları ben ifade edeceğim ama sizin sunumunuzdaki rakamlar biraz daha farklı, o farkın neden kaynaklandığını da öğrenirsek iyi olur. Yıllık programa göre, Türkiye'de 2023 yılında tarım ve gıda ürünlerindeki ihracat önceki yıla göre yüzde 5,9 oranında artarak 272 milyar dolar, ithalat ise yüzde 2,7 oranında azalarak 21,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiş, 5,4 milyar dolar dış ticaret fazlası verilmiştir. 2024 yılı Ocak-Eylül döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre ihracat yüzde 7,6 artarak 18 milyar dolar olmuştur. Sizin sunumunuzda ihracat 30,9 milyar dolar, ithalat 24,1 milyar dolar olarak ifade edilmiş. 2023 yılında yüzde 0,2 oranında artan tarımsal üretimin 2024 yılında yüzde 4,2 büyüyeceği tahmin edilmektedir. Tarımsal katma değerin gayrisafi yurt içi hasıla içindeki ağırlığı 2023 yılında yüzde 6,2 seviyesinde gerçekleşmiş olup 2024 yılında bu oranın yüzde 5,2 olması beklenmektedir.

Türkiye, önemli bir tarım ülkesi olmasının yanında, gıda yoksulluğu çeken Afrika ile Orta Doğu, Asya ve Avrupa'nın kesiştiği kilit noktadır. Bu konumu, ülkemizi gıda lojistik merkezi ve gıda ticaretinde uluslararası bir koridor olarak öne çıkarmaktadır. Ülkemiz, önemli ulaştırma altyapısına, bitkisel ve hayvansal ürünler için lisanslı depolara ve finansal merkezlere de sahiptir. Depolama ve dağıtım altyapısının zenginliği çerçevesinde, ulaşım kolaylığı olan merkezlerde oluşturulacak gıda lojistik merkezleri aracılığıyla sağlanacak üretimin tarımsal ihracatımıza önemli katkı sağlayacağını ve dünya gıda ihtiyacının karşılanmasında önemli bir işlev göreceğini de değerlendiriyoruz. Tarımsal işletme, pazarlama ve depolamayla ilgili yatırımlar için uygun finansman imkânlarının sağlanması yanında, bu yatırımlarla sözleşmeli üretimin ilişkilendirilerek teşvik edilmesinin yerinde olacağını düşünüyoruz. Gıda fiyatlarındaki artışı kontrol etmek için gıda sevk zincirindeki fiyatların maliyet kaynaklı olmayan kontrolsüz yükselişinin önüne geçecek mekanizmalar oluşturulmalı, tarladan sofraya tüm süreçler ilgili kurumlarla eş güdüm içinde kontrol edilmeli, gıda arz güvenliği ve güvenilirliğiyle tüketicinin korunması sağlanmalıdır. Üreticilerin en kısa zincirle pazara ulaşımı, kent merkezlerine yakın tarım alanlarının kent halkını besleyebilecek üretim imkânlarına kavuşması temin edilmeli ve tüketicinin ürünleri daha hızlı, kaliteli ve ucuza temini mümkün hâle getirilmelidir. Bunun yanı sıra, tarım ürünlerinde fiyat istikrarının sağlanmasında önemli bir araç olan vadeli işlem borsaları etkinleştirilmelidir

Tohum, tarımın en önemli unsurlarından biridir. Ülkemizin şartlarına uygun, yüksek verim ve kalitede tohum, fide, fidan ve damızlık hayvan geliştirilmesi, üretimin desteklenmesi dış bağımlılığa son verilmesine yardımcı olacaktır. Şüphesiz, Türkiye bu konuda önemli adımlar atmıştır Bununla beraber, gelecek yıllara ve nesillere aktarabileceğimiz millî tohum politikasına ilişkin yapıların etkinleştirilmesi ve çeşit ıslahı konusunda daha fazla AR-GE desteği sağlanması bu süreci destekleyecektir. Tarımsal ürünlerin çeşitlendirilmesi, verim ve kalitenin artırılması, yerinde işlenerek katma değer elde edilmesi ve istihdam sağlanması, yatırım ve teknolojinin kırsal alanlara yöneltilerek tarım-sanayi entegrasyonunun sağlandığı kırsal cazibe birimleri olan tarım kentlerinin kurulması ve yaygınlaştırılmasının millî kalkınmanın stratejik bir unsuru olduğunu düşünüyoruz.

Ormanlar millî servetimizdir. Orman yangınlarına karşı önleyici tedbirlerin etkinleştirilmesini, orman köylümüzün korunmasını ve refahının artırılmasını, ormanların koruma, kullanma sürecinde orman köylümüzle iş birliği içinde hareket edilmesini gerekli görüyoruz. Ayrıca, orman kadastrosuyla genel kadastronun birleştirilerek mülkiyet anlaşmazlıklarının giderilmesini öngörüyoruz.

Su ve su yönetimi stratejik önemdedir. Su kullanımı, millî su politikası doğrultusunda, arz güvenliği ve sürdürülebilirlik çerçevesinde, suya göre üretimi ve çeşitliliği esas alan, alternatif finansman modelleriyle desteklenen, suyun tamamından istifadeye dayanan bir anlayışla gerçekleştirmelidir.

Sonuç olarak, tarımın önemine, sürdürülebilirliğine uygun politikalar, teşvik ve desteklerle Türk çiftçisi rekabet üstünlüğü kazanacak, refahı artacak; milletimizin ihtiyacını karşılamakla kalmayıp tarımsal ihracatımızın daha da artmasını mümkün kılacaktır.

Bu noktada, Sayın Bakanım, çiftçimizi ve üretimi olumsuz etkileyen önemli bir zararlıya, hususa dikkat çekmek istiyorum: Kokarca meselesi. Bu yıl fındık üreticisini zor durumda bırakan kokarca tehlikesi ülke sathında geniş alanlara yayılmaktadır; etkili, sonuç alıcı bir mücadele şarttır. Mücadelede gecikilmesinin önü alınamayacak zararlara yol açabileceği açıktır. Üretimin devamlılığı için çiftçimizin bu yöndeki mağduriyetinin süratle giderilmesi gerekmektedir. İlaç mücadelesi için beş ile ilave 10 milyon gibi bir destek yapılmıştır. Bunun için size teşekkür ediyoruz ancak bu yöndeki desteğin daha da artırılmasını beklediğimizi de ifade etmek istiyorum.

Bu düşüncelerle, tarıma yapacağınız yatırımlara, çiftçimize yönelik çalışmalarınıza Milliyetçi Hareket Partisi olarak her desteği vereceğimizi ifade ediyor, bütçemizin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Tam süresinde bitirdin.

OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Aksu, teşekkür ederim.