Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/278) ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/277) ile Sayıştay tezkereleri a) Tarım ve Orman Bakanlığı b) Orman Genel Müdürlüğü c) Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ç) Türkiye Su Enstitüsü d) Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 3 |
Tarih | : | 06 .11.2024 |
CEVDET AKAY (Karabük) - Teşekkür ederim Başkanım.
Sayın Başkanım, Değerli Komisyon üyeleri, Sayın Bakanım, çok kıymetli bürokratlar; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum. Bakanlık bütçesinin ülkemiz için hayırlı sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum ben de.
Bütçe büyüklüğü içerisinde yani 14,3 trilyonluk merkezî bütçe büyüklüğünün yüzde 2,97'si yani 438 milyar 122 milyonu Tarım ve Orman Bakanlığına ayrılmış. Yani Tarım ve Orman Bakanlığına burada ayrılan bütçe, genel bütçe büyüklüğü içerisinde düşük bir payı teşkil ediyor. Tarıma ayrılan pay 153 milyar civarında, yüzde 35,09'una tekabül ediyor; program dışı giderler ise Bakanlık bütçesinin yüzde 51,08'i. Geçen yıl da program dışı giderler vardı; bu yıl bazı bakanlıklar kaldırmış, bazı bakanlıklar devam ediyor. Bütçede asıl olan bir programa bağlı olarak giderlerin yapılması. Bu rakam ciddi bir rakam, 223 milyar 824 milyonluk bir rakam; bunun 42 milyar 988 milyonu cari transferler, 171 milyon 309 milyonu da sermaye transferleri. Detayını bizimle paylaşırsanız mutlu olacağız, detayını biz de merak ediyoruz.
Yine, 2023 yılı kesin hesabına baktığımız zaman, başlangıç ödeneğiyle harcamayı yani yıl sonunda yapılan harcamayı karşılaştırdığımızda ödeneküstü harcama var. 133 milyar başlangıç ödeneği varken 181 milyarlık bir harcama yapılmış yani 47 milyar 789 milyonluk bir depasman, aşım var. Bu niçin, öngörülemeyen neydi? Bunu buradan cevaplarsanız memnun oluruz.
Bir de sürdürülebilir çevre ve iklim değişikliği programıyla ilgili ayrılan bir pay var, 10 milyon gibi bir rakam; bu çok düşük bir pay, çevre ve iklimle ilgili sorunlar belli, bu Bakanlık bütçesinde de bu payın artırılması lazım. Bu konuyla ilgili de bir önerge vermeyi düşünüyoruz. Önergemize de destek olursanız mutlu olacağız. Hayvansal ürünlerde arz güvenliği alt programına göre hayvansal üretimin artırılması gerekiyor. Böyle bir artış var mı diye baktığımız zaman, kırmızı et üretim miktarına baktım ben özellikle: 2024 yılı tahmini için -ulaşılacak rakam- 2 milyon 41 bin ton; bir önceki yıla göre yüzde 14,38 düşüş demek bu yani düşüş var. 2023'te kırmızı et miktarı 2 milyon 384 binmiş, 2025 yılı için baktığımız zaman da bu rakamın yine altında olan bir rakam söz konusu. Burada da hep söylüyoruz, "Ette de ithalata 'Dur!' diyeceğiz -ihracata yönelik harcamalarımızla beraber- ihracat yapar hâle geleceğiz." diye sizin de ifadeniz vardı. Sayın Bakan, burada, bu ifadenizde "Üç yıl içerisinde ithalatı bitirip ihracatçı pozisyona geleceğiz." demiştiniz fakat bakıyoruz ki ithalat bitecek gibi değil çünkü Et ve Süt Kurumunun firmalardan bir talep toplaması var, "Et taleplerinizi bize bildirin." diye. Şimdi, bu taraftan bu talepleri bildiriyoruz. Tabii, kronik problemler vardır, geçici çözümler bulmak gerekir. 1/11/2024 tarihine kadar talepleri istemişsiniz fakat bu, hayvansal üretim, et ithalatı ve ihracata dönüşle ilgili daha radikal kararlar alınması ve daha hızlı hareket edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bunu da buradan hatırlatmış olalım.
Yine, arazi ve tohum gen bankalarında korunan bitki tohum sayısına özellikle baktım -bizim için çok önemli bu, biliyorsunuz- buradaki artış yıllar itibarıyla yeterli görünmüyor Sayın Bakanım. İşte, 2023'te 121.197 adetmiş, 2024'te 121.697, 2025'te de 122.097 yani bunun artırılabilmesi için AR-GE faaliyetleriyle buraya gerekli bütçelerin ayrılıp ıslah edilen tohum sayısının artırılması gerekiyor. Ona da baktığım zaman, en son 2025'te 597 adet, görüyorsunuz, o da hep böyle 437-537 civarında devam eden bir rakam.
Yine, cari transferler... Burada, 2025 yılına baktık, bütçe büyüklüğünün yüzde 41'ine tekabül ediyor. Burada da başlangıç ödeneği ile yapılan harcama arasında 2023 yılı için aşım olmuş, 20 milyar 358 milyon. Burada da ödeneküstü harcama var, bu hep alışkanlık hâline gelmiş, diğer bakanlıklarda da tahsis edilen ödeneğin üstünde harcamalar yapılıyor. Sermaye transferleri ciddi bir boyutta. Bunun işte 2 milyar 631 milyonu hane halkına kurum ve -işverenlere demeyeyim- iş yerlerine -diyeyim- işletmelere -diyeyim- "ödenen ödemeler" şeklinde görülüyor, bunun detayını bizimle paylaşmanızı rica edeceğiz. Yine, 173 milyarlık bu sermaye transferlerinin de 171 milyarı hazine yardımı. Mahiyeti nedir? O paylaşımı özellikle bekleyeceğiz.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Sayıştaydan iyi incelemişsin Sayın Vekilim.
CEVDET AKAY (Karabük) - Yine aynı şey cari transferler için de söz konusu. Cari transferlerde de hazine yardımı ve hane halkına yapılan yardımlar var; sırasıyla 47 milyar ve 135 milyar. Evet, yurt dışına yapılan bir transfer var -o rakamı merak ettim, araştırdım, bulamadım- o rakamın tutarı da 203 milyon 34 bin. Bu transfer neyle ilgili? 2025 yılı için de bütçe teklifinde yer almış, 450 milyon bir kalem koymuşsunuz, mahiyeti nedir? Demek ki devam edecek bir şey. Bir de sermaye giderleri ana hesabında da özellikle gayrimenkul sermaye üretim giderleri 3 milyar 714 milyon, ne tip bir üretim olacak? Geçmişte yapılan gayrimenkul üretimleri nelerdir, onunla ilgili detay paylaşalım. Bir de büyük gayrimenkul onarım giderini yüksek gördüm, 924 milyon. Yapılacak bir onarım mı var, oraya ayrılan bir bütçe olduğuna göre... Bir de yurt içine borç verme miktarı var, bu da 1 milyar 215 milyon. Bunun da detayını paylaşır mısınız?
Sayın Bakan, yirmi iki yıllık iktidarınız döneminde 7 Tarım Bakanı değişti, siz 8'incisisiniz. AKP iktidarı döneminde cumhuriyet tarihimizde bazı konularda hep ilkler oldu. İlk kez genetiği değiştirilmiş organizma ithalatı yapıldı, ilk kez Kurban Bayramı'nda kurbanlık hayvan ithalatı yapıldı, ilk kez başka bir ülkede tarım arazisi kiralandı, ilk kez saman, ot ithal edildi; bunun gibi... Yine, çok büyük bir, Tarımda Millî Birlik Projesi kapsamında bir uygulamaya geçecektiniz, Allah'tan Bakanlığın taşra teşkilatı ve birlikteki bazı yoğun protestolar nedeniyle uygulamaktan vazgeçtiniz. Yani "millî ve yerli tarım" diyerek "Semerat" diye bir holding kurup tarımı bu şirket üzerinden, üretimi, pazarlamayı ve lojistiği yapacaktınız ama Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantıyı iptal edip tabandan gelen bu protestoları dikkate alarak bu uygulamadan vazgeçti. Yine, ilk zincir marketin... Daha doğrusu şöyle: İki zincir marketle ilgili ucuz et kampanyası, projesi düzenlemiştiniz biliyorsunuz, Et ve Süt Kurumundan o marketlere ucuz et verileceğiyle ilgili. Burada da bu iki market, maalesef, Et ve Süt Kurumundan aldığı etleri kendi üretiminde, kendi ihtiyacında kullanıp piyasadan aldığı ucuz etleri de bize, halkımıza sunmuş; bununla ilgili şikâyette bulunulmuştu, bir soruşturma açılmıştı. Bu soruşturmanın akıbetini ben araştırdım, bulamadım, sümen altı mı edildi, soruşturmada son durum nedir? Bunu da bizimle paylaşırsanız mutlu oluruz.
Tabii, çok konular var. Vaktime de bakıyorum bir taraftan, vaktimi iyi kullanma açısından... Çiftçinin girdi maliyetleri çok yüksek, üretimde zorlanıyor. Çiftçinin ortalama yaşı 58'e çıktı. 4 çiftçiden 3'ü gelecek sene üretim yapmak istemiyor, kredi kaynaklarına ulaşamıyor. Bir taraftan sıkıntılar var.
Hazineden çiftçiye destek, tarımsal sübvansiyonlu destek 135 milyar civarı ama hazinenin Ziraat Bankasına ve Tarım Kredi Kooperatiflerine faiz desteği 160 milyar. Bir taraftan bu, çiftçi maliyetlerini de sürekli artırıyor; çiftçi, kredilerini ödeyemiyor. Bir taraftan Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü şubelere talimat vermiş Sayın Bakan, çiftçilerimize sübvansiyonlu tarım kredi kullandırılması gerekirken tüketici kredisi kullandırılmasıyla ilgili şubelere baskı yapıyor. Şube yöneticilerinden bize gelen şikâyetlerden bahsediyorum size. Şimdi, sübvansiyonlu kredi desteği verecekken niçin yüzde 75'ten tüketici kredisi kullandırıp çiftçiyi faiz yükü altında eziyorsunuz? Zaten çiftçi, ödemelerini yapamıyor, kredilerini ödeyemiyor, kredilerine ulaşamıyor. Bir taraftan bu yöneticiler, Bankalar Kanunu’na aykırı bir şekilde, kendi ortak olduğu şirketlere çiftçi olmadığı hâlde sübvansiyonlu krediler kullandırıyor, bir taraftan da çiftçiye vermiyor.
Yine, traktör kredilerinde de aynı şey söz konusu. Ziraat Bankasına bugün gidin, traktör kredisi talebinde bulunun, yüzde 25 öz sermaye, öz kaynak istiyor, vermek istemiyor. Bugün, İş Bankası ve Denizbankta traktör kredileri daha ucuz. Bu hatalı uygulamaları biliyor musunuz? Tarımdan sorumlu bir Bakan olarak Ziraat Bankası yöneticileriyle bu konuyla ilgili görüşmeleri, temasları yaptınız mı?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CEVDET AKAY (Karabük) - Bitiriyorum Başkanım.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen...
CEVDET AKAY (Karabük) - Sayın Bakan, sürem kısıtlı... Karabük Milletvekili olarak bölgemle ilgili bir iki şey söyleyeceğim.
Bölgemizde bazı yatırımlar var. Siz de bizim bölgemizin Bakanısınız -Kastamonu- bölgenin sorunlarını da gayet iyi biliyorsunuz. Burada, özellikle Karabük Eskipazar Adiller Göleti, Düzçam Göleti, Safranbolu Yazıköy Göleti, yine Safranbolu Ovacuma Göleti, Karabük Merkez Düzçam Göleti gibi projeler var. Ödenekler... 2007'de projeler çıkmış ihaleye, işte ikmaller var 162 milyarlık fakat hiçbir harcama yok. 2024 yılı ödeneği... 2 lira, 1 lira ödenek ayrılmış. 34 milyon bir harcama yapmışsınız Karabük Safranbolu Ovacuma Gölet sulamasına ama 2024 için hiçbir ödenek ayırmamışsınız. Buraya yapılan yatırım da boşa gidiyor. Dere ıslah çalışmalarıyla ilgili çok büyük sıkıntılar var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Lütfen selamlama yapın.
CEVDET AKAY (Karabük) - Bitireceğim, bölgeyle ilgili problem olduğu için aktarmama müsaade ederseniz sevinirim Başkanım.
Dere ıslahıyla ilgili... Karabük Eskipazar Göleti, Beşpınar köyü deresi, Karaören köyü, Soğanlı Çayı, Acıöz köyü gibi dere ıslah yerlerinde çalışmalar durmuş, hiçbir harcama yok; 100 milyonluk, 130 milyonluk bütçeler.
Yine, bizim bölge selle ilgili sorunu olan bir bölge. Özellikle Yenice Ibrıcak, Yeniköy dere ıslah çalışmaları “Ödenek yok.” denilerek yarım bırakıldı. Bu durum en ufak bir yağışta Yenice’mize felaket getirecektir. Aynı şeyler Karabük Yenice Ibrıcak köyü için, Navsaklar köyü için, Geren köyü için, Bostanbükü köyü için, Ovacuma köyü için de geçerli. Bunlarla ilgili sorunların da giderilmesini sizden istirham ediyorum. Teşekkür ederim.
OTURUM BAŞKANI ORHAN ERDEM - Sayın Akay, teşekkür ederim.