KOMİSYON KONUŞMASI

ONUR DÜŞÜNMEZ (Hakkâri) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Bakan, ben Hakkâri kayyumuna değinmek istiyorum. Üç sorum var toplamda, belki iki dakikayı aşabilirim, şimdiden biraz arkadaşların sabrına sığınıyorum.

3 Haziranda bizim belediye eş başkanımız gözaltına alındı ve siz hemen akabinde daha soruşturma numarası yokken kayyum ataması gerçekleştirdiniz, bu açık ve net bir şekilde yürütmenin yargıya bir talimatıydı ve yargı da sizi dinleyip 5 Haziranda gereğini yaptı, Belediye eş başkanımıza on dokuz buçuk yıl gibi haksız bir ceza verdi. Siz kayyum atadıktan sonra bizim orada seçilmiş belediye Meclis üyelerimize bir kayyumu geri çekme düşünceniz var mıdır? Oradaki belediye Meclis üyelerimiz de halkın oylarıyla seçilmiş, bizim belediye eş başkanımızla herhangi bir şekilde on dört yıl devam eden bir dosyadan -yargılanmasının bütün safahatlarına hâkim olan biri olarak söylüyorum- herhangi bir şekilde ceza almayacaktır. Ki ben eğer Türkiye'de adalet yerini bulacaksa beraat edeceğini de düşünen biri olarak bu soruyu soruyorum. Belediye Meclis üyesine belediyeyi bırakacak mısınız? Halkın temiz oylarıyla seçilmiş Meclis üyelerine belediyeyi yönetmeleri için ön açıcı olacak mısınız, bunu merak ediyorum.

İkinci durum, taşıma kolluk personelinin seçimlerde oy kullanmasıydı. Hepinizin bildiği üzere, malumunuz, bütün Doğu illerinde taşıma personeller gidip az bir oy farkı olan belediyelerde oy kullandılar ve bu oylarla bazı belediyeleri AK PARTİ kazanmış oldu. Bu personelin oraya götürülmesinde biz en ufak durumu da hesaba katarak soruyoruz: Oraya götürülmesindeki o harcanan para kimin bütçesinden gitti? Acaba Millî Savunmanın gerekli gördüğü bir operasyonel güç müydü oraya aktarılan yoksa sadece AK PARTİ kazansın diye taşınan seçmen miydi? Bunun hesabını nasıl vereceksiniz, bununla ilgili bir soruşturma yürütmeyi düşünüyor musunuz?

Üçüncü sorum hemen bugün meydana gelen bir olaya ilişkin. Biz, dün Genel Kurulda hayvancılıkla ilgili problemleri konuşunca ben yayla ve mera yasakları ve oradaki durumun, oradaki hayatın çekilmezliğinden bahsetmiştim. Bugün Yüksekova'da Doski mıntıkasında -Türkçe ismini bilmiyorum, bu da benim ayıbım değil- Veregoz mıntıkasında bir çoban koyunlarını otlatırken cisim patlaması sonucu ağır yaralandı ve akabinde öldü. Bu bahsettiğimiz mıntıka hayatın, yaşam merkezlerine yakın bir noktada ve bu noktada siz gerekli önlemleri almadığınız için bir çoban öldü, 3 çocuk babası olan bir çoban bugün hayatını kaybetti. Buradan Allah'tan rahmet, sevenlerine de başsağlığı diliyoruz. Bu konu hakkında üzerinize düşen yükümlülüğü yerine getirecek misiniz? Hakkâri'deki bu kara mayınları ve etrafa saçılan, haritası belli olmayan bu kara mayınları ve diğer patlayıcı cisimleri ne zaman toplamayı düşünüyorsunuz?

Teşekkür ediyorum.