KOMİSYON KONUŞMASI

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Başkanım teşekkür ediyorum.

Şimdi, biz ne kadar konuşursak konuşalım anlaşılan bu işten geri adım atma niyetiniz yok gibi anlıyorum ben. Bakın, bir kez daha söylüyorum: Bu işlem net işlem hacmini rakamlarla oynayarak düşürme işlemidir. Bakın, yasada yaptığımız şey rakamlarla oynayarak net işlem hacmini düşürme işidir. 214 milyar lira olursa ve 214 milyarın biraz altında olursa -bakın buradaki eşiklerden bahsediyorum- bu şirketler yüzde 20 dilimine girmiyor. O zaman ne oluyor biliyor musunuz? Bu şirketin verebileceği maksimum 9,5 milyar. Bunlar sabit yani bunu arkadaşlar hesaplayabilir. 214 milyar yapsa kademeli burada eşik sınırlar belli, maksimum 9,5 milyar verebilir ama bu 214 milyarın net işlem hacmi üstüne çıktığında bu katlamalı orandan dolayı işin rengi değişiyor, daha büyük bir gelir bizim hazinemize girebiliyor. Biz burada bir oyuncuyu ya da iki oyuncuyu -bilmiyorum sayılarını- yüzde 20'nin altına nasıl düşürürüz diye uğraşıyoruz. Eğer bu 2 kat olsaydı 2 kat yazardınız oraya, 6 kat olsaydı kanun teklifi 6 kat gelecekti. Tamamen biz burada rakamlarla oynayarak -göreceksiniz- birilerini bu yüzde 20'nin altına çekme gayreti içerisindeyiz. Hedef bu, yapılmak istenen bu; doğru değil. Bir şirket ihracat yapıyorsa net işlem hacminden ihracatı kadar düşürülür ya, 4 kat niye düşülür? Bir adam teşvik alıyorsa net işlem hacminden teşviki kadar düşsün. Bakın o, ona avantaj sağlıyor zaten. Aldığı kadar, kullandığı kadar, yaptığı ihracat kadar düşmemiz zaten kanunda var, zaten ona avantaj sağlıyor. Bunu 4 katla çarpmak bu tamamen -dediğim gibi- rakamlarla oynamak, birilerine burada açık, net bir şekilde kıyak geçiyoruz.

Talat Bey "Buralarda dolaşıyor, milletvekilleriyle falan görüşüyor." dedi, siz yanlış anladınız herhâlde, sizi dolaşmasına gerek yok, zaten onların lehine bir şey bu, size ne anlatacaklar, bize anlatmaları lazım. Bizlerden randevu oluşturmaya çalıştı bu firma yetkilileri. Biz görüşmedik arkadaşlarla çünkü doğru bulmayız, etik bulmayız. Bir kanun teklifi var, bu sektörde başka oyuncular var, onlar bizi aramıyor, onlar gelip bize "Ya, şöyle bir teklif var, şununla ilgili sizi bilgilendirelim." demiyor ama bu sektörde lider bir oyuncu bizimle bu konuda görüşme ihtiyacı hissediyor. Yani bu bile başlı başına bir şey değil midir sizin için? Yeterli bir neden değil midir yani bunların lehine yapılan bir uygulama anlamında bir delil değil midir? "Yüzde 20'nin yüzde 15'i kadar da işte hata olur, esneyebilelim." Ne demek bu? Yani yüzde 20'yi 23'e kadar esnetiyoruz. Ya, bu işlem hacminde -yani toplamı içerisinden bahsediyorum- yüzde 3 esnetmek bile -yani 1,8 diyoruz, arkadaşlar 1.4 katrilyon diyorlar bu şeye- 30 milyarla 50 milyar arasında oynayan bir rakam aslında baktığın zaman esnetme anlamında. Bütün oyuncular açısından söylüyorum bunu, tek firma açısından söylemiyorum. Yani niye esnetiyoruz onu oraya? Yani sürekli böyle biri, bir yere girer; biri, bir sınıra takılır; biri, bir radara da takılır; onu, o radardan çıkaralım; o, o radara takılmasın. Otobanda 120'yle giderken yüzde 10'unun aşınca nasıl 132'ye kadar ceza yemiyoruz ya onun gibi olmuş yasa, yasayı onun gibi yapmışsınız yani. Peki Şahin'i ne yapacağız? Siz 120'yle gideni yüzde 10'nu değil -sınırı da kaldırmışsınız 12'nci maddeyle- isterse 280 bassın Ferrari; Ferrari'ye ceza yok, istediği kadar gitsin o. Peki, Şahin ne yapacak? O gidemiyor yani diğer oyuncular gidemiyor, onları ne yapacağız, onları kim koruyacak burada? O, bu düzenlemede.

Bakın, yapmış olduğumuz düzenleme ayan beyan birkaç firmanın talebi, isteği doğrultusunda, onların çıkarlarına uygun bir şekilde yapılan bir düzenlemedir. Bu, bizim Komisyonumuzun vakarına, bu, bizim Komisyonumuzun çalışmasına, emeğine bence uygun bir teklif değil. Gelin, hep beraber oturalım, bizler de bu hesapları yapalım, bir daha konuşalım ama bu işi bir seferde yapalım ve bu işi artık çözelim. İnanın yani gerçekten samimiyetle söylüyorum, geçmiş dönemdeki Bakanla konuşun ya, ne diyor bakalım bir sorun ya kendisine yani bunları getirirken bir hesap yapmamasını. Hadi Bakan siyasetten geliyor, hesap kitapla belki şu yoktur, o pencereden bakmıyordur, mesleği başkadır ama yani çok kıymetli Bakanlık bürokratları var, bu hesapları çok iyi bilirler, bu hesapları yapmışlardır, şirketlerin hangi radara takılıp takılmayacağını, hangi bedeli ödeyip ödeyemeyeceğini, önümüzdeki yıl bu büyümeyle nasıl bir lisans bedeli ödeyeceği zaten öngörülmüştür, gelirler içerisinde de vardır zaten bunlar. Plan bütçe yapılırken zaten bunlar oralarda, o cetvellerde öngörülmüştür ama biz bugün, buraya bir düzenleme getiriyoruz, apar topar ne? İhracat. Tamam, ihracatı kadar düşelim. Biz "Kimse ihracat yapmasın." demiyoruz ki daha çok ihracat yapsın, Allah verse de bütün ciroları ihracat olsa bunların. Teşvik belgesi kullanmaları... Kullansın, kullandığı kadar düşelim. Yok 4 kat. Niye? Çünkü radardan çıkaramıyoruz biz bu şirketi, bu şirketleri, radara takılıyor burası. Daha büyük para ödeyecek, biz orada radardan çıkaralım, kurtaralım bu şirketleri, kollayalım, arkalayalım. Yapmayın arkadaşlar, yapmayın.

Teşekkür ederim.