KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Sayın Başkanım, yıl 2021, Hayvan Dostu Kentler Ödül Töreni, Sayın Emine Erdoğan diyor ki: "Kafeslerin içinde geçen yaşam, yaşam değil tutsaklıktır. Belediyelerin hayvanseverlerle dirsek temasında olmasının faydalı olacağını düşünüyorum. Hiçbir hayvanın incitilmediği ve haklarının eksiksiz teslim edildiği bir dünya diliyorum." Birkaç şey daha var, süre yüzünden söyleyemiyorum. Yine, Sayın Recep Tayyip Erdoğan 2021 Haziran ayında şöyle diyor: "Dünyamızdaki canlı ve cansız tüm varlıklar gibi hayvanlar da bize Allah'ın emanetidir. Onlardan elbette istifade edeceğiz ama asla zulmetmeyeceğiz, eziyet etmeyeceğiz, kötü davranmayacağız. Hayvanlara zulmetme hakkına kim nerede olursa olsun sahip değildir. Hayvanların korunmasıyla ilgili en ileri yasal düzenlemeleri, uygulamaları hayata geçirmiş bir yönetim olarak aksi yönde hiçbir davranışa rıza gösteremeyiz." Sayın Bahçeli'nin 2018 Haziran ayında atmış olduğu "tweet" şöyle: "5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda ihtiyaç duyulan iyileştirmeleri de kesinlikle sağlayacağız, hem insan hem de hayvan katilleriyle mutlaka hesaplaşacağız." Bugün yapmış olduğu basın açıklamasında ise "Türk milleti hayvanları sever, köpekleri dost kabul eder, köpeklere karşı uygulanacak her türlü yanlışın karşısında durur; MHP de üzerine düşeni yapacaktır." demiştir. Peki, nereden nereye gelinmiştir, nasıl gelinmiştir bu noktaya, onu anlamıyoruz. Hayvanları Koruma Kanunu'ndan hayvan hakları kanununa evrilmesi düşünülürken, bu tartışılırken hayvanların katliamı kanununa dönüşen bir yasayla, hayvanları doğal ortamlarından uzaklaştıran bir yasayla yeterli barınakların olmadığı, olan barınakların da hayvanların yaşamasına olanak tanımadığı, daha çok vahşileşmesine ve hastalanmasına neden olacağı ortamların olduğu o barınaklara köpekleri toplamak katletmekten başka bir şey değildir.

Çok Kıymetli Başkanım, çok uzun sürelerde birlikte olduk, konuştuk, tartıştık, çok açık, net söyleyeyim, konuşma imkânı verdiniz, kısıtlamaya gitmediniz ama bir o kadar da sivil toplum örgütlerini ve meslek kuruluşlarındaki kişileri buraya sokmayarak bu Komisyonun ihtisas komisyonu olma hususunu ortadan kaldırdınız. Keşke gelseydi, keşke tarafların hepsi birlikte gelseydi, keşke bizler her gün selamlaştığımız güvenlik güçleriyle karşı karşıya kalmasaydık; otursaydık, sorularımızın cevaplarını alabilseydik, kafamızdaki soru işaretleri gitseydi. Bunu yapmadınız; bu, demokrasi adına güzel bir şey değil. İlkin, ne hikmetse iki gündür televizyon bozuldu -vay TBMM'nin hâline, soracağım onu bir Divan üyesi olarak- bir tamiratı yapamadık, dün bilişim sistemine kedi düştü, o sabaha karşı şey yapamadı, derken bu Komisyonun sonuna geliyoruz. Anlaşılan o ki iktidar, Cumhur İttifakı "Ne olursa olsun biz bu yasayı çıkaracağız." diyor. Elbette bu teklifi buradan geçirebilirsiniz ama yine sizi uyarıyoruz, bu teklif sokakları yaşanabilir hâle getirecek değildir.

Şimdi, verileri almıştım ama çok konuşarak kafanızı dağıtmayayım. Sokaklar suç mahalli olmuş durumda; taciz, tecavüz, uyuşturucu satıcıları, bir sebep bulup birini döven insanlar, eşlerini katleden erkekler... 2023 yılı için soruşturma evresine gelen toplam suç sayısı 9 milyon 303 bin 644, önceki devirlerle birlikte 21 milyonu aşmış durumda. Siz de çok iyi biliyorsunuz -meslektaşlarım var- tecavüzün, tacizin ve şiddetin çoğu en yakından gelir, tam da sürekli bahsettiğiniz ailenin içinden gelir, oradan vurur, o yüzden de çözmek zordur, söylemek zordur ama bir o kadar da dirayet gerekir.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Sayın Suiçmez...

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Bitiriyorum Sayın Başkanım, herhâlde kırk yedi saniyem var.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Hayır, o ikinci dakikanız... Çünkü siz adil ve adaletlisiniz biliyorum.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Öyle mi? Çok özür diliyorum, bitiriyorum, şimdi bitiyorum, ben yanlış anladım.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Şu eldiveni anlatmadınız ama.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Şimdi söyleyeceğim.

Başkanım, şimdi buradan geçiriyorsunuz ama o yollar taşlar, çukurlar dolu, gelene kadar çok şey değişebilir, umarız Genel Kurula da gelmez, yazı geçiririz. Şimdi, çözüm belli: Fon kur, yakala, kısırlaştırır, yerinde yaşat, katliama dur de!

Başta söyledim Sayın Başkanım: Yarın Hakk'a varınca hesap sorar karınca. Katliama hep birlikte dur diyelim!

Teşekkür ediyorum Başkanım.