EDNAN ARSLAN (İzmir) - Ben, sayın vekilim ismimi zikrettiği için bir şey söyleme ihtiyacı duydum. Şimdi, değerli vekilim, söylediğiniz birçok şeye katılmakla beraber şuna katılmıyorum: Biz bu şirketlerin yerine düşünmeyi bırakmalıyız yani zaten veriler, işaretler, kanun içine yazılan maddeler bir yeri işaret ediyor, ikiyi değil. Soruyoruz, ısrarla soruyoruz, diyoruz ki: Bu hacimde bu ölçekte varsa başka şirket onları da söyleyin, kaç şirket varsa bilelim. Ama, biz burada sanki yani daha sonuçları belli olmayan, ilk beş ay için Sayın Bakan Yardımcımızın ifade ettiği şekliyle 132 milyon liralık bir lisans bedeli ödeyecek bir şirket... Sabah oturumda bizi bilgilendiren Sayın Genel Müdürün söylediği şekliyle de farklı bir şey var, orada da -Adem Bey'di herhâlde değil mi isim- "27-28 milyar eğer bu yasalaşırsa 6-7 milyara düşer." tarzında bir projeksiyon var. Yani bir de bu süreçte bu komisyon üyelerini başka şirketler arayıp da randevu talep etmedi, bakın, ismini söylemiyoruz ama bu şirket bizleri arayıp randevu talep etti, ben şahsen görüşmeyi doğru bulmam, gündemde bir iş varsa ve bu birilerini etkiliyorsa, ya, ben birilerinin gelip beni özelden bu konuyla ilgili, bu kanun teklifiyle ilgili bilgilendirmesini istemem yani bizi bilgilendirecekse Bakanlığımız bilgilendirir, bizi bilgilendirecekse Sayın Başkan toplar komisyon nezdinde biz bilgileniriz ama tekil şirketlerin gelip bizi bu şekliyle arayarak, özel kalemlerimizden randevu talep ederek bilgilendirmesini, bu konuyla ilgili görüşmesini, randevu oluşturmayı doğru bulmuyoruz; benden istendi, beyefendiden istendi, grup başkan vekillerimizden istendi. Bakın, bizim burada yapacağımız işle daha oluşmamış bir sonuç üzerinden konuşuyoruz. Ben, Bakan Bey'in vermiş olduğu veriler üzerinden hareket ediyorum, sonuçta resmî ağız orada, diyor ki: "132 milyon lira şu an için oluşmuş, ilk beş ay için oluşmuş olan." İlk beş ay için değil mi Sayın Bakanım? Ya, görelim ya şu 2024'ü, bakalım yani dediğimiz gibi mi oluyor, olmuyor mu görelim. Yani kaygımız ne? Yani bu adamlar büyük lisans ücretleri ödeyecek gibi davranıyoruz ama Sayın Bakan Yardımcısının söylediği beş aylık veriyle böyle bir şey yok. O zaman niye kaygılanıyoruz? Niye yüzde 20'lik şeyi ilk yılda devreye sokmuyoruz? Neden ihracatın 4 katını, neden işte yatırım teşvikin 4 katını cirolardan düşüp de işte bu net işlem hacminin değerini düşürmeye çalışıyoruz? Yani biz yukarıdan aşağıya, işte yüzde 25'lik şeyden aşağıya doğru -on binde 3 zannedersem- oraya doğru bir baskı yapıyoruz yani aşağı çekip, net işlem hacmini aşağıya çekip daha az lisans ücreti almaya çalışıyormuş gibi görüntümüz var bizim şu an komisyon olarak, gelen teklifte bana öyle yani ben okuduğum zaman bu teklifi ben böyle algılıyorum. Burada mesele bir şirketin veyahut da birkaç şirketin, neyse bu büyük dilimli şirketin ödeyeceği lisans ücretlerini bir şekliyle düşürmeye yönelik düzenleme ya, başka bir şey değil; onu düşürmeye çalışıyoruz biz ya net. Bunu yapar iken de milletin kasasına yani hazinemize girecek bir paradan tasarruf ediyoruz, sarfınazar ediyoruz, tasarruf demeyeyim ona ben. Biz çıkaracaksak yani bu komisyondan çıkıp Meclise gidip kanunlaşırsa biz milletin sırtına KDV'yi bindirirken, emekliye yeterli desteği veremezken bir şirketin kasasından... Öder, ödemez; ödemezse düşünürüz, düşünürüz, kanun yapıcı olarak düşünürüz, deriz ki: Yani yapmadık mı ya zamanında biz bu işleri? Vergi afları, şunlar, bunlar, bin türlü şeyler geçti bu Meclisten, neler geldi neler geçti. Yani bakarız adamın gelirine, giderine, şuyuna buyuna. Gerçekten bir kanun yapmışız ama birilerini gerçekten mağdur etmişiz, herhâlde bu Meclisin de böyle bir vicdanı vardır, döner "Ya, burada bir sorun var, bir sorun var." der, bakılır ama buna şimdiden niyet okuma şeklinde bakmanın ben doğru olduğunu düşünmüyorum; yapmayın arkadaşlar, yapmayalım, biz bu işi yapmayalım. Bu 11'inci, 12'nci madde tehlikelidir, sakıncalıdır, biz bu şirketlerin adına "Bunlar 20 milyar öder, 20 milyar ödemez, istihdam azalır, istihdam azalmaz, bunlar işte ülkeden çekilir, platformu kapatır." Onların problemi, bizim problemimiz değil. Bakın, bu ülkede bu pazar, bu ihtiyaç her gün artıyor. Kurulur, bu pazar asla küçülmez, büyür bu pazar, daha da yeni oyuncular gelecek; yerli oyuncuların gelmesi en büyük dileğimiz, keşke yerli oyuncular gelebilse bu işe, keşke bizler de desteklesek de yerli oyuncuları Bakanlığımız nezdinde, denetiminde, gözetiminde oyuna sokabilsek çok daha büyük işler yapmış oluruz, çok daha hayırlı bir iş yapmış oluruz ama dediğim gibi Sayın Bakan Yardımcısının bahsettiği şekliyle "beş ay içinde 132 milyon lisans" için ya, gerek yok bu düzenlemeyi yapmaya, bu şirket bu 132 milyonu her türlü öder. Zaten şu an bu şirkete deseniz "Ya, gel, 500 milyon lira senin şeyin." hemen öder ya, "Tamam, tamam, kurtulalım." Öder ya yani görelim bir, gerçekten görelim biz bu işin sonucunu. Hata yapmışsa da bu Meclis yaptığı hatadan da döner ama bugün bunu yapmayalım.

Teşekkür ediyorum.