ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Bunlar Türkiye'ye şu anda mevcut yatırım koşulları devam ettiği için gelmiyor; mesela Suudi Arabistan'a gidiyorlar ama buraya gelmiyorlar. O bakımdan da burada bizim onları buraya çekecek başka bir yatırım ekosistemi yaratmamız gerekiyor. Yani o şu anda uzak ama "data center" yani veri merkezi açısından Türkiye'de özel sektör de, yarı özel-yarı kamu da girdi bu işe. Yani en son Sabancı yaptı 55-60 milyon dolarlık ama iş buluta geldiği zaman -Sayın Varank'ın dediği gibi- yani bütün veri buluta aktarıldığı zaman verinizin nerede saklanacağı apayrı bir konu olacak. Nerede ucuzsa orada saklamak isteyeceksiniz, orada da stratejik sektörlerde nasıl Almanya kendi verilerini kendi ülkesinde saklamak istiyor, bizim de belli stratejik sektörler bulup kendi verilerimizi burada saklayıp işlemeyi öğrenmemiz gerekiyor.

Ama size katılıyorum yani bence yatırım teşvik alanında, veri merkezlerinin Türkiye'deki, buradaki yerli şirketler tarafından kurulmasını daha fazla teşvik etmemiz gerekiyor. Önümüzdeki dönem buna artan derecede ihtiyaç olacak.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Eğer usul tartışması bittiyse...

ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Usulle ilgili, ŞİŞECAM'la ilgili bir şey söyleyeyim: Doğal monopolidir, ölçek ekonomisinden faydalandığı için de bizim ŞİŞECAM gibi şirketleri koruyup kollamamız lazım çünkü ölçek arttıkça şirketin maliyeti avantajı olur. Yani mesela, bütün dünyada telekomünikasyon şirketleri de böyledir; çok ciddi bir altyapı yatırımı yaparsınız, ondan sonrasında ölçek ekonomisinden faydalanırsınız. O bakımdan, ŞİŞECAM dünyanın ilk 3 şirketindense Türkiye'deki ölçek ekonomisinden faydalandığından dolayıdır.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Konuyla ilgisi var.

ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Yok, neden yok...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Yani orada da sınır getirebilirsiniz...

ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Hayır, şimdi...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - "Türkiye'deki piyasanın yüzde 20'sini geçersen ben sana çok ciddi bir lisans ücreti..."

ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Zarar ederler. Yüzde 20'si...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Tamam da burada zarara bakılmıyor ki lisans ücretiyle ilgili bir zarar diye bir şey düşünemeyiz, deriz ki...

ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Sayın Bakan...

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Yani ŞİŞECAM'cılar bana kızacaklar şimdi, çok örnek verdim ama Genel Müdürü -tekrar söylüyorum- benim selamımla ararsanız, benim onlara ne kadar faydalı ve yardımcı olduğumu bilirler.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Hiç konuyla bir alakamız yok.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Var, var; CHP'den dolayı, İş Bankasından dolayı var.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Ya, İş Bankasıyla ne alakamız var bizim! Allah, Allah! Sayın Bakan çarpıtmayın.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Şimdi, burada çok basit bir mantıkla şunu diyebilir insanlar çünkü başka oyuncular var, şu anda düz cam yatırımı yapanlar var Türkiye'de, şişe yatırımı yapanlar var; şunu diyebilirler: "Kardeşim, burada yüzde 20 sınırını ŞİŞECAM'a da getirin, biz de pastadan biraz pay alalım, piyasadan biraz pay alalım." Diyemez mi bunu?

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Ya, aynı şey değil, yapmayın Sayın Bakan, sen de biliyorsun bunu. Aynı şey mi?

ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Sayın Bakan, e-ticaret ile cam sektörü farklı dinamiklere sahip. Şu konuda haklısınız: Eğer ŞİŞECAM bu doğal monopol hakkını kötüyü kullanırsa denetlenip düzenlenmelidir.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Demek ki neymiş? Demek ki bir şirketin tek başına büyük olması değil, piyasadaki hâkim durumunu kötüye kullanması...

RIDVAN UZ (Çanakkale) - ŞİŞECAM üretim yapıyor, TRENDYOL ne üretiyor? Sigorta kesmeye başlayacak yakında.

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - Nasıl, bir tek üreticiler mi bu işi yapıyor?

RIDVAN UZ (Çanakkale) - Ya, üreticiyi kollamazsak,

BAŞKAN MUSTAFA VARANK - O zaman, tüccarların hepsini kapatalım, üreticiler direk satsınlar. Öyle yapalım mı, esnafı kapatalım mı? Demagoji yapıyoruz arkadaşlar burada(!)