EDNAN ARSLAN (İzmir) - Ara dönemde bu yılı kapsamasın, bu yıl neyse bu şekliyle geçsin diyoruz, "hayır" diyorsunuz. Ondan sonra, yüzde 20 niye yok diyoruz, "ara dönem" diyorsunuz. Ya, burada yani hiç böyle milletin hayrına bir iş yok. Burada her türlü... Bakın, ben bir şirketi hedef alarak konuşmuyorum. Burada her türlü birileri kollanıyor, birileri kollanıyor! "E, 2024'te yüzde 20'yi kaldıralım, teşviki alsın." Vergiyi... Ya, olur mu böyle bir şey ya! Olmaz böyle bir şey. Doğru değil bu bir kere. Ya, biz bekleyelim bu yılı, bu kanun gelmesin, bir görelim. Bu adamlar bir vergi... Hatta gerekirse burada alalım bir prensip kararı. Bu adamların gerçekten ödeyemeyecekleri büyük şeyler çıkacaksa getirir affederiz ya! Ama bir görelim bu yılı ya!

ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Sayın Arslan, bir şey söyleyebilir miyim burada?

Şimdi, geçen sene kurumlar vergisi rekortmeni 20 milyarın biraz üstünde kurumlar vergisi vermiş. Şimdi burada bahsedilen şirketin sizin ilk hesaplamanızda, ilk konuşmanızda...

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Varsayım o.

ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Tamam.

65 milyar değil yani bunun üçte 1'i lisans ücreti, kurumlar vergisi yanında lisans ücreti vermesi gerçekçi değil. Yani biz burada bence de şirketlerden vergi almak konusunda bence ısrarcı olalım ama eğer bu alınabilecek bir vergi değil. Yani 20 milyarı... Bakın, Türkiye'de en büyük şirketi...

ŞEREF ARPACI (Denizli) - Sayın Vekilim, bu vergi değil zaten.

ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Ama şunu söylemeye çalışıyorum...

ŞEREF ARPACI (Denizli) - Bu gider matrahtan düşüyor, vergiden düşüyor.

ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Hayır, hayır, şunu söylemeye çalışıyorum: Gerçekçi bir lisanslama ücreti değil. Yani 20 milyarın üstünde şu anda Türkiye'de kurumlar vergisinde şampiyon olan...

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Sayın Özlale, görelim. Bakın, beyefendi diyor ki: "İlk beş ay verilerine göre 132 milyon." Sayın Bakan Yardımcısı öyle söyledi biraz evvel.

ŞEREF ARPACI (Denizli) - 50-60 milyar yok yani.

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Bakın...

ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Sayın Arslan...

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Tamam, bakın, biz varsayımlarla bir şey yapıyoruz, burada diyoruz ki: "Bu işi bozarsak sonuçlarının nerelere gidebileceğini öngöremeyiz." Ben böyle evrileceğini öngörüyorum, Bakanlık beş yıl aylık verilerle öyle evrileceğini öngörüyor. Ben de diyorum ki hiç burada Meclisi yormaya gerek yok, bekletelim biz bu işi, görelim 2024'te kim ne alıyor, kim ne veriyor. Yani şu bile bir soru işareti ya: "Yüzde 20'yi aşarsa..." "E..." "İşte, bunun yüzde 15'i kadar daha esnetilebilir." Yani birilerinin pazar payındaki oranı 21-22-23'e geliyor demek bu benim anladığım Türkçesi. Sen bunu kanunun içine dercediyorsan, buraya koyuyorsan ben buradan bunu anlarım. Birileri buralarda, büyük bir oyuncu buralarda, bu sınırlarda ve biz bu eşik oranlarına göre ve açıklanmış olan 1,8 katrilyona göre hesap yaptığımızda birileri bu eşik oranlarına göre yüksek bir vergi verecek...

ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - 1,8 katrilyon mu?

EDNAN ARSLAN (İzmir) - Evet, öyle açıklandı. 1,8 katrilyon pazarın tamamının payı. Biz o 21-22'ye göre hesap yaptığımız ve bu eşik oranlarına göre işlem tesis ettiğimiz zaman bir yerlerden birileri yüksek lisans ücreti ödeyecek ama bu lisans ücreti, yüksek lisans ücreti ödenmesin diye biz bir matematiksel oyun oynuyoruz burada. Teşviki dörtle çarpıyoruz, ihracatı dörtle çarpıyoruz. Bunların, adamın cirosundan düşük net işlem hacmini geriye çekerek aslında daha büyük vermesi gereken vergiyi küçültmeye çalışıyoruz.

ÜMİT ÖZLALE (İzmir) - Şu soruyu soralım o zaman, İç Ticaret Genel Müdürüne şu soruyu soralım: Bu ihracat teşviki hiç olmasa bu şirket ne kadarlık bir lisans ücreti verecek, mevcut ihracat teşviki olursa ne kadarlık lisans ücreti verecek? Bir projeksiyon yapsın. Ne kadar?