AYHAN BARUT (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; geldik 10'uncu maddeye, 10'uncu maddeye de şöyle bir baktım, iktidarın en fazla sevdiği madde, söz konusu para konusu.

Düzenlemeyle diyor ki: "Caydırıcılığın sağlanması amacıyla sahipli hayvanın sahibi tarafından terk edilmesi kabahatine ilişkin idari para cezası artırılmakta ve yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanlar bakımevine terk edilmekte..." vesaire. Şimdi, burada caydırıcılık illa ki parayla mı oluyor, bu bir. Bir de burada "yerel yönetimler adına toplanan..." Kim topluyor? Buradaki tanımlama nedir? Yerel yönetimler adına bu toplamayı hangi yetkiyle, hangi açıklamayla, kim yapacak; bir kere bunu öğrenmek istiyoruz.

Şunu da söylemek istiyorum: Günlerdir bu yasayı geri çekin diyoruz, diretiyoruz ama AKP iktidarı ve sizler oralı bile olmadığınız gibi bu yasanın idari para cezalarıyla ilgili soruna üstencil bakıp sorunları da halının altına süpürmesini tercih ediyorsunuz. Şimdi, bu para cezasıyla ilgili, efendime söyleyeyim, ev hayvanını terk eden sahipler için öngörülen para cezası geçmişten bugüne 2 bin liradan 7.216 liraya, hayvan başına da 60 bin liraya kadar çıkarılabiliyor sayın milletvekilleri.

Yine, yerel yönetimler adına toplanan sahipsiz hayvanları, kimin topladığını bilmediğimiz hayvanları bakımevi dışında bir yere terk eden...

(Uğultular)

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Sayın Barut, özür dilerim, bir saniye...

Değerli arkadaşlar, biraz sessiz olalım, lütfen, hatibi dinleyelim.

Buyurun.

AYHAN BARUT (Adana) - Yerel yönetimler adına bir yere bırakan ya da terk eden, bakımevinde barındırılan hayvanın başına da para cezası 50 bin TL değerli arkadaşlar. Şimdi, değerli arkadaşlar, soruyorum: Hem böylesine önemli bir maddeyi görüşüyoruz hem bu kanunu tamamen iki gündük ek önergelerle telafi etme yoluna gidiyoruz, geri çekilsin diyoruz; üstelik de ülkenin, ekonominin, hayvanseverlerin, üreticilerin, çiftçilerin durumu malumken. Biliyorsunuz, ekonomi perperişan, cezalar kat be kat artmış ve buna da "zam" demiyorsunuz, fiyat güncellemesiyle yeniden yerine getiriyorsunuz. Dolayısıyla, bunun doğru olmadığını, bu idari para cezalarının yüksek olduğunu, bunun bir düzenlemeyle, ek bir önergeyle -Sayın Çilez sürekli ek önerge veriyor- bu para cezalarının düzenlenmesini istiyoruz.

Ayrıca, Türkiye dünyada kuduz vakasını en az gören ülkelerden biridir. Dünya Sağlık Örgütü köpeklerin toplu şekilde yok edilmeye çalışılmasının işe yaramadığını hatta ters tepki yaptığını rapor etmiştir; bu gerçek gün gibi ortadayken sanki ülkenin her yerinde kuduz vakası varmış gibi manipüle ediliyor, kamuoyundan haklı tepki yükselince bu tür oyunlarla gerçeği değiştireceğinizi sanıyorsunuz ama kimse bu numaraları yemiyor, bu tutumdan vazgeçmek lazım. Kentlerde ve kırsalda yaşayan kedilerin ve köpeklerin özellikle fare ve sıçan gibi hastalık yapabilecek canlıların istilasını da önlediği bilinmelidir. Bu hayvanların kırsal bölgelerden kent merkezlerine inecek yaban hayvanları için de düzenleyici görevi olduğunu biliyoruz. İlk günkü konuşmamızda söylemiştik, doğal yaşam döngüsüdür, yaşamın içerisinde...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Sayın Barut, ben sizin sürenize bir dakika daha ilave edeceğim çünkü bir dakika alacağınız var.

Buyurun.

AYHAN BARUT (Adana) - Doğa toprağıyla, böceğiyle, canlısıyla, kedisiyle, köpeğiyle bir yaşam döngüsü hâlindedir, bunlardan birinin halkasının kopması demek bu döngünün kopmasıdır." dedik. Gelin, bu haklı isyanımızı görün yani görmekten vazgeçmeyin. Ülke genelinde düzenli ve etkili bir kısırlaştırma kampanyası başlatılsın, ilgili bakanlıklar, kamu kurumları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, uzmanlar, gönüllüler de bu sürece dâhil edilsin diyorum Başkanım.