SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Cuma gecesi sabahladık, dün gece buradan sabah dörtte çıktık. Biz dün gece buradan çıkarken dediniz ki: "Saat on ikide Komisyon başlayacak." On ikiyi kırk geçe teşrif edip geldiniz. Dün televizyon yoktu, yayın yapmaktan acze düşmüş bir Komisyon, bugün de yerinde herhangi bir televizyon göremiyoruz. Az önce Komisyonu 12.40'ta geç bir biçimde açarken bir önerge verdiniz ki önergenizin içinde bile lafzi hata var, bir milletvekili olarak buna dair, esasa ilişkin bir söz talep ettim, bana söz bile vermediniz. Dün burada uzun uzun konuştuğumuz ve 2 tane en vahim maddede yanlışlıklarınızı giderdiğimiz için bize teşekkür ettiniz, bugün verdiğiniz önergede ne diyorsunuz: Komisyon üyeleri dört dakika, Komisyon üyesi olmayanlar üç dakika konuşacakmış. Öz güveninize sağlık diyorum. Verdiğiniz önergede bile hata var. Sınırlandırmışsınız, devam ediyorsunuz, "Komisyon üyesi olmayıp Komisyonda temsil edilen her siyasi parti grubu..." Eğer birinin grubu varsa zaten Komisyonda üyesi vardır, böyle bir şey yok. Verdiğiniz önergede bile maddi hata var. Getirdiğiniz, 72 vekille altına imza attığınız kanunun 2 vahim maddesindeki hataları önünüze koyduk diye dün bize teşekkür ettiniz. Hakikaten öz güveninize sağlık diyorum.

Bir buçuk dakika konuştum, 2 cümle daha kurayım: Burada bir yasamacılık müsameresine dönüştürdünüz çünkü buna meşruiyet kazandırmaya ben devam etmeyeceğim. Kendi işini yapmadığı için, kanunu uygulamadığı için, bu zamana kadar kanunun kendisine verdiği görevleri yapmadığı için şu anda sokaklarda aç, susuz, her zaman insan şiddetine karşı korunmasız, bir gün bir arabanın altında kalır mıyım, bir gün aç acına ölür müyüm diye korkudan titreye titreye sokaklarda yatan ve sizin imza attığınız ve ne çocuklar için bir öğün yemek için ne öldürülen kadınlar için ne MESEM'de ölen çocuklar için ne iş cinayetine kurban giden insanlar için ne enflasyon için ne emekli maaşı için ne asgari ücrete zam için yapmadığınız mesaiyi bu ağızsız -cansız- dilsiz canlıların kâh barınağa götürülürken, kâh olmayan o barınaklarda öldürülürken, kâh açlıktan birbirini yerken oluşacak vebali hepinizin bu azimli çalışmalarının üstündedir. Ben bu müsamereye daha fazla meşruiyet kazandırmayacağım çünkü kendi vekiliniz az önce dedi ki: "Ben Çevre Bakanıyla görüştüm, zaten yasa çıkınca böyle böyle..." Bu bir yandan da Meclisin saray noterliği vasfının ilanıdır. O yüzden nefesime yazık. Siz de hiç canınızı sıkmayın, kalan otuz saniyemi de ben Komisyon Başkanına hediye ediyorum.