Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 23 .07.2024 |
NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya nüfusunun yüzde 10'u kadar sahipsiz hayvan bulunmaktadır. Tahminlere göre, şehir merkezlerinde bu rakamların yüzde 75'i kedi, yüzde 25'i köpek iken kırsal alana geçildiğinde bu oranın tersine döndüğü görülmektedir. Barınak kurma zorunluluğu getirilen yerel yönetimlerin bu konuda başarısız olduğu görülmektedir. Türkiye genelinde 1.400 belediyeden yaklaşık 300'ü sahipsiz hayvanların barınmasına yönelik mekân oluşturmuştur. "Fiziki" ibaresini tırnak içinde kullanıyorum çünkü bu alanlarda bulunması gereken asgari birimlerin de yeterli olmadığını artık hepimiz çok iyi biliyoruz. Umarım, teklifte imzası bulunanlar başta olmak üzere, Komisyonumuzun AK PARTİ ve MHP milletvekilleri de bilgilenmişlerdir bu uzun maratonda sürekli gündeme getirdiğimiz için.
Hayvanların Korunmasına Dair Uygulama Yönetmeliği'nin 23'üncü maddesi kapsamında bulunması gereken; muayene, ameliyat, veteriner, işçi ve işçi odaları yeterli olmadığı; duş, depo, tuvalet ve en önemlisi kısırlaştırma sonrası rehabilitasyon için gerekli mekânlara yer verilmediği de ortadadır. Biz, hayvanseverler, Komisyondaki sevgili arkadaşlarım, "barınaklar birer ölüm kampı" ifadesini kullanırken siyaset yapmıyoruz, gerçekleri dile getiriyoruz. Aslında iyi niyetli olsanız bile sonuçlarının neler olacağını açık yüreklilikle... Ama görüldüğü gibi bunlar yeterli olmuyor onun için haykırarak dile getiriyoruz, sadece burada değil, parkta, sokakta, bulabildiğimiz her mekânda haykırıyoruz.
Barınaklarda yeterli veteriner hekim ve operasyonlara destek verecek teknisyenlerin istihdam edilmemesi, merkez bütçeden yeterli kaynak ayrılmaması, bütçe dağılımının sokak hayvanları popülasyonuna göre değil şehirlerin büyüklüklerine göre yapılması barınak sayılarının artmamasının nedenidir ki barınaklara karşıyız, barınaklarda sadece kısırlaştırılmış, güçten düşmüş hayvanlar barınmalıdır. Bu, konunun bir yönü, gelelim diğer yönüne.
Sayın Başkan, biz ulaşamadık, bunu sizden istirham ediyorum. Danışmanınızın kolaylıkla ulaşabileceği bir kurumdan, MASAK'tan rapor istemenizi ve bizimle, kamuoyuyla paylaşmanızı rica ediyorum. Var olduğunu teyit ettirdik ama bütün ısrarlarımıza rağmen bizimle paylaşılmadı, mutlaka bir nedeni vardır. Raporun olduğu aşikâr, zira 85 milyonun vergisiyle devlet adına yayıncılık yapan TRT Haber tarafından haber yapıldı. Tırnak içinde "Bilgilerin doğruluğundan şüphe etmiyorum." Aksini düşünmeyiz elbette, tarafsız toplumu bilgilendirme ilkeleriyle görevlendirilmiş bir kurumun dezenformasyona başvuracağına inanmak istemiyoruz. Haberden okuyorum: "Hazine ve Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulunun hazırladığı bir rapor Komisyonlarla ilgili tartışmalar sürerken MASAK, hazırladığı raporla mama lobisinin gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Raporda 'hayvan severlik' adı altında faaliyet yürüten STK'lerin mama üreticileriyle iş birliği olduğu tespit edildi. 'Bağış' adı altında toplanan milyonlarca liranın da şirket kasalarına gittiği belirlendi. Rapor kapsamında finansal hacmin 460 milyar lirayı bulduğu sektör masaya yatırıldı. 7 binden fazla kişi ve 1.500'den fazla firmanın para trafiği incelendi. Rapora göre lobinin 4 ayağı bulunuyor; bunlar 'hayvan severlik' adı altında kurulan bazı STK'ler, mama üreticileri ve bazı firmalar, mama ve hayvan satan 'pet shop'lar ve veterinerlik şirketleri. En çok bağış toplayan 21 derneğin kasalarına 2021-2024 yıllarında giren para miktarı tam 205 milyon lira. MASAK, toplanan paraların büyük bölümünün mama yerine şahsi hesaplara gittiğini belirledi. 11 dernek nezdinde yürütülen soruşturmada 67 milyon liradan fazla suç geliri tespit edildi." deniliyor. Haber ile gerekçeyi birleştirdiğimizde şöyle bir tablo ortaya çıkıyor: AK PARTİ, yirmi iki yıllık iktidarında yapılamayan, başarısız olunan hatta kendi yakınlarına çıkar sağlamak amacıyla başvurdukları bir yöntemi yasa metni içerisinde itiraf ediyor. Gerekçede ne demişsiniz? "Her ne kadar hayvanların korunmasına yönelik iyi niyetli girişimlerde bulunulsa da sahipsiz hayvanlar üzerinden, özellikle dijital ortamda kontrolsüz bağış kampanyaları, buradan beslenen oluşumların propagandası ve tedbir almaya çalışan kurum, kuruluş ve kişilere yönelik dezenformasyon çalışmaları yürütülmektedir." Arkadaşlar, biz nerede yaşıyoruz? Bu ülkeyi tam yirmi iki yıldır kim yönetiyor? Belirtilen aksaklıkları kim ödeyecek? Takibini kim yapacak? Bu ifadenin gerekçeye konması aslında bir suç itirafı değil mi? Son bir buçuk yıldır bu tür eylemleri önlemekle görevli olan bakanımız çete bültenleri açıyor. Biz, bu raporu görmek istiyoruz. Hayvanlar üzerinden siyaset yapanlara da, hayvanlar üzerinden para kazanana da kızıyoruz.
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Toparlayalım lütfen.
NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Bu raporu görmek istiyoruz.
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Teşekkür ederim.
NİMET ÖZDEMİR (İstanbul) - Peki, süreyi aşmayacağım.