SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum; Barış Vekilime de çok teşekkür ediyorum.

İlk günden itibaren Komisyonun düzensiz çalıştığını, bu düzensiz çalışma ortamında verimli bir kanunun, nitelikli bir kanunun olamayacağını söyledim. Siz de bir önerge verdiniz, benim bu önergeyi veren arkadaşlardan anladığım, hani "düzen ve verim" diye tutturduk tutturduk onlar özgürlüklerin kısıtlanmasını, süre kısıtlanmasını anlamışlar; bu doğru bir yaklaşım değil. Ne güzel, konuşa konuşa görüşlerimizi ifade ede ede düzensizlik ortamında bile en azından düşüncelerimizi ifade etme hakkına sahiptik. Dolayısıyla bunu doğru bulmadığımı, böyle bir kısıtlamadan da yine verim ve düzenin çıkmayacağını belirtmek isterim.

Sayın Başkanım, burası milletin Meclisi, hiç kimsenin Meclisi değil. Dolayısıyla milletin kendisinin Meclise girişlerinin engellendiği, çok sayıda polisin barikat kurduğu, koridorlara, Meclisin içine milletin giremediği bir ortamda böyle bir yasa teklifinin görüşmesinin doğru olmadığının altını çiziyoruz; böyle bir şey olmaz, demokraside olmaz ancak otoriter rejimlerde olur "Biz yaparız, siz de görürsünüz." diyen rejimlerde olur. Dolayısıyla bırakın, Meclisin kapısı millete açık olsun, gelsinler, dinlesinler, baksınlar, görsünler; bundan kimseye zarar gelmez.

Sayın Başkan, günlerdir sorular yöneltiyoruz, bilimsel anlamda meslek kuruluşlarının bunlara cevap vermesi gerektiğini söylüyoruz ama sizler böyle bir çalışma ortamının olmadığını, böyle bir geleneğin olmadığını söylüyorsunuz. Gelenekler her zaman ihtiyaçlara binaen de değişebilir. Dolayısıyla, Veteriner Hekimler Birliği Başkanını dün geceden beri sorduğumuz sorulara cevap verecek hâle getiremediniz buradan, umarım bundan sonra bu gerçekleşir. Türkiye Barolar Birliği alanda değil, sokulmadı. Yine, birçok arkadaşımız sokulmadı. Eğer siz "verim"den buradaki kurum ve kuruluşların sayısının azaltılmasını anladıysanız çok verimli olduğunuzu ifade etmek isterim çünkü birçok kamu meslek kurumu ve kuruluşu, sivil toplum örgütü şu anda salona girememiş durumdadır.

Sayın Başkan, bu, konuşmakta olduğumuz madde 8'in mevcut yasadaki farklılığına baktığımız zaman, insan, hayvan ve çevre sağlığının korunması amacıyla -ki genel anlamda da bunu getirdiniz zaten teklifte- bunu buraya yerleştirdiğinizi görüyoruz. Onun dışında "ilaç, alet, ekipman temini" gibi bazı kelimeleri de buraya soktuğunuzu görüyoruz ama bir bütünlük içerisinde değerlendirdiğimiz zaman, yine, bu taslak metinde de "...diğer ilgili kurum ve kuruluşlara teşvik..." denilmesi suretiyle "...Bakanlıkça uygun görülecek miktarda mali destek sağlanır." denilmesi suretiyle muğlaklığın korunduğunu, belirsizliğin korunduğunu görüyoruz. Bu, kanun yapma tekniği açısından yanlış bir tekniktir, kabul edilmesi mümkün değildir. Oysa, oy birliğiyle geçen Araştırma Komisyonu raporunda çok açık bir biçimde Bakanlıkta bir fon oluşturulması kararı alınmıştı. Doğrusu, bunun adının konulmasıdır, belirginliğinin ortaya konulmasıdır; dolayısıyla bu fonu oluşturun.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Sözümüzü tamamlayalım lütfen.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Tamamlıyorum Başkanım.

Ödenekse ne miktarda ödeneğin konulduğunun da yasaya geçirilmesi gerekiyor çünkü belediyelerin ne kadar bütçe ayıracağı belirtilmiş ama burada bir muğlaklık var, muğlaklığın giderilmesi gerekiyor. Ayrıca, bu, eski maddede de ödenek olduğu için, şimdiye kadar Bakanlık bütçesinden ne ödenek ayrılmış, bu nasıl kullanılmış, verimli bir sonuç doğurmuş mu doğurmamış mı, bunun da açıklanması gerekiyor.

Teşekkür ediyorum.