SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Sayın Başkan, bu saatte ve bu koşullarda -saat şimdi 03.35 galiba- yürütülen bu çalışmanın insan haklarına aykırı olduğunu ifade ediyorum; işkence, baskı altında, kötü muamele altında hâlâ bu çalışmaları yürütüyor olmanızı kınıyorum. Yasama organını bu kadar hissizleştiren, milletvekillerini bu kadar hissizleştiren, itibarsızlaştıran tavrınızı da açıkça kınıyorum.

Şimdi, Sayın Başkan, madde 7, 5199 sayılı Kanun'daki il hayvanları koruma kurulunun görevleri yeniden düzenleniyor; çok iyi biliyoruz bunu. Şimdi, önerilen değişiklikle, sahipsiz hayvanların korunmasına yönelik yürütülen çalışmaların yanı sıra insan, hayvan ve çevre sağlığını korumaya yönelik olarak sahipsiz hayvanlardan kaynaklı sorunları belirlemek ve bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri üretmek, il hayvan koruma kurulunun görevleri arası arasında sayılmaktadır. Yani Nasrettin Hoca'nın "Kedi buysa ciğer nerede; ciğer buysa kedi nerede?" şeyi gibi bir şey. Şimdi, eğer bir de sanki bunu yerine getirmişler gibi bir de buna ek görev vermişsiniz; sahipsiz hayvanların korunmasına yönelik yürütülen çalışmaları, yirmi yıldır yapılamayan şeyleri ek ilave bir görev vermişsiniz.

Şimdi, Sayın Başkan bu yasanın omurgası kaydı; verilen önergelerle, yapılan değişikliklerle de yapmak istedikleriniz ile gelinen nokta farklı. Dolayısıyla, bu artık açıkça bir katliam yasasıdır, kaos yasasıdır, kamu vicdanına aykırıdır, kamu yararına da aykırıdır. Kısırlaştırmadan öldürmeye nasıl geldiğinizi ben anlamıyorum; siz anlıyorsanız açıklayın. Hatta bir ara "Bu, hayvan hakları kanununa bu dönüşmeli." diye konuşulurken oradan dönüp hayvanları katliam kanununa nasıl dönüştürdünüz bunu ben anlamıyorum, anlıyorsanız siz anlatın. Dolayısıyla, bu omurgası kaymış yasadan gerçekten milletin sorunlarına çözüm üretecek bir sonuç çıkarmamız mümkün değil. O nedenle bu yasayı tümüyle geriye çekin ve bundan sonra oturup aklıselim bir şekilde, kanun yapmanın tekniğine uygun, amacına uygun birlikte gerçekten güzel bir kanun hazırlayalım. Ancak eğer azmettiyseniz, bunu bu şekilde, "Niteliksiz bir yasa çıkaracağız."da diretiyorsanız ki zaten, gerçekten niteliksiz kanun yapma konusunda uzman hâle geldiniz çünkü her yaptığınız yasa Anayasa Mahkemesinden geriye dönüyor. Bundan da nasıl bir utanma duymuyorsunuz, böyle bir yasama organı olabilir mi ki her yapılan yasa sanki pinpon, hop, vurdun geri dönüyor Anayasa Mahkemesinden? Bundan vazgeçelim; Meclisin itibarını birlikte koruyalım. Meclisin itibarı "yüce Meclis^, yüce Meclis" demekle olmaz; eğer biz bu şekilde yasa çıkarırsak Meclisin yüceliği de kalmaz, çıkarılan yasanın da bir amacı kalmaz. Gelin, bu işe son verelim ,bu tiyatroya son verelim, doğru dürüst bir yasa yapmak üzere birlikte çalışalım.

Teşekkür ediyorum.