GÖKÇE GÖKÇEN GÖL (İzmir) - Teşekkür ederim.

Burada iki seferdir çok uzun saatler devam eden bir toplantı var. Burada bütün milletvekilleri kendi siyasi görüşlerine göre size sorular yöneltiyorlar. Bir kanun teklifi getirmişsiniz, başka komisyonlarda daha hızlı geçebilen kanun teklifleri olduğundan bahsediyorsunuz. Yani sizin için kanunlar veya burada yapılan bir çalışma insanların sorununu çözmek için falan değil, siz onlara madde sayısı olarak bakıyorsunuz, siz onlara bir talimatı yerine getirme motivasyonuyla bakıyorsunuz. Yani bu kadar kolay olmamalı ya bu Meclisin bu kadar yetkisizleştirilmesi, etkisizleştirilmesi ve bu kadar saat çalışıyor, şu an saat 03.00'e geliyor ve sizler, Komisyon üyeleri daha da uzun zamandır çalıştınız yani burada bu kadar uzun çalışma saatleriyle sağlıklı bir yasama faaliyetinin sürdürülmesi mümkün değil, mümkün değil. Burada hangi maddenin hangi kelimesinin hangi virgülüne nasıl dikkat ediyorsunuz? Uyuyan milletvekilleri var burada, bu koşullarda mı sağlıklı bir kanun yapılacak, bu koşullarda mı siz çok hazırlıklı gelmiş oldunuz? Burada sabah akşam böyle kanun teklifleri görüşülüyor; bakın, önceki hafta yargı paketi görüşüldü, yine sabahlara kadar devam etti. Milletvekilleri buna tepki gösterdiğinde -bir de aralıksız devam ediyorsunuz, ediyoruz- gördükleri tavırda da problem var yani bu ülkede işçiler hakkını nasıl savunacak? İşçiler hakkını savunmaya kalktığında nasıl bir tepki görüyorlar, burada sizi gördüğüm zaman çok daha iyi anlıyorum o motivasyonu, oradaki o öfkeyi, o hakkını savunan insana olan nefreti, çok daha net anlıyorum açıkçası ben burada. O yüzden bu çalışma koşullarında iş yapmaya çalışmak Anayasa'ya aykırı, kanun yapma tekniğine aykırı, içerik de zaten aykırı.

Madde 7 hakkında söz aldım. Madde 7 il sınırları içinde hayvanların korunmasına ilişkin ve sahipsiz hayvanlardan kaynaklı sorunları belirleyip diyor ki "...yıllık, beş yıllık ve on yıllık plan ve projeler yapmak..." Kanunun değiştirilmeden önceki hâli "sahipsiz hayvanlardan kaynaklı sorunları" kısmı hariç aynı. Ben burada şunu merak ediyorum, merak ettiğim için de kanunun gerekçesine baktım; hem genel gerekçeye baktım, hem de madde gerekçesine baktım; yıllık, beş yıllık, on yıllık hangi plan ve projeler yapılmış diye. Burada saatlerdir belediyelerden bahsediyorsunuz, belediyeler yetersizmiş, burada Bakanlığın uygun görüşünden bahsediyoruz. Bakanlığın uygun görüşü olup da uygulanmayan hangi projeler var, yapılan hangi projeler var işe yaramamış? Kısırlaştırma seferberliğiyle ilgili ne yapılmış mesela, yapılmış mı? Bir tane açıklama yok, bir tane rakam yok, veri yok. Yarın TRT Haberde yalan bir veri daha mı paylaşacaksınız yani, bir sonraki toplantı öncesinde? Şimdi, burada hakikaten bir genel sorun var ve bu kadar konuşulurken öfkeli öfkeli tavırlarınız var ama sonra gidiyorsunuz, "hayvanlar"ı "köpekler"le değiştiriyorsunuz kelime olarak, başka bir an geliyor "ötanazi" kelimesini kaldırıp "uygun tedbirler" diyorsunuz, sonra "ötanazi" diyen kanuna atıf yapıyorsunuz bir şey değiştirmiş gibi göstermek için yani demek ki buradaki çalışmaların bir anlamı var yani işe yaramıyor bile olsa en azından bazı şeyleri değiştirme gereği duyuyorsunuz insanların tepkisinden korktuğunuz için. O zaman bu çalışmaların daha düzgün bir ortamda yapılması gerekiyor, bu kadar uzun saatler çalışılıyorsa bu çalışmaların bölünmesi gerekiyor ve Komisyon toplantılarını böyle "Gittiği yere kadar gidecek." şeklinde yapılmasına itirazımızı dile getiriyorum.

Yasa teklifini tekrar geri çekmenizi öneriyoruz. Bakın, geri çekin, bu hatadan dönün ve ondan sonra oturalım hep beraber hem belediyeler hem bu bahsettiğimiz Bakanlıklar, birbirimize de önyargılı olmadan otururuz, çalışırız, popülasyonu nasıl azaltırız; bunun çözümünü hep beraber buluruz.

Teşekkür ederim.