| Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 22 .07.2024 |
İBRAHİM AKIN (İzmir) - Şimdi -gecenin bu saatinde- evet, on iki buçuk saattir konuşuyoruz, bu konuşmalar elbette önemli. Biraz önce içeride de bu yaşadığımız gerilimli ortamın giderilmesi bakımından yaptığımız müzakere sırasında da söylemeye çalıştık bu konu aslında belki de Meclis tarihimizin en uzun tartışılan, en hararetli olan ve toplumsal duyarlılığın en çok yükseldiği ama aynı zamanda çok hassas bir konu olduğunu bilerek tartışmalarımızı değerlendirmenizi özellikle heyetinize öneriyorum. Çünkü bu konunun öyle es geçilecek, yol verilecek, tartışmaksızın "Hadi, geçirelim!" diyeceğimiz bir durum olmadığı, çok hayati bir konu olduğu, konunun kendi içindeki önemi olduğu kadar zaten Meclisin aldığı önem olağanüstü koşullar da bu bunun aslında önemini gösteriyor. Dolayısıyla bu Mecliste... Şu andaki Komisyondaki görevli arkadaşlar, vekil arkadaşlar her ne kadar geçirmekle yükümlü olduklarını düşünseler bile bu Komisyondan geçse bile, şu komisyondan geçse bile inanın Türkiye'de, Mecliste de çok daha büyük tartışmalara sahne olacağını şimdiden söylemek isterim. Dolayısıyla bu madde üzerinde tartışılırken de aslında konunun bitmediğini, geçmiş olan maddelerin de tekrar ele alınması gerektiğini ısrarla ve inatla söylüyoruz ki bu hassasiyetimizin anlaşılması için söylüyoruz.
Şimdi, 7'nci maddede, aslına bakarsanız, şu andaki mevcut koşullar açısından bakıldığında yine uygun olmayan çelişkili olan bir durumla karşı karşıyayız. Ne deniyor? Sahipsiz ve sahipsiz olmayan hayvanlar değerlendiriliyor. Sahipsiz hayvanlar meselesi çok soyut. Örneğin sokaktaki birçok hayvan insanlar tarafından sahipleniliyor. Ama evin içinde değil sokakta bakılıyor, onlara yemek veriliyor, bakılıyor, aşısı yaptırılıyor. Peki, siz yarın sokağa gittiğinizde, o hayvanları almaya kalktığınızda nasıl bir süreçle karşı karşıya kalacaksınız? Bu tartışma... Aslında toplumun her alanında sokağına, mahallesine giden ve gerilimli olan bir tartışmanın içerisine girdiğimizi göstermek için bunları söylüyorum. Keza yine Orhan Vekilimiz söyledi, bu şekilde, aynı zamanda yasanın hayata geçtiği andan yani Meclisten geçtiği andan, yürürlüğe girdiği andan itibaren bir yükümlülük koyuyorsunuz. Bu yükümlülük nedir? Sokak hayvanlarının sokakta olmamasını sağlamak; peki, nereye koyacaksınız, barınak mı var? Barınak yok. Peki, ne yapacaksınız? İşte, her noktasına geldiğimizde, her maddesine geldiğimizde aynı zamanda yerelin de koruma görevini elinden alıyorsunuz yani sokaktaki hayvan gönüllülerinin de gönüllü bir şekilde çalışmasını engelleyen bir durum var burada. Dolayısıyla, bu bakımdan da bakıldığında bu süreç öylesine gerilmiş bir noktaya gidiyor ki hesapsız, kitapsız, öngörüsüz yapılmış olduğu her maddenin kendi içerisinde açıkça net olarak gösteriliyor. Biz ısrarla şunu söylüyoruz: Bu toplumsal uzlaşıya dayalı olmayan bu maddede zoraki bir geçirme çabasının daha çok travmalara, daha çok gerilmelere, daha çok sorunlara sebep olduğunu her pratiğimizi yaşayarak gördük. İşte, veteriner hekimimiz burada, sokaktan hayvanların toplanması anında toplandıktan sonra ne kadar sorunlar yaşayacağımızı tek tek anlattılar bize, her türlü kötülüğün olmasına daha çok sebep olacağını anlattılar bize, vekil arkadaşlarımız ısrarla söylüyorlar. İşte, bu maddede de aslında denetimsiz, kontrolsüz aynı zamanda şu andaki mevcut koşulları bile ortadan kaldıran bir durum daha ciddi tehlikeler yaratacağı çok açık. O nedenle, bir kez daha söylüyoruz: Bu yasa her maddesiyle sorunludur, gelin bu yasayı geri çekin, tekrar konuşalım ve birlikte bu meseleyi çözelim aksi takdirde bu tartışmalar, bu süreç çok daha yaygın bir şekilde her mahalleye, her insana, her sokağa gidecek ve sizler de bu işin sorumlusu olmaktan kurtulamayacaksınız. Dolayısıyla, bir kez daha özellikle imzası olan, inatlaşan, bu maddeyi geçirmeye çalışan vekillerin sorumlu olmasını ve yasayı tekrar gözden geçirerek çekmesini ısrarla ve inatla teklif ediyorum.