Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 22 .07.2024 |
MEHMET SALİH UZUN (İzmir) - Evet, Salih Uzun, İzmir.
Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.
Değerli Komisyon üyeleri ve değerli milletvekili arkadaşlarım; aynı talebi tekrarlamak için söz aldım, daha önceki maddede de bu talebimi dile getirmek için söz almıştım. Talep çok net, sadece benim şahsi talebim değil, toplumun talebi aslında; bu kanun teklifi tümden geri çekilmelidir, sağlıklı bir çalışma yapılması için zaman verilmelidir, teklifimiz talebimiz budur. Anlaşılan, bu talebimizi hemen hemen her maddede yinelemek zorunda kalacağız çünkü görüşmekte olduğumuz bu teklifin hemen hemen her maddesi kanunun gerçekten geri çekilmesini ve üzerinde çalışılmasını gerektiren âdeta ayrı birer gerekçe niteliğinde. 4'üncü ve 5'inci maddelerde bunu bizzat verilen önergelerle sizler de kabul ettiniz yani 4'üncü maddede bir kere kedileri ayıracak bir niteleme yaptık, "köpekler" tabiri getirildi, efendime söyleyeyim, 5'inci maddede zaten can alıcı sözcüğün değiştirilmesiyle ilgili önergeyi sizler getirdiniz. Şimdi yine aynı şekilde böyle bir teklifte var, bu maddede de yine olağanüstü muğlaklıklar var, üzerinde çalışılması gereken hususlar var.
Biraz önce bahsedildiği gibi, bir kere, yerel yönetimler adına sahipsiz hayvanların toplatılmasını öngörüyor. Bir kere, o "adına" kavramının ne kadar muğlak olduğunu işte, biraz önceki konuşmacılar da söylediler. Yani taşere edilecekse bu görev, kimlere taşere edilecek? Bunların bir standardının olması gerekmez mi? Bunların bir açıklığa kavuşması gerekmez mi? Onu da geçtim, efendime söyleyeyim, diyor ki "Toplatılan sahipsiz hayvanlar bakımevlerine bırakılacak ve bakımevlerinin dışına çıkarılamayacak." Peki, ne kadar bakımevimiz var? Elimizde bir sağlıklı veri yok yani karanlıkta el yordamıyla konuşuyoruz. Biraz önce de söylediğimiz gibi yani kanunun gerekçesinde 4 milyon sayısından bahsediliyor, sonradan verdiğiniz teklifle, mesela, bunun içerisinden kediler çıkmış olması lazım yani aslında ne kadar bir hayvan popülasyonundan bahsediyoruz? Yani ne kadar barınağa ne kadar bakımevine ihtiyacımız var? Bunları bilmiyoruz daha, böyle bir sağlıklı veri yok elimizde, tamamen el yordamıyla hareket ediyoruz. Hâlbuki bunların çözümü de var yani bu inatlaşma neden?
Biraz önce söylediğim gibi, Türk Veteriner Hekimleri Birliğine veyahut barolara, efendime söyleyeyim, onlardan destek alarak yahut bu konudaki uzmanlaşmış sivil toplum örgütlerinden destek alarak sağlıklı veriler üzerinden çalışma yapabilmemiz için bir imkân tanınmasının önündeki engel nedir? Yani bu işi bu kadar hızlı, bu kadar acil yapmanın gerekçesi nedir, bunda ısrar etmenin gerekçesi nedir? Yani yirmi iki yıl beklenmiş, efendim, iki ay daha beklememenin, bunda ısrar etmenin, şimdi, bu sıkışık zamanda bunda ısrar etmenin gerekçesi nedir? Bu inatlaşmayı anlayamıyorum. Yani sadece muhalefet partileriyle inatlaşmıyorsunuz, toplumla inatlaşıyorsunuz. Yani bu inatlaşmaya -bir açıklama- mantıklı bir açıklama yokken... O zaman gündüz oturumunda Sera Hanım'ın dediğinin dışında mantıklı hiçbir izahı kalmıyor. Dediği gibi o zaman bu bir iletişim operasyonu yani İletişim Başkanlığının koordine ettiği bir iletişim operasyonu. Yani Türkiye'nin başka yakıcı hiçbir sorunu konuşulmasın, bu meseleler konuşulsun diye yapılmış, önümüze konmuş bir iletişim operasyonundan başka hiçbir anlam ifade etmiyor.
Tekrar ediyorum, bu inatlaşmadan vazgeçin, toplumla inatlaşarak siyaset yapılmaz, toplumla inatlaşarak yasa yapılmaz. Bu kanun teklifini geri çekelim, makul bir süre içerisinde hep beraber sağlıklı bir yasa çalışmasına imkân tanıyalım.
Teşekkür ediyorum.