GÖKÇE GÖKÇEN GÖL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle birkaç gündür hepimizi de rahatsız eden bir algı faaliyeti yürütülüyor. Ben burada şunu merak da ediyorum açıkçası yani milletvekillerinin konuştuğu bir video neden kesiliyor da böyle sanki bir haber hesabı gibi kendini tanıtan hesaplar tarafından paylaşılıyor ve hiç olmayan bir şey anlatılıyor? Ya da bir milletvekilinin hiç söylemediği bir söz niye söylemiş gibi aktarılıyor haber sitelerine veya sosyal medyaya veya belli çevrelere? Burada sağlıklı bir yasama faaliyeti olabilmesi için, iyi bir Komisyon çalışması olabilmesi için, bu Genel Kurul için de geçerli olacak, her şeyin açıklıkla, şeffaflıkla hem burada karşılıklı konuşulabiliyor olması lazım hem de vatandaşa da olduğu gerçekliğiyle anlatılıyor, aktarılıyor olması lazım.

Biraz önce arkadaşlar söyleyince biz de fark ettik yani tutanakların gelmesiyle ilgili bu arıza veya gecikme neden kaynaklanıyor? Çünkü geçtiğimiz günlerde şunu gördük: Bazı videolar paylaşıldı, yayıldı, ondan sonra insanlar galeyana getirildiler, ondan sonra tutanaklara bakılınca herkes anladı ama 600 sayfa tutanak okunmuyor her zaman biliyorsunuz sizler de. Yani bunun gecikmesinin sebebi nedir veya şu dışarıdaki ekranın kaldırılması daha fazla vatandaş göremesin diye mi? Yani Genel Kurul yayınlanıyor; kötü mü oluyor? İyi oluyor, tam tersine, herkes hangi pozisyondaysa vatandaş da bunu yakından takip edebiliyor ama burada gerçeği saklamaya yönelik bir kaygı var. Benim hiç anlamadığım bir mesele de şu: Yani sizler sadece mensup olduğunuz parti gereğince... Gerçekten size soruyorum yani bireysel olarak da soruyorum; bir partiye mensupsunuz, bir görüşü savunuyorsunuz, belki bir kanun teklifini savunuyorsunuz, yarın bir gün yine biz farklı pozisyonlarda olacağız ama ben şunu merak ediyorum: Bu halkın bir kısmının veya mesela, en son seçimlerde 1'inci olmuş siyasi partinin milletvekillerinin gerçekten çocukların ölmesini savunduğunu iddia etmek, insanlara bu şekilde lanse etmek kimin ne işine yarayabilir yani gerçekten vicdanen rahat mısınız bunu merak ediyorum çünkü böyle bir şey yok. Burada muhalefet milletvekillerinden -sadece kendi partim için de söylemiyorum- bir kişi çıkmadı ki böyle bir sorun yoktur desin, bir kişi çıkmadı ki çocuklar ölsün desin, önemli değil desin; burada her konuşan milletvekili çözüm önerisini paylaşarak konuştu ve sanki bu hiç olmamış gibi, insanlar burada sorun yok diyormuş gibi veya hiçbir çözüm sunulmamış gibi böyle karşımızda ya sessizlik görüyoruz veya telefonu açıyoruz bir algı çalışması görüyoruz yani burada gerçekten ciddi bir problem görüyorum.

Aynı şekilde, kanun teklifini ilk getirdiğiniz hâliyle "öldürme" kelimesini ötanaziyle değiştirmiştiniz; şimdi değişiklik önergesiyle "ötenazi" kelimesini çıkarıyorsunuz ama kanuna atıf yapıyorsunuz. Kanunun atıf yaptığınız yerinde ne diyor? "Ötenazi" diyor yani burada çıkarılmış hiçbir şey yok ki.

Kanun yapım tekniği olarak da şöyle bir şey var: Yani, burada sizin verdiğiniz önergede başka koşullar var, atıf yaptığınız maddede başka koşullar var; hangisi uygulanacak, birlikte mi uygulanacak, birbiriyle seçimlik mi uygulanacak?

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Fark yok mu diyorsunuz Sayın Vekilim?

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Daha da genişlettiniz bile ya!

GÖKÇE GÖKÇEN GÖL (İzmir) - Yani, burada, hadi öldürme meselesini, toplu katletme meselesini kenara bıraksak bile zaten problem var, teknik açıdan da problem var. Mesele "İnsanları tercih edelim." veya "Hayvanları tercih edelim." meselesi değil; bilim insanları baştan beri söylüyorlar ve sakinlikle, bütün bu uğradığımız hakaretlere rağmen sakinlikle ifade etmeye taşıyoruz. Bilim insanları söylüyorlar. Ne söylüyorlar? "İtlafla popülasyonu kontrol altına alamazsınız." diyorlar, "Barınaklar yetersiz, kapasite ancak hayvanların aşağı yukarı yüzde 3'üne tekabül ediyor. Belediyelere hapis veya öldürme seçeneği sunulacak, belediye yetkilileri bu seçenekler arasında kalacak, ne yapacaklarını bilemeyecekler." diyorlar. Bilim insanları kuduz vakalarının artacağını söylüyorlar yani insan canını, insan sağlığını konuşuyoruz ya kuduz vakalarının artacağını söylüyorlar; şu an çok az sayıda olan hatta bazen neredeyse hiç rastlanmayan, bazı yerlerde çok az rastlanan kuduz vakalarının yayılabileceğini söylüyorlar. Üretim, ticaret, satış, kaçak ithalat konusunda herhangi bir mücadeleye, dair etkili bir mücadeleye dair bir tedbir yok yani hem sayıyı artıracaksınız hem insan sağlığını riske atmaya devam edeceksiniz. Burada bir fon oluşturulmuyor, barınak kurmaktan bahsediyorsunuz, belediyelerin bununla ilgili ciddi bir çalışması yok; kısırlaştırma faaliyetiyle ilgili, seferberliğiyle ilgili bir çalışma yok.

Şunu tekrar etmek istiyorum, çok önemli buluyorum, son cümlelerim Sayın Başkan: Burada ne yasa yapıldığı...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Buyurun efendim.

GÖKÇE GÖKÇEN GÖL (İzmir) - Burada ne yasa yapıldığının yanında insanların dışarıda buradan ne mesaj aldığı da önemli, bunu tekrar ediyorum. Burada, dışarıda hayvanları katletmeye hazır insanlar bekliyorlar, bazı haberleri almaya başladık; burada kanunda yazanın ötesinde bir hayvan katliamına hazırlık yapılıyor. O yüzden, bu konuyu vicdanlarınızla tekrar düşünmeye ve kanun teklifini geri çekmeye davet ediyoruz; çözümü nasıl bulacağımızı 2019 yılındaki Komisyonda olduğu gibi hep birlikte tekrar konuşup tartışabiliriz ama sizi öncelikle bu yasayı geri çekmeye davet ediyoruz.

Teşekkür ederim.