KOMİSYON KONUŞMASI

ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Merhaba.

Öncelikle şunu söyleyeyim: Sadece maddenin değil bu yasanın tamamının geri çekilmesi gerekiyor çünkü her madde ölüm kokuyor, bu yasanın her maddesi ölüm kokuyor ve şimdi, uzlaşma teklifi diye getirdiğiniz teklifte şöyle bir ifade var, diğer ifadeleri söylemiyorum arkadaşlar söyledi: "Olumsuz davranışları kontrol edilemeyen..." Bu ne demek? Bu bütün sokak hayvanları için bir bakış, bir dakika dik baktı diye olumsuz davranış diye yorumlanabilir. Dolayısıyla ben bu yasa teklifinin bu hâliyle tamamen çekilmesi gerektiğini düşünüyorum ama ısrar ediyorsunuz ve ısrar ederken de canlıların maliyetinden konuşuyorsunuz. Bir canlının maliyeti diye bir şey olamaz, ticarete konu olamaz canlılar ancak bir canlı ekolojik yaşama katkıda bulunabilir, katkısı vardır, o dengeyi sağlar. Öncelikle bu esasa göre konuşmamız gerekir ama bunlar hiç yok çünkü esasen yük diye görülüyor. Ya, benzetme yapacağım çünkü aynı kavramlar kullanılıyor: "Emeklilerin maliyeti" deniyor mesela, "emeklilerin maliyeti" derken de insanların yaşamı ticari konu hâline getiriliyor. Dolayısıyla ben bu yasada rant kokusu var diyorum ve bu, tecrübeyle sabit çünkü her şey alınır, satılır, kâr edilebilir bir metaysa değeri var, değilse aynen bu yasada olduğu gibi katledilebilir.

Sonra, birçok iddia var, mesela hiç şu kaygı yok: Niye hayvanları üretip ticari meta olarak satanlara bir yaptırım yok? Yasada hiç bu konuşulmuyor. Bunun ticareti yapılıyor, tek bir laf yok. Dolayısıyla buradan samimiyetle yaşamı konu aldığınız konusunda asla asla ikna edemiyorsunuz, inanmıyoruz ve kaç gündür bizi burada bir canlının katledilmesine onay vermek için ikna etmeye çalışıyorsunuz, hiç kimseyi edemediniz, şimdi bir uzlaşma teklifi varmış gibi sunuyorsunuz, daha beter hâle getiriyorsunuz.

LÜTFİ BAYRAKTAR (Sakarya) - Ayıp ama ya!

ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Oysa çare var. Nedir çare? Bir kere ekolojik dengeyi sokakta yaşayan canlılarla birlikte yaşamak için hep dediğimiz gibi "Kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat." esasın bu olması gerekir.

Bir kere barınaklar da çözüm değil: Barınakların bir kere uygulanması mümkün değil, vekil arkadaşlar daha önce söyledi, uygulanması mümkün değil, çok iyi koşullarda uygulansa bile doğru değil. Neden doğru değil? Çünkü sokak hayvanları, birlikte yaşadığımız canlılar, "dostlarımız" diyoruz dolayısıyla o dostlarımızla, onlar sokaktayken, -mahallenin sanki nasıl diyeyim- onlar mahallenin sakinleriyken -böyle söyleyeyim- dolayısıyla o mahallenin sakinleriyle birlikte yaşamak istiyoruz. Peki, nasıl olur bu? Biraz önce söylediğimiz gibi, bir kere hiç köpek ve kedi mamalarındaki KDV'yi konuşturmuyorsunuz, bir kere o KDV'yi, KDV almayı kaldıracaksınız. Sonra hem bütçeden daha fazla pay ayıracaksınız ayrıca sokak hayvanlarının ve çocukların yaşamını karşı karşıya getirme meselesinde ise gerçekten ikiyüzlüsünüz. Yani çocuklar katledilirken, çocuklar ölürken, çocuklar istismara uğrarken, bütün yasaları art arda reddettiniz Genel Kurulda, şimdi bize burada gerçekten duygu sömürüsü yapıyorsunuz, acıları yarıştırıyorsunuz. Ben diyorum ki, böyle değil, tüm canlılar için birlikte yaşamak mümkün. Gelin, bu yasanın tamamını çekin ve yeniden "ekoloji hakları" "doğa yasası" "hayvan hakları" "canlı hakları" diye birçok ülkede olan bu yasayı konuşalım ve yaşamı esas alan bir hayat kuralım.

Hem biz sokakta yaşayan köpeklerin, kedilerin, sokakta yaşayan canlıların problemli davranışları hiç yok demiyoruz ama o problemli davranışlardan sadece o sokakta yaşayan hayvanlar sorumlu değil. Buradaki insan faktörünü, buradaki insanların saldırganlığını, onları tecrit etmesini, onların yok edilecek bir şey olarak meşrulaşmasını görmeden olmaz. Dolayısıyla ne yapmanız lazım? Çocuklara, insanlara, sokakta yaşayan canlılara nasıl davranması gerektiğini öğretmeniz lazım, eğitim yapmanız lazım, programlar oluşturmanız lazım. Yetmez, her mahallede, her yerleşim yerinde ne kadar sokakta yaşayan canlılar var, bunların bilgisi olması lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Lütfen toparlayalım.

ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Toparlıyorum.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Teşekkür ederim.

ÖZGÜL SAKİ (İstanbul) - Bunların bilgisi olduktan sonra imar planlarında o canlıların o sokakta yaşamasına devam ettirecek imar planları yapmanız lazım. Ama bunların hepsine hayır diyeceğinizi biliyoruz çünkü yasalarınız ölüm kokuyor, rant kokuyor, hiçbir şekilde buna geçit vermeyeceğiz.

Teşekkür ederim.