SEMRA DİNÇER (Ankara) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Görüştüğümüz kanun teklifi aslında bir kanun teklifi değil, bir ölüm fermanı, yaşamın bir parçası olan sokak hayvanlarının katliam yasası. Tüm ülkenin gözü, kulağı bugün burada. Ama şu resme iyi bakın: Ne yazık ki geçen hafta konuşmalar ve görüşmeler esnasında hayvan hakları savunucuları, sivil toplum örgütleri, 1'inci resimde gördüğünüz üzere, gözleri açık, kulakları da açık bir şekilde burada konuşulanları görüyorlardı ve duyuyorlardı ama ne yazık ki bugün oradan kaldırdığınız televizyonla vatandaşın gözünü kör, kulağını da sağır ettiniz. Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nde yer alan düzenlemeler yirmi iki yıldır iktidarda olan AKP'nin basiretsizliğini ortaya koyan bir yasa teklifidir. Kanun teklifinin gerekçesi hayvanların korunması olarak anlatılsa da aslında bu yasa teklifi büyük bir katliama kapı açacaktır. Yaşam alanlarında insanlar ve hayvanların bir arada yaşayabileceği, hayvanların da haklarını gözeten bir yasa teklifi yapılmalıydı ancak siz kolayı, katliamı seçtiniz. Her alanda olduğu gibi bu yasayla da kolaycılığa kaçıyorsunuz. Sorunları çözmek yerine hayvanları katledelim anlayışıyla yaklaşıyorsunuz bu konuya ancak çözüm asla katliam olmamalıdır. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nun 6'ncı maddesi gereğince sokak hayvanlarının yakalanıp kısırlaştırılıp aşılanıp rehabilite edilerek alındıkları ortamlara bırakılmaları öngörülmektedir ancak bu kanun teklifiyle sokak hayvanlarının sahiplendirilmedikleri sürece alındıkları ortamlara bırakılmayacak, bakımevlerinde kalacaklar hatta katledilecekler. Çünkü yakala, kısırlaştır, tut, sahiplendir modeli altyapı eksikliği nedeniyle uygulanması hayal bile edilemez çünkü Türkiye'de 4 milyona yakın köpeği barındıracak yeterli bakımevi yok. Peki, yetersiz altyapının olmasının çözümü ötenazi midir yani planlı bir şekilde katliam mıdır? Ölüm ve tecrit olmaksızın üretim ve satışın yasaklanarak kısırlaştır, aşıla, aldığın yere bırak metodunun bilimsel ve etik çözüm olduğu ortadayken katliam yasasını çıkarmak ne vicdanlara ne de insanlığa sığar. Bu yasa teklifini geri çekin, konunun tüm paydaşlarını da içine alan bir şekilde kapsamlı bir çalışma yapılarak hem insanları hem de hayvanları gözeten yeni bir düzenleme yapın. Yakala, kısırlaştır, tut, sahiplendir modeli altyapı eksikliği nedeniyle uygulanmaması güvenli sokaklar oluşturulacak propagandasının yapılmasına sebep oldu. Sevgili arkadaşlar, şimdi sizlere soruyorum: Bu ülkede güvenli sokaklar kedileri ve köpekleri toplayarak mı olacak? Eğer gerçekten güvenli sokaklar yaratmak istiyorsanız bu ülkedeki, bu sokaklardaki hırsızları, tacizcileri, tecavüzcüleri yok edin. Ülkeye hem de kalbura dönmüş sınırlarımızdan giren göçmenlerin bizim sağlığımızın, bizim geleceğimizin, bizim güvenlik sorunumuzun olduğunu bilerek bunlar üzerine düşün. Sokak hayvanları toplumun vicdanıdır, onları yok ettiğimizde insanlığımızı da yok edeceğiz. Rahmetli annemin bir lafı vardı: "Yavrum, hayvanı sevmeyen insanı da sevmez." Derdi. Hayvanı ve insanı sevmeyen yasaya "hayır" diyorum.