Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 22 .07.2024 |
SÜREYYA ÖNEŞ DERİCİ (Muğla) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Değerli milletvekilleri, değerli Bakanlık yetkilileri; öncelikle, AK PARTİ'li milletvekili arkadaşlarıma sesleniyorum: Sevgili arkadaşlarım, hiçbir güç sizin insanlığınızdan, vicdanınızdan daha büyük olamaz. Lütfen, bu teklifi tekrar okuyun ve lütfen ona göre davranın. Burada, bunu utanç yasası olarak değerlendiriyorum; insanlık adına utanç yasası. Şöyle ki üzerimize düşen hiçbir şeyi yapmadık; üretimi durdurmadık, ticareti yasaklamadık, kısırlaştırma yapmadık. En son birkaç yıl önceki Meclis Komisyon raporunu, sizlerin de onayı olan raporu dikkate almadık; üzerimize düşen hiçbir şeyi yapmadık. Sonra, bu önümüze getirdiğiniz yasa teklifiyle belediyelere sorumluluk verilecek ama oraya öyle bir ifade getirmişsiniz ki, bu konuştuğumuz 4'üncü ve 5'inci maddeler bunu gösteriyor, ifade ediyor, "ötanazi" ifadesi var. Siz şöyle diyebilirsiniz: "Bu, artık belediyelerin sorumluluğunda ve bu belediyelerde ötanaziye karar verecek olanın vicdanı." Hayır, bu yasayı önümüze getirdiğiniz için ve yasayı onayladığınız takdirde, bütün bu hayvanların kanı sizin elinizde olacak.
Şimdi, acaba hangi yaklaşım sizin vicdanınızdan ve gelecek nesillere vereceğiniz hesaptan önemli? Şu anda birbirinizin fotoğrafını çekiyorsunuz, ben size insanlıktan bahsediyorum. (AK PARTİ sıralarından gürültüler) İnanamıyorum, çok üzücü.
MEHMET BAYKAN (Konya) - Kameraya alanlar insanlık dışı mı davranıyor hanımefendi?
SÜREYYA ÖNEŞ DERİCİ (Muğla) - Ama çok değer verdiğim arkadaşlarım...
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Kayıt alıyor kayıt Sayın Vekilim; kaydını alıyor, kaydını.
SÜREYYA ÖNEŞ DERİCİ (Muğla) - Bir dakika, bir dakika, lütfen.
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Tarihe not düşüyor, Sayın Vekilim, tarihe not düşüyor Sayın Vekilimiz...
SÜREYYA ÖNEŞ DERİCİ (Muğla) - Çok üzücü, bir dakika konuşuyorum.
ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Bırakın çekinsinler.
SÜREYYA ÖNEŞ DERİCİ (Muğla) - Başkanım, ek süre talep edeceğim çünkü bir polemik oluyor.
(Gürültüler)
SÜREYYA ÖNEŞ DERİCİ (Muğla) - Başkanım, müsaade eder misiniz? Müsaade eder misiniz konuşayım.
BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, hatibin sözünü kesmeyelim.
Buyurun.
SÜREYYA ÖNEŞ DERİCİ (Muğla) - Hiç yakıştıramadığım arkadaşlarım beni dinlemiyor ve siz benim sözüme engel oluyorsunuz şu anda.
MEHMET BAYKAN (Konya) - Dinliyoruz da fotoğrafa...
SÜREYYA ÖNEŞ DERİCİ (Muğla) - Ben başka bir şeyden bahsediyorum. "Ötanazi" dediğiniz zaman...
İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Bastığın yer kuruyor zaten Sayın Vekilim, gittin Divan Başkanlığı yaptın, kuruttun.
SÜREYYA ÖNEŞ DERİCİ (Muğla) - Susar mısınız Vekilim? Müsaade edin. "Ötanazi" dediğiniz zaman... Size de söylüyorum. Ya, bu komik değil ki.
ÇİÇEK OTLU (İstanbul) - "Ötanazi" deniyor, gülüyorsunuz.
SÜREYYA ÖNEŞ DERİCİ (Muğla) - "Ötanazi" diyorsunuz, kedileri asansörde öldürenler, küreklerle köpekleri öldüren insanlar kendilerinde bunu hak görecekler. Ya, bunun neresi komik? İnanamıyorum. Konuşmama devam etmek istiyorum müsaade ederseniz. Barınaklara kapatacaksınız, 100 bin kapasite var, geri kalanlar nerede kalacak? Mesela, 10 kişilik köpek kapasitesine 1.500 köpeğe mi koyacaksınız? Bunlar birbirini yiyecek mi? Nasıl anlayamadım? Bu getirilen çözümü bu yasa teklifini kabul edemiyorum, buna inanamıyorum. Biz, siyasi partileriz, hepimizin ülkenin yönetimi için ayrı ideolojilerimiz var. İyi de şu bahsettiğiniz şey ölüm yasası ideolojilerden, siyasetten ayrı bir konu değil mi bu? Yani "gelenekler" diyoruz, "vicdan" diyoruz, "dinimiz" diyoruz. Yani ben bunun çözümünü hep birlikte ortaklaşa niye getiremediğimizi anlamıyorum ve bunun neden politik emellerimize alet ettiğimizi anlamıyorum. Bu, tümüyle bir katliam yasasıdır, kesinlikle acilen geri çekilmelidir ve hep birlikte ortaklaşarak buna çözüm getirmeliyiz. Elimizde yeterli imkânlar var, hep birlikte bu konuyu çözebiliriz ve insanca yaşayabiliriz, aynaya bakarak yaşayabiliriz, çocuklarımızın yüzüne bakarak yaşayabiliriz. Kesinlikle bu yasayı kabul etmiyoruz, derhâl geri çekmek zorundasınız.