| Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 22 .07.2024 |
ŞERAFETTİN KILIÇ (Antalya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, değerli misafirlerimiz, basınımızın değerli mensupları; üzerinde görüştüğümüz kanunun 4'üncü maddesi, 5'inci maddesi veya bir başkası, getirdiğiniz kanun teklifi kapsamındaki tartışmaların ana kaynağını oluşturuyor. Aslında çerçevesi belirlenmiş olsa veya -her şeyden önce- 5199 sayılı Kanun iktidar tarafından uygulanmış olsaydı bugün bu kadar ihtilaf ortaya çıkmamış olacaktı.
Bizler ve burada süreci takip eden bütün vatandaşlarımız açısından enerji ve zaman israfına yol açan bu teklifin özen ve hassasiyetle oluşturulmadığı açıktır. Bir maddede inat edip bunu bir çatışma unsuru hâline getirmek, herhangi bir şekilde uzlaşıya açık olmamak, sorunları çözmüyor, geçmişten beri de bu yöntemle hiçbir sorun çözülmemiştir.
Teklifin 4'üncü ya da 5'inci maddesi, bakımevine alınan hayvanlardan saldırgan olan, bulaşıcı veya tedavi edilemeyen, hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olan hayvanlara yerel yönetimlerce ötenazi yapılabileceği belirtiliyor. En başta, "ötenazi" kavramının sıkıntılı olduğunu ifade etmek gerekir. Bu kavram iradeye dayanır ve insana dair bir kavramdır, hiçbir hayvanın rızasını alamayacağınıza göre buna "ötenazi" demeniz doğru değil.
Bir de basın açıklamanızda ve metinlerinizde ötenazi yöntemini belediyelere verdiğiniz bir imkân olarak ifade ediyorsunuz. Bu ifadeler, bir çatışmaya dönüşsün diye bilinçli olarak mı tercih edilmiştir, bunu şahsım adına gerçekten merak ediyorum. Hayvanların yaşam hakkına saygı duymayan, onları birer nesne gibi gören yaklaşımlar, toplumumuzun vicdanında asla yer bulamaz.
Cenab-ı Hakk'ın bizlere ve verdiği en büyük ahlaki sınavlardan biri, hayvanlara karşı sergilediğimiz davranışlardır. Bu müstesna sınav Kur'an-ı Kerim ve diğer kutsal kitaplarda tekrar tekrar vurgulanmış olup ilk Peygamber Hazreti Adem'den bu yana her peygamber hayvanlara merhamet göstermemizi öğütlemiştir; gün gelmiş, bu bir deve, bir kuş, bir kedi, bir köpek ya da bir örümcek aracılığıyla her birimiz bu evrensel sınavla karşılaşmışızdır. Özetle, yaklaşık beş bin yıllık tarih boyunca hak adalet ve vicdanıyla dünyaya damga vuran bu milletin liderleri ve alimleri hayvan haklarına büyük önem vermiş ve onları korumuştur. Örneğin, 1300'lü yıllardan 1900'lü yıllara kadar yaklaşık altı yüz yıl boyunca adaletle dünyaya liderlik eden Osmanlı İmparatorluğu, sokak hayvanlarına yiyecek ve su sağlamak amacıyla vakıflar kurmuş ve yasal düzenlemeler yapmıştır.
Sayın milletvekilleri, değerli misafirler; ötenazi uygulaması, acı çeken, tedavisi mümkün olmayan, hasta hayvanlarda bile büyük bir etik tartışma konusu iken sağlıklı ya da tedavi edilebilir durumdaki hayvanlar için bu uygulamanın düşünülmesi bile vicdanları yaralamaktadır. Bakımevlerine alınan hayvanların saldırganlık gösterdiği ya da bulaşıcı hastalık taşıdığı gerekçesiyle ötanaziye tabi tutulması sorunun kaynağına inmeyen, yüzeysel ve vicdani olmayan bir çözüm önerisidir.
Bizler Saadet Partisi olarak yakala, kısırlaştırır, tut ve içerisinde bakımevlerinin ve barınakların da olduğu yaşam alanlarında yaşat politikasının en doğru ve en insani çözüm olduğuna inanıyoruz. Bu politika hem sokak hayvanlarının kontrolsüz üremesini engeller hem de onların doğal yaşam alanlarında huzur içinde yaşamalarını sağlar. Bu yöntem dünya genelinde pek çok ülkede başarıyla uygulanmakta ve hayvan nüfusunu kontrol altına almak için en etkili yöntem olarak kabul edilmektedir.
Söz konusu yasa teklifinde belirtilen ötanazi uygulaması kamu güvenliğini sağlamak adına sunulmuş gibi görünse de aslında bu sorumluluktan kaçmanın ve kolaycılığa kaçmanın bir örneğidir. Kamu güvenliğini sağlamak sokak hayvanlarını katletmekle değil, insan yaşamını merkeze alan, hayvanların ve insanların güvenilir bir ortamda yaşayabilmelerine olanak sağlayacak altyapıyı kurmakla mümkündür.
Bakanlıkların, yerel yönetimlerin ve derneklerin bu konuda sorumluluk alması ve etkin kısırlaştırma programları uygulaması gerekmektedir. Üretim, satış, hayvanlara yönelik şiddet, barınak şartları, usulsüz bağış toplanması ve benzeri konularda hiçbir hüküm koymayıp sadece ötanazi maddesiyle soruna yaklaşmak çözüm üretme niyetinin değil, sorumluluğu başkalarına atma çabasının göstergesidir.
Değerli milletvekilleri, hayvanlara uygulanan şiddet ve zulmün toplumsal şiddeti beslediği gerçeğini unutmamalıyız. Bizler şefkatli, merhametli ve vicdan sahibi bir toplum olmanın gereklerini yerine getirmek zorundayız. Bu nedenle sokak hayvanlarına yönelik ötanazi uygulamasına karşı çıkıyor ve daha insani, daha sürdürülebilir çözümler üretmek için hep birlikte çalışmamız gerektiğine inanıyoruz. Saadet Partisi olarak hazırlamış olduğumuz sokak hayvanları raporunda ve vermiş olduğumuz kanun teklifinde de bahsettiğimiz gibi bu yasa, maddenin geri çekilmesini ve yerine yakala, kısırlaştırır ve belirlenen yaşam alanlarına bırak politikasının uygulanmasını talep ediyoruz.
Sonuç olarak ne sokak hayvanlarının canı yansın ne de insanların, her canın huzuru ve güvenliği bizim için kıymetlidir. Bizim düsturumuz yeryüzündekilere merhamet edin ki göklerde olanlar da size merhamet etsin.
Bizler ötanazi kavramını sorunlu bulmakla beraber, mevcut madde kapsamının suistimale açık olduğunu düşünüyoruz. Daha önceki kanunlar uygulandığı takdirde bu maddeye ihtiyaç olmayacağı ortadadır. Bu sebeple
hem 4'üncü maddenin hem de 5'inci maddenin tekliften çıkarılmasını arz ve teklif ediyoruz.
Hepinize sonsuz saygılarımı, teşekkürlerimi iletiyorum. Hayırlı olmasını diliyorum bu toplantımızın.