NURETTİN DEMİR (Muğla) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Sayın milletvekilleri, Sayın Bakan, bürokrasinin değerli üyeleri, saygıdeğer basın; sizleri ben de saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakan, özellikle konuşmama başlamadan önce sizden Hükûmetin bir üyesi olarak, Kahramanmaraş başta olmak üzere birçok ilde rehber öğretmenler iki üç aydır maaş alamıyorlar, bu konuda desteğinizi bekliyoruz. Zaten hani çok düşük bir ücret alıyorlar. Bu konuda eğer Hükûmetiniz gerekli girişimlerde bulunursa mutlu olacağız.

Efendim, şimdi, aile bütünlüğü diyoruz. Aile bütünlüğü konusunda bir meslektaş olarak, bir tıp adamı olarak ve İsviçre'de yetişmiş bir insan olarak İsveç'teki o koşulları ne zaman getireceksiniz. Biliyorsunuz, aile bütünlüğünü koruyabilmek için aileler bugün yüzde 85 geçim sıkıntısı yaşamakta. Özellikle açlık sınırı 4 kişilik bir ailede 1.447 lira olmuş, yoksulluk sınırı ise 5 bin liraya yaklaşmış bir durumda ve 17,5 milyon yoksulu olan bir Türkiye'de bunu nasıl sağlayacaksınız, bu bütünlüğü nasıl sağlayacaksınız? Bu çifte, duble yollarla övünen iktidar da eğer aile bütünlüğünü sağlayamazsa sonuç daha kötüye gidecek ve aile sarsıldığı zaman da tabii ki ülkeler, toplumlar da sarsılacaktır.

Dolayısıyla -biraz önceki konuşmacılar da söylediler- uyuşturucu sayısının çok arttığı bir durumda, işsizliğin 6,5 milyon olduğu bir ortamda bu aile bütünlüğünü gerçekten korumanın sizler için oldukça zor olduğunu düşünüyorum. Yani daha çok iş birliği yapmak lazım, daha çok çalışmalar yapmak lazım.

Biraz önce söylediğim gibi, özellikle İsveç'teki bu engellilerle ilgili sosyal politikalar ve sosyal çalışmalar Türkiye'ye ne zaman gelecek? Özellikle engelliler konusunda, otistik çocuklar, işitme engelliler ve diğerleri gerçekten çok zor durumda Türkiye'de. Hem eğitimleri hem de onların yaşamlarını sürdürmeleri, istihdam konusunda ciddi bir çalışma düşünüyor musunuz?

Bunun dışında, sosyal hizmet mezunu sosyolog sayısı kaçtır? Biliyorsunuz, o Avrupa ülkelerinde 3'e 1 oranında olması gerekiyor psikolog sayısı da dâhil olarak baktığımızda ama Türkiye daha 1'e 1 eşitliği bile sağlayamamış durumda.

Bunun dışında, ben özellikle emekli olup köyüne dönmek isteyen insanlar var. Yani bugün emekli olmuş kent yaşamına uyum sağlayamayan, geçimini sağlayamayan ama köylerine dönmek isteyen birçok insan var. Bunlarla ilgili bir çalışmalarınız, bir programınız var mı? Köye dönüşü sağlayabilecek misiniz? Bu konuda ciddi bir çalışma düşünüyor musunuz? Çünkü köyünde hiç olmazsa maydanozunu veyahut da yumurtasını yetiştirir ve yaşamlarını sürdürürler. Özellikle bu kent yaşamının baskısından nasıl kurtulacaklar.

Engelliler araç konusunda çok ciddi bir açık var Türkiye'de. Maalesef Bakanlık yeterince bu konuda yetişemiyor, yetişmiyor, yetişmek de istemiyor ya da kaynak bu konuda yeterince ayırmıyor.

Şehit aileleri ve gaziler arasındaki farklılığı, ayrımı giderecek misiniz? Özellikle Kıbrıs şehitleri diğer şehit gruplarına göre daha dezavantajlı durumda.

Bir de özellikle bu mülteci ve sığınmacıların, özellikle çocuklar ve aileler açısından Türkiye gerçekten çok zor bir yaşam ortamı sunmaktadır. Bu konuda daha yoğun çalışmalar yapılması gerektiğini düşünüyor musunuz? Örneğin bütün sorunları toparlayacak bir göç, mülteci ve uyum bakanlığı kurulmasını düşünüyor mu Hükûmetiniz?

18 yaşını dolduran genç kızlarımız özellikle bu yetiştirme yurdunda sokağa bırakılıyor ve onlar gerçekten çok zor durumda kalıyorlar. Bunlarla ilgili bir programınız, bir çalışmanız var mı? Bunu da özellikle sormak istiyorum.

Uyuşturucu yaşı 10 yaşına inmiş durumda Sayın Bakan, 10 yaşına inmiş durumda.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Demir, ek süre veriyorum.

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Bu konuda Hükûmetin bir şeyler söylediğini duyuyoruz ama ciddi bir önlem maalesef göremiyoruz. Çünkü rakamlara baktığımız zaman, istatistiklere baktığımız zaman çok korkutucu. Dolayısıyla ekonomik ağırlık arttıkça aile içindeki sorunlar, şiddet, uyuşturucu ya da diğer konular, olumsuz konular artmaktadır.

Ben yeni bir bakan olarak sizlere başarılar diliyor, hayırlı uğurlu olsun diyorum. Saygılar sunuyorum.