Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 18 .07.2024 |
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Yani bu meseleyi konuşurken hepimizin gerçekten içi acıyor. Ben inanıyorum ki iktidar partisinin milletvekilleri de... Yani biraz vicdanı olan herkesin bu konuda hissettiği, düşündüğü şey aşağı yukarı aynıdır diye düşünüyorum. Çünkü hakikaten "10 bin liradan 12.500 liraya çıkardık." diye sizin Grup Başkanınız çok büyük bir heyecanla anlat bunu ama herhâlde evine gidince düşünmüştür "Ben keşke böyle yapmasaydım." diye. Emeklilerle alay etmek gibi bir şey yani 10 bin lira zaten öyle bir şey. "2.500 lira artırdık bak size." Yüzde 25 bayağı yüksek bir oran!
Şimdi "Enflasyon altında emekliler ezilmiyor." diyebilecek bir iktidar partisi milletvekili var mı Allah aşkına? Var mı? Söyleyebiliyor musunuz? Yok. "Ezilmiyor emekliler." diye söyleyemezsiniz değil mi? "Neredeyse alım gücü sıfırlandı emeklilerin." demeyen iktidar partisi milletvekili var mı? Yoktur herhâlde, değil mi? Yani 10 bin lira ve şimdi 12.500 liradan bahsediyoruz. Yani aslında çok anlamsız bir tartışma yapıyoruz burada. Alın teri dökmüşler, yıllarca çalışmışlar, bu ülkenin zenginliğine katkıda bulunmuşlar, değer yaratmışlar ve şimdi karşı karşıya kaldıkları muamele bu yani hakikaten karşı karşıya kaldıkları bir muamele var ortada. Ne diyeceğiz bu duruma bilmiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MEHMET MUŞ - Sayın Oluç, devam edin.
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Şimdi, şunu çok net konuşmak lazım: "Kaynak yok." meselesi -yani bunu hep tartışıyoruz- doğru değil, sizler de biliyorsunuz. Bu bir tercih, emeklilerin bu durumda tutulması bir tercih; kaynakla ilgili bir şey değil. Kur korumalı mevduat koca bir kara delik yarattı, büyük zararlar oluşturdu, hiç konuşmuyoruz kur korumalı mevduatı değil mi? Kur korumalı mevduatın bu ülke ekonomisine verdiği zarar, baktığımızda, emeklilerle karşılaştırılabilir mi Allah aşkına? Karşılaştıramazsınız. Dolayısıyla "Kaynak yok." tartışması da gerçekçi bir tartışma değil. Tercih var ortada. Bu tercih yapılırken de bu tercihin gerçekleşmesi için çabalayanlar var. Mesela, bahsediliyor ya hep, TÜİK bunlardan bir tanesi. Acayip acayip rakamlar ortaya çıkarıyor, özellikle haziran ve aralık aylarında bu oluyor. İşte, emekli maaşlarıyla, asgari ücretle, işçi maaşlarıyla ve memur maaşlarıyla ilgili her türlü veri bu TÜİK'in -açıkça söyleyeyim- sahtekârlığı üzerine şekilleniyor. Yani bu TÜİK'in en başındakinden -en başındaki değişiyor zaman zaman, bu da değişecektir çünkü haddini aşan açıklamalar yaptı- aşağı doğru bütün silsileye bakalım, ağır bir vebal altındalar ama artık o onların bileceği iş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
Bu konuda bir kez daha çağrı yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz elbette ki, Genel Kurulda da konuşacağız bunu. Bu ülkenin en yoksul yüzde 20'sinin içinde olan emekliler açısından gerçekten yapılması gereken bir şeyler var ve bunu keşke iktidar-muhalefet, hep birlikte yapabiliyor olsak ama iktidar yanaşmıyor böyle bir şeye. Bu açlık sınırında, bu yoksulluk sınırında "En düşük emekli maaşını 10 bin liradan 12.500 liraya yükselttik." demenin herhangi bir gururu yok, net olarak bunu söyleyelim; kimse bundan dolayı övünmesin, bunu da net olarak söyleyelim. Yapılması gereken belli. Bizim de bir önergemiz var ama desteklemeyeceğinizi tabii ki biliyoruz ama bu konuda mücadeleye de devam edeceğiz.
Teşekkür ediyorum.