KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Sayın Başkan, kurduğunuz bu tiyatro sahnesinde rol almaktan utanıyorum. 100 bin kişinin oy verdiği Trabzon Milletvekiliyim, Trabzon beni buraya sizin "poker face"leriniz yüzünden yıpratılmak üzere göndermiş değildir. Kendini, hakkını savunamayan bir milletvekili statüsüne sokuyorsunuz bizi. Niye? Az önce "Saat 16.00'da toplanalım." "Hayır." diyoruz çünkü eve gidip bu adrenalinle uyumamız üç saati alıyor, ne zaman dinlenip geleceğiz? Cezalandırıyorsunuz bizi "O zaman devam." Ya, siz kimsiniz ya? Gerçekten kimsiniz ya? Size şunu söylüyoruz: Siz bizi öldürmek mi istiyorsunuz? Amacınız buysa kolay lokma değiliz.

MUHARREM VARLI (Adana) - O zaman niye bağırıyorsunuz ya sabahtan beri? Kolay lokma değilseniz devam edelim işte, niye bağırıyorsunuz?

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Ya, biraz yüzünüzde belki değişiklik olur, keşke çekip de göstersem yüzünüzü.

MUHARREM VARLI (Adana) - Benim yüzümde hiçbir değişiklik yok.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Böyle bir şey olmaz, şiddetle reddediyorum. Siz milletvekillerini hissizleştiriyorsunuz, niteliksizleştiriyorsunuz, vasıfsızlaştırıyorsunuz; ayıptır ya!

Şimdi buraya geldim, şöyle durdum, ne olacak Başkanım? Diyorum ki: Sağlıklı bir ortamda çalışma imkânımız yok, ara verin, bir gün ara verin, gelelim, yine burada olalım. Biz milletvekilliği maaşı alıp da evinde uyuyanlardan değiliz, oraya buraya gidip milletin yiyemediği yemekleri yiyenlerden, koluna bilmem ne saatleri takanlardan değiliz; biz buraya görevimizi anlımızın tüm terini akıtarak yapmaya geldik. Siz bize ne muamelesi yapıyorsunuz burada? "Hiçsiniz." diyorsunuz.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Estağfurullah, milletvekilisiniz.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Kim dedirtiyor bunu size? Bunu demeye hakkınız yok. Ara verin, sağlıklı şekilde eve gidelim, ondan sonra gerektiği zaman toplayın, bir engel yok, birileri size "Bu yasayı getireceğiz." demiş ya, onu yine yerine getirin ama insanca koşullarda bu çalışmayı yapalım.

Meslektaşım, çok sevgili Başkanım, TİEK'te Yönetim Kurulundaydı, söylüyorum: Bu bir kötü muameledir, işkencedir. Bu şartlar altında bu yasa teklifini sizin görüştürmeniz görevinizi kötüye kullanmaktan başka da bir şey değildir Başkanım. Sizin göreviniz Meclisin Komisyonunu sağlıklı bir şekilde çalıştırmaktır. Size söylüyoruz, biz sağlıklı bir ortamda çalışamıyoruz artık, sağlığımız el vermiyor. Siz ne diyorsunuz bize? "Cezalandırırız, devam ederiz."

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Estağfurullah.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Devam edelim Başkanım, sorun yok.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Teşekkür ederim.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Sürem var, 1 dakika 27 saniye.

3'üncü maddeyle ilgili konuşacağım şimdi.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Buyurun.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Teklifin 3'üncü maddesiyle 5199... Ha, Başkanım, bir şey daha söyleyeyim: Tarihte günlerce süren elbette ki Parlamentodaki eylemler vardır ama bunlar hiçbir zaman öldürmek üzerine kurulu eylemler değildir; insan hak ve özgürlüklerini, temel haklarını genişletmek üzere yapılan, günlerce süren konuşmalardır. Burada siz bir ölüm yasasını geçirmek üzere direniyorsunuz. Böyle bir şey olabilir mi ya! Gerçekten üzülüyorum Meclis adına, gerçekten üzgünüm. (STK temsilcilerinden alkışlar)

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Sen sivil toplum örgütü temsilcisisin, böyle bir şey olmaz arkadaşlar. Bakın, Meclisin bir mehabeti var, kuralları var, kaideleri var.

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Hangi Meclisin Başkanım ya! "Yüce Meclis" diyorsunuz, halimize bakın ya! Yüce Meclis böyle mi olur ya! Milletvekilleri size diyor ki "Sağlıklı çalışamıyoruz." İlla burada bayılalım mı?