KOMİSYON KONUŞMASI

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Öncelikle bir konunun altını çizmenin yararlı olduğunu düşünüyorum: Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi denilen, tek adam yönetiminde olan ülkemizde kanun teklifini getiren milletvekilinin kanun teklifi görüşüldükten sonra işlevi bitiyor çünkü yürütme yetkisi yok. Yürütme yetkisi olmadığı için burada getirilen hiçbir öneriyi değerlendirme durumunda da olacak durumda değil. Çünkü bürokratların hazırlayıp verdikleri kanun teklifi imzalanıp buraya getirildiğinden bizim on altı saattir hiçbir sorumuz yanıt bulmadı. Öncelikle bunu bir tespit edelim, bu sistemin, ucube sistemin Parlamentoyu ne hâle getirdiğinin de kayıtlara geçmesinde yarar var.

Şimdi, 5199 sayılı Kanun'un 6'ncı maddesi gereğince yakalanıp kısırlaştırılıp aşılanıp rehabilite edilerek alındıkları ortamlara bırakılmaları öngörülen sokak hayvanları, kanun teklifinin 4'üncü maddesi yasalaşırsa sahiplenilmedikleri sürece alındıkları ortama bırakılmayacak, bakımevlerinde kalacaklar. Yerel yönetimlere sokak hayvanlarını yakalayarak bakımevlerine taşıma yükümlülüğü verilmesi nedeniyle âdeta bir cadı avı yaşanacağı kesin.

Bakın, değerli arkadaşlar, burada evcil hayvanlar türüne özgü hayat şartları içinde yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipsiz hayvanların da sahipli hayvanlar gibi yaşamaları desteklenmelidir. Maddede yer alan ifade çıkarılıyor. Yine tekrar soruyoruz: Hangi gerekçeyle neden, niye, niçin bu maddeden bu (b) bendi çıkarılıyor?

Bunun yanında "Hayvanları sahiplenmek isteyen ve bu kanunda öngörülen koşulları taşıyan gerçek ve tüzel kişilerin teşviki bu kapsamda eşgüdümü sağlanması esastır." deniliyor. Hayvanlar sahiplenilmediğinde ne yapılacak, bunları öldürecek misiniz? O bakımevinde bir hayvanın maliyeti hesaplandığında hangi belediye, hangi olanaklarla... Bu ayrılan katkılarla burayı sürdürebilmeleri de olası değil. Bu yasa açık açık toplanılan hayvanların imha edilmesine yol açacak bir düzenlemeyi içerdiğinden, böyle bir kanun teklifini dahi on altı saat konuşmanın doğaya, insana, yaşama bir saygısızlık olduğunu ifade etmek istiyorum. Çalışma koşullarının insan sağlığına, insan haklarına, ILO sözleşmelerine aykırı olduğunu da ifade etmek istiyorum.

Milletvekilinin yasası yok diye milletvekillerine zulmetmenin, eziyet etmenin hiç kimseye de bir faydası olmayacaktır. Öğretmenler Meslek Kanunu burada görüşüldü, aşağı Meclise indirildi, sonra geri çekildi, önümüzdeki günlere sarktı.

Şimdi, burada, yirmi saat çalıştırdıktan sonra Meclise gelip ne zaman görüşülüp görüşülmeyeceği, hangi biçime evrileceği belli olmayan yasa için bu kadar teklifin üzerinde olumsuz değerlendirmeler, bu konuya vakıf olan kesimler tarafından da ifade edildiği hâlde niçin bunda zorlama var? Yani bir an önce bulduğunuz hayvanı öldürmek size keyif mi verecek, bu nasıl bir anlayıştır? (CHP, DEM Parti ve İYİ Parti sıralarından alkışlar) Onun için de bu kanun teklifinin tekrar çekilmesini öneriyorum.

Teşekkür ederim.