KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Şimdi, konuşmama başlarken, yine saat 5.38 itibarıyla uygun ortam, sağlıklı ortam içerisinde çalışmayı yürütemediğimizi kayıtlara geçsin diye söylüyorum ama olur da buradaki bu çalışma ortamı nedeniyle bir şekilde sağlık şartım ortadan kalkar, başıma bir şey gelir ve ölürsem de sorumlusunun başta Komisyon Başkanı olarak sizin olduğunuzu açıkça burada ifade ederim ve çocuklarıma da vasiyetimdir, suç duyurusunda bulunsunlar.

Şimdi, Sayın Başkanım 2'nci maddeyle açıkça, "sahipsiz hayvan" tanımı daraltılmakta, sokak hayvanlarının öldürülmesinin önü de açılmaktadır. Şimdi, niye bu "sahipsiz hayvan" tanımını daraltıyorsunuz? Yani, tanım zaten o kadar geniş, bilmiyorum, bunu da soralım, belki Kıymetli Başkanım, Vekilim de söyler, ben hiç küpeli kedi görmedim. Bu, bu hâliyle geçtiği zaman belli ki hepsini birden, kimi bulursanız sahipsiz hayvan diye öldürülmesinin yolunu açacak bir yasa maddesi. Bu maddeyle başlamak üzere devam eden bazı değişiklikler ile mevcut düzenlemede yer alan "al, kısırlaştır, bırak" yönetiminden açıkça vazgeçildiği ortadadır. Bununla beraber, vazgeçilen bu yöntemin yirmi yıllık süreçte sağlıklı bir şekilde uygulandığını söylemek ise zaten mümkün değildir. Öncelikle, mevcut düzenleme kapsamında belediyelerin tam ve zamanında yükümlülüklerini yerine getirmesi sağlanarak 2019 yılında tüm partilerin oy birliğiyle yayımladığı Türkiye Büyük Millet Meclisi Hayvan Haklarının Korunması ve Hayvanlara Eziyet ve Kötü Muamelelerin Önlenmesi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu Raporu'nda da ifade edilen kısırlaştırma yönteminin etkin bir şekilde kullanılmasının en doğru ve insani yöntem olacağı değerlendirilmektedir. Mevcut yasada sokaklarda, kamusal alanlarda gönüllülerin kontrolü altında bakılan hayvanlar sahipsiz hayvan sayılmamış iken teklifin 2'nci maddesiyle sokakta kamusal alanda bakılıp beslenen hayvanlar sahipsiz hayvan kabul edilmiş olmakla beraber teklifin devamı maddelerinde yapılan düzenlemeler gereği bu hayvanların sokaklarda bakılması yasaklanmış, sahipsiz hayvan sayıldıkları için bu hayvanların belediyeler tarafından toplanıp barınaklara alınması ve sonuç itibarıyla ötanaziyle öldürülmesinin yolu açılmış olacaktır. (f) bendinde ilişkin bu teklifin her şeyden önce Türkiye'nin taraf olduğu Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'ndeki sahipsiz hayvan tanımına uymadığı çok açıktır. Sözleşmede başıboş hayvan, evi olmayan veya sahibinin veya bakıcısının evinin sınırları dışında bulunan ve herhangi bir sahibinin ya da bakıcısının kontrolü veya doğrudan denetimi altında bulunmayan ev hayvanı kavramını ifade etmektedir. Dolayısıyla hâlen yürürlükte olan 5199 sayılı Kanun'da öldürmek ve hayvanları toplamak yasak olduğu hâlde, sokaklarda ve barınaklarda her gün onlarca hayvanın şiddete maruz kaldığı, medyaya defalarca yansıdığı üzere vahşice öldürüldüğü, belediyelerin yasa dışı toplamalar yaptığı bilinen bir gerçekken bu "sahipli hayvan, sahipsiz hayvan" kavramının daraltılması suretiyle ölümlerin yolunu daha fazla açacağının bir kez daha altını çizerek bu maddenin de geri çekilmesi gerektiğini tekrar ifade ediyoruz.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞÇİ - Evet, tamamladık mı konuşmamızı?

SİBEL SUİÇMEZ (Trabzon) - Evet.