SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Evet, teklifinin 2'nci maddesi üzerine konuşacağız. Bu maddede geçici olması gereken, şu anda "geçici" olarak tabir edilen, buna rağmen 1.300 belediyenin sadece 300'ünde kurmayı becerebildiğiniz barınakları hayvanları idamdan önce müebbet hapse mahkûm olarak tutacağınız birer hapishaneye çevirme maddesi bu.

Ayrıca, burada bir barınak rantı sorunsalı var sık sık gündeme getirilen. Hiçbir şeye cevap vermiyorsunuz, buna da cevap vereceğinizi sanmıyorum ama ben azimle sormaya devam edeceğim belki bir AKP'li milletvekili çıkar, bir konuda bir soruya cevap verir diye umuyorum çünkü on beş saattir buradayız, bir AKP'li milletvekilinin dışında söz alan hiç kimse olmadı. Bu kadar soru soruldu cevap veren hiç kimse olmadı, bu kadar ithamda bulunuldu bir cevap veren de çıkmadı; arkasında duramayacağınız bir teklif olduğu için durumunuzun bu olduğunu düşünüyorum. "Sahipli" "sahipsiz" hayvan tanımı yapıyorsunuz ondan sonra ve burada söylediğiniz büyük bir yalan da gün yüzüne çıkıyor. Sizin derdiniz saldırgan köpeklerle falan değil. Bu yaptığınız tanım uyarınca siz şu anda sokaklardaki bütün kedileri de köpeklerle birlikte toplayacaksınız, eğer ki oranın belediye başkanı bunun kamu sağlığına ya da güvenliğine aykırı olduğunu bulursa o kedilere de sizin tabirinizle "ötanazi" uygulama imkânını ellerinize alıyorsunuz. Bu madde şu: Bu kanun teklifinin ilk imzacısı olan Harun Mertoğlu 7/9/2023'te bir "tweet" atmış: "Tam canlı yayında Rize'mize yaptığımız hizmetler ve ileriye dönük projelerimiz hakkında bir şey anlatacağız, sevimli kedi yavrusu tüm yayına altüst etti, parti olarak herkesi kucaklıyoruz derken tam olarak bunu kastetmemiştik ama hoş geldi, programa renk kattı." Bir de kedi emojisi koymuşsunuz, kalpli kalpli gözleri var. Ne istiyorsunuz bu hayvandan Sayın Vekil?

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Ne demek istiyorsunuz, hayvanlar bir siz mi seviyorsunuz?

SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Yani kucağınıza gelmiş bir kedi, bakın imza atan ben değilim bu teklife, bu teklife imza atan sizsiniz.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, karşılıklı olmasın.

Siz konuşmanıza devam edin.

SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Kucağınıza gelen bu sevimli kedi yavrusu var ya, sizin bu ilk imzacısı olduğumuz kanun teklifi onaylanıp o genel Kuruldan geçtiğinde ölecek.

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Ölmeyecek.

SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Nasıl ölmeyecek ya? Anlatın bilelim ya, nasıl ölmeyecek?

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Dinlemiyorsunuz ki. (Uğultular)

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, dinleyelim.

SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - 2'nci maddede, bir sahipli sahipsiz hayvan tanımı yapıyorsunuz. Sahipli olmayan her hayvanı sahipsiz hayvan kategorisine sokuyorsunuz. Aynı kanun teklifinin, ilk imzacısı olduğumuz kanun teklifinin 5'inci maddesinde açıkça sizin yazdığınız yerden doğru okuyorum: "Kamu güvenliği bakımından tehlike oluşturmasına yerel yönetim tarafından karar verilmesi hâlinde ötanazi uygulanır." Sizin teklifiniz, şimdi, kediler sahipsiz hayvan tanımına giriyor mu bu teklifte? Giriyor. 5'inci maddede bütün sahipsiz hayvanlara ötanazi uygulayabileceğinizi yazıyor musunuz? Yazıyorsunuz. Soruyorum Sayın Mertoğlu: Siz, bu kucağınıza gelen tatlı kedi yavrusunun canından ne istiyorsunuz?

HARUN MERTOĞLU (Rize) - Hiçbir şey istemiyorum.

SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - O zaman neden böyle bir kanunun altına ilk imzacı olarak imza atıyorsunuz Sayın Mertoğlu? Hukukçusunuz efendim.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Arkadaşlar, karşılıklı olmasın.

SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Tamam, karşılıklı olmasın, devam ediyorum, barınaklardan devam edeceğim çünkü rakam vermem lazım size. Seveceksiniz bunu CHP'li belediyeden örnek vereceğim, Ankara Büyük Şehir Belediyesi barınaklarda hayvanlara bakmaya şu an olması gerektiği gibi bakmaya, kısırlaştırmaya ayrılan bütçesi 10 milyon TL. Aynı belediyenin gurur duyarak şu anda anlattığı bir barınağı var, onun ihalesi 84 milyon TL. Acaba içinizdeki inşaat aşkı mı kabardı arkadaşlar? 2 tane konteyner koyarak mobil kısırlaştırma üniteleriyle bile yapabileceğiniz bir işi yapmıyorsunuz, Dört yılda 50 tane barınak açmayı becerememişsiniz ama şimdi diyorsunuz ki: "Ben her yere -sizin deyiminizle- 4 milyon hayvanı barındırabilecek kadar büyük barınaklar yapacağım." Soruyorum, kim yapacak? Kolin mi yapacak, Cengiz mi yapacak, kim yapacak bu inşaatları, kim yapacak bu kocaman barınakları? Bunun rantını kim yiyecek? Bu kedilerden ne istiyorsunuz? Ve bu barınak rantının ucu nereye gidecek?

Bu sorularda cevap gelirse çok sevinirim. Dinlediğiniz için çok teşekkür ederim.

BAŞKAN VAHİT KİRİŞCİ - Evet.

SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Sayın Vekil cevap vermek istiyordu Sayın Başkan, bir versin, ben hakikaten merak ediyorum.