KOMİSYON KONUŞMASI

SÜREYYA ÖNEŞ DERİCİ (Muğla) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri, değerli Bakanlık yetkilileri; aslında bugün burada bu konuşmaları duyuyor olmaktan hicap duyuyorum. Samimiyetle insanlığımızı sorgulamamız gerekiyor. Bakın, siyasetten veya partilerden bahsetmiyorum; her partide yakından tanıdığım vicdanına, aklına, zekâsına güvendiğim arkadaşlarım var, keza Bakanlık yetkililerinde de vardır mutlaka.

Ne zamandan beri Allah'ın verdiği canı alabilme durumumuz var? Bunu samimiyetle soruyorum. Yani dinliyorum konuşmalarınızı, özellikle bu teklifin getirildiği iktidar vekillerinden dinliyorum konuşmalarınızı, şöyle diyorsunuz: "Çocuklarımız yaşayacaksa hayvanlar kapatılabilir ve onları gerekirse veterinerler öldürebilir." Bir dakika! Önünüze koyduğunuz zarar görmüş çocukların resimleri sizin, insan olarak bizim ama iktidar olarak önce sizin görevinizi yapamadığınız için, kısırlaştırmadığınız için, bakmadığınız için sağlığını kaybetmiş ve çocuklara zarar vermiş köpeklerin resimleri onlar. Ve siz görevinizi yapmadığınız için barınak kapasitemiz olmadığı hâlde bütün sokak köpeklerini ve kedilerini toplattırıp sonra yerel yönetimlerde veterinerlerin ve kamu düzenine zarar verdiğini iddia edecek olan bazı insanların... Bunu anlayamadım yani kamu düzeninin bozulduğuna kim karar verecek? Veteriner hekim kamu düzeninden nasıl anlayacak mesela? Veteriner hekimin işi başka; kamu düzeninin bozulup bozulmadığını kim tespit edecek? Ya, önümüze getirdiğiniz bu yasa teklifine nasıl vicdanınız el veriyor? Ya, bunu nasıl bu kadar hafife alabilirsiniz? Ya, biz artık insanlıktan mı çıktık? İnsandan insana soruyorum, bakın, Cumhuriyet Halk Partisinden AK PARTİ'ye MHP'ye sormuyorum, insandan insana soruyorum: Ne zaman böyle bir toplum olduk biz? Bunu nasıl kabul edebiliyorsunuz? Siz o teklifi getirdiğiniz günden beri benim gözüme uyku girmiyor; niye? Ben deli miyim? Kafayı hayvanlarla mı bozdum ya da bütün muhalefet delirdi mi? Böyle bir şey olabilir mi? Çok rica ediyorum: Şu teklifinizi gözden geçirin, lütfen ortak paydaşlarla gerçek bir çözüm bulalım; bunu samimiyetle söylüyorum ve siyaseten söylemiyorum, insanlıktan konuşuyorum.

Sayın milletvekilleri, sayın Bakanlık yetkilileri; önümüze getirdiğiniz bu teklifin kabul edilebilir bir yanı yoktur. Evet, sokak hayvanları sorunu vardır, evet, bunu hep birlikte çözmeliyiz ama bunu yıllardır çözmeliydik. Şimdi, biz işimizi yapamadık diye kanlı ellerimizi diğer hayvanların kanlarıyla mı yıkayalım, böyle bir toplum mu olalım? Mesela, 14'üncü yüzyılda veba salgını oldu, ondan sonra neler yaşandı biliyoruz. Mesela -Bakanlık yetkililerine konuşuyorum ama keşke dinleseler. Vekillerimiz dinliyorlar neyse ki- iki üç sene önce İtalya'da yaşandı, bunlar kedileri topladılar, sonra kemirgen sayısı arttı ve ithal kedi getirdiler. Şimdi, bakın, hayvanların canı alınacak ya gerekirse, bu "Yanılmışız." diyebileceğiniz bir konu değil, bu sefer "Yanılmışız." diyemezsiniz çünkü bunun geri dönüşü yok.

Tekrara girmek istemiyorum. Kanun teklifinin maddelerinde de tekrar tekrar konuşuruz ama insanlığınıza sığınıyorum çünkü bunun vebali çok büyük.

Teşekkür ederim, sağ olun.