| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Denizli Milletvekili Cahit Özkan ve 133 Milletvekilinin, Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2258) |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 11 .07.2024 |
ONUR DÜŞÜNMEZ (Hakkâri) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Biz sekizinci yargı paketinde bu maddenin ismini koymuştuk, bu bir çökme maddesi. Oradaki itirazlarımızı yine tekrarlamak zorunda kalıyoruz. Maalesef ki bu kayyumun sorumsuzluğu kısmı az önce verilen istatistiki bilgilerle de sabitlendi.
Ben konunun başka bir boyutuna değinmek istiyorum. Sabahki konuşmada da söylemiştim; Hakkâri kayyumu meselesiyle yargı konuyu biraz bağımsız mı tarafsız mı kararı alıyor minvalinde sizlerin takdirlerinize sunacağım. Şimdi, Hakkâri'de 23 Mayıs günü aslında 26 Mayısta duruşması olan bir dosya, 2010'dan beri devam eden bir dosyaya 23 Mayıs günü mahkeme resen mütalaa için dosyayı savcılığa tevdi etti. 23 Mayısta tevdi edilen dosyaya hemen 23 Mayıs günü aradan iki saat geçtikten sonra mütalaa sunuldu ve Belediye Eş Başkanımızın cezalandırılması talep edildi. Bu mütalaa anında avukatlara tebliğ edildi, elektronik postayla tebliğ edildi, akabinde telefonla avukatlar aranarak bu duruşmaya katılması gerekildi ve bu duruşmada karar verileceği tebliğ edildi. Bütün yargılamayı ters yüz edecek şekilde elektronik postanın iletilme tarihleri de göz ardı edilerek böyle bir cezalandırılma yoluna gideceği tebliğ edildi. 26 Mayısta yapılan duruşmada bunun usule uygun olmadığı görüldü ve duruşma 5 Hazirana ertelendi. Şimdi, 5 Haziranda eğer Belediye Eş Başkanımız ceza almış olsaydı biz yargı belki tarafsızdır diyebilecektik ama 3 Haziranda henüz duruşmaya iki gün varken bir soruşturma başlatıldı, 2024 tarihli; soruşturma numarası henüz ortada yoktu. İçişleri Bakanı hemen açıklama yaptı, "3 Haziranda Hakkâri Belediyesine kayyum atandı." dedi. Bunun literatürdeki adı neydi? "Ben 3 Haziranda bu şahsı gözaltına aldırdım, 5 Haziranda eğer mahkeme buna ceza verirse ben soruşturmanın akıbetini ona göre değerlendiririm. Eğer mahkeme buna ceza vermezse bu soruşturmayla zaten tutuklayıp tutukluluk hâlinden yine kayyum atamaya gerekçe sunarım." demişti. 5 Haziranda beklenen gerçekleşti. Yürütmenin yargıya verdiği talimat tuttu, 5 Haziranda Belediye Eş Başkanımız duruşmada ceza aldı, cezayla birlikte kendisi hükmen tutuklandı.
Şimdi, Sayın Başkan, bütün bir hukuku askıya alan bu yargılamayla bir belediye, kayyum zapturaptıyla yönetilmeye çalışılıyor. İki dönem zaten Hakkâri Belediyesine kayyum atanmıştı, o kayyumun belediyeyi borçlandırdığı durum ortadaydı. Buna ilişkin bütün şikâyetlere rağmen herhangi bir soruşturma açılmadı. Bugün bu çökme maddesinde, burada da yine kayyum zihniyetini görüyoruz.
Sayın Başkan, idare yargıya talimat vermiştir Hakkâri kayyumunda. Burada da bu TMSF'nin devreye gireceği, özellikle terörizmin finansmanı ya da suçtan kaynaklanan mal varlığı perdesi altında yargının bağımsız olmadığı bir ortamda kayyum meselesini tartışıyor olmamız gerçekten abesle iştigaldir. Eğer biz burada Adalet Komisyonu üyeleri olarak hukukun üstünlüğünü savunacaksak, eğer biz adil bir yargılanmanın teselsül etmesi için kanun maddeleri yapacaksak önce elimizi vicdanımıza koyacağız, Türkiye'de yargının bağımsız olmadığını kabul edeceğiz, önce yargı bağımsızlığını sağlayacağız, sonra gerek duyulursa kayyum atamalarına, böyle bir yola başvuracağız ama emin olun, hukukun üstünlüğü kabul edilirse, yargı bağımsızlığı ortaya çıkarılırsa ve adalet ülkede egemen kılınırsa ne bir kayyum atamasına ihtiyaç duyacağız ne de bu ve benzeri düzenlemeleri gizleyerek kayyuma cezasızlık, mali, idari sorumsuzluk getirme gibi bir kanun yapma tekniğine girişeceğiz. Eğer hukuk işlerse bu ülkede hiç kimsenin cezai sorumsuzluğu olmadığı gibi, buna bizler dâhil, Cumhurbaşkanı dâhilken TMSF'nin kayyımına böyle bir yetki vermeyeceğiz. Ama zaten biliyorsunuz ki bunlar fiiliyatta mevcut, fiiliyatta zaten kayyumlara dokunulmadığı gibi biz bunu yasal zırha da büründürelim, bu yasama zırhıyla da korunmuş olsun, kayyım mal varlığını kendisi istediği gibi kullansın -ki biliyoruz, belediyelerde ve TMSF'nin el koyduğu şirketlerdeki durumları da biliyoruz- kayyım kendi mal varlığında, kendi terekesinde herhangi bir mal bırakmayarak bu işi profesyonelce yürütüyor. Sayın Özkan bu maddenin gerekçesini açıklarken şöyle dedi: "Burada kayyumun profesyonelleşmesini biz düzenliyoruz." Evet, kayyumlarınız profesyonelleşti ama hırsızlıkta, çökmede profesyonelleşti. Lütfen, bu madde tasarısını derhâl bu Komisyondan çekin ve bizler de adaleti, hukukun üstünlüğünü koruyucu, Anayasa'ya uygun kanun yapma tekniğiyle hep beraber buradan kanunları Meclise gönderelim.
Teşekkür ediyorum.