KOMİSYON KONUŞMASI

SERAP YAZICI ÖZBUDUN (Antalya) - Şimdi, Emine Hanım'ın deminki konuşmaları üzerine söz almak istedim. Kendisinin haklı olduğu bir konu var, maalesef Türkiye çok uzun yıllarını başörtüsünden kaynaklanan yasaklarla mücadeleye vakfetti. Dolayısıyla o noktada Emine Hanım'ın kırgınlığının haklı olduğunun altını çizmek istiyorum ve ben bir üniversite öğretim üyesi olarak meslek hayatım boyunca öğrencilerim arasında böyle bir ayrımcılık yapmadım, hep onların bu hakkını savundum. Hiçbir zaman bir kadın öğrenci din hürriyeti ile eğitim hürriyeti arasında seçme yapmak zorunda bırakılmamalı. Aynı şekilde, bir kadın din hürriyeti ile çalışma hakkı arasında seçme yapmaya zorlanmamalı çünkü erkeklerin böyle bir zorunlu tabloları yok. O nedenle, kırgınlığınız haklı, bunun altını çizmek istiyorum. Bu ayrılıkları bırakalım, bence uzlaşarak kadın haklarını hep birlikte güçlendirelim. Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren Türkiye'de izlenen politikalar kadın hakları odaklı olmuştur, seçme ve seçilme hakkı 1934'te tanınmıştır ama siz kendi açınızdan haklısınız çünkü kanunen tanınan bu hakkı başörtülü kadınlar çok daha sonra kullanabilecek pozisyona gelmişlerdir ama bu ayrılıkları, bu kırgınlıkları sürdürürsek sorunlarımızı da çözme imkânını bulamayız. Bundan sonrası için bence kadınlar olarak beraber mücadele edelim.

Benim çok sıkıntı yaşadığım bir tablo var. Bakın, Anayasa Mahkemesi 15 üyeden oluşuyor, içinde 1 kadın yok. Yüksek Seçim Kurulu, içinde 1 kadın yok. Hâkimler ve Savcılar Kurulunun 12 üyesi, 13 üyesinden sadece 2'si kadın yani biz Parlamentoda temsil imkânı bulmuş kadınlarız ama Türkiye'nin bu önemli organlarında da kadınların temsil edilebilmesi için birlikte mücadele edebiliriz. Dolayısıyla kadın haklarını hep birlikte güçlendirebiliriz.

Teşekkürler Sayın Başkan.