Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
Konu | : | Denizli Milletvekili Cahit Özkan ve 133 Milletvekilinin, Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/2258) |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 11 .07.2024 |
GÖKÇE GÖKÇEN GÖL (İzmir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan. Öncelikle, açıklamalarınız için teşekkür ederiz.
Şimdi saat ikiyi on geçiyor, çok uzun saatlerdir bir çalışma içindeyiz. Keşke, hiç Anayasa'ya aykırı, Anayasa Mahkemesi kararları açısından bu kadar tartışmalı bir düzenleme baştan gelmemiş olsaydı hatta Anayasa Mahkemesi kararı verildiğinde, Meclise o süre verildiğinde belki daha önce toplansaydık belki çok daha kolay bir şekilde halledilebilecek ve eşitlikçi bir düzenlemenin hayata geçmesi mümkün olabilirdi.
Ben, Cumhuriyet Halk Partisi Grup Başkan Vekillerimizin, Meclis Başkan Vekilimizin ve Adalet Komisyonu üyesi milletvekillerimizin ortak imzasıyla arkadaşlarımın Komisyonunuza, Başkanlığınıza sunmuş olduğu önergeden bahsetmek istiyorum sürece katkı yapmak adına. Biz burada "kadının soyadı" olarak bu başlığın taşınmasını değil "eşlerin soyadı" olarak bunun değerlendirilmesini, meseleye aile soyadı olarak, aile adı olarak bakmayı öneriyoruz çünkü böyle yaptığımız zaman kadın ve erkek arasında herhangi bir ayrım olmayacak ve burada bir seçeneği ailenin kendisine, kadının kendisine, erkeğin kendisine tanıma fırsatımız olacak. Bu yüzden biz Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak iki seçenek sunalım diyoruz ailelere. Birincisi, eşler kendi soyadlarını, evlenmeden önceki soyadlarını koruyabilsinler evlendikten sonra. İkinci seçenek ise eşlerden biri diğerinin soyadını aile soyadı olarak alabilir ve kullanabilir ama eğer birinin soyadı tercih edilecekse kendi soyadını da bunun önünde kullanabilsin, böyle bir imkânı, iki seçenekli bir imkanı biz ailenin iki ferdine de eşlere sunabilmeliyiz diye düşünüyoruz Cumhuriyet Halk Partisi olarak. Aynı şekilde ikinci seçenek tercih edilirse biraz önce söylediğim gibi kendi evlenmeden önceki soyadını da bu aile soyadının önünde eşlerden hangisi olacaksa onun kullanabilmesine imkân tanımak gerektiğini düşünüyoruz. Şimdi bu kadar uzun saatlerde bir tartışma yapıldı ama bunun sonucunda eğer şu anda bu Komisyonda ya da Genel Kurulda sizlerin burada sözleri, şu saate kadar yapılan tartışmalar, bizlerin burada söyledikleri ve yarın öbür gün de Genel Kurulda söylediklerimiz, kullandığımız oylar tarihe not olarak düşülecek. Dolayısıyla yıllara yayılan bir kadın mücadelesinden, bir eşitlik mücadelesinden bahsediyoruz. O yüzden hepimizin Anayasa'ya uyma yükümlülüğü olduğu gibi kadın mücadelesinin de seslerini duyma gibi bir borcumuz var, bunu hatırlatmak istiyorum.
Son olarak, tekrar etmemek adına 1-2 ek yapacağım; uygulamadaki sorunları anlatmak adına, bahsetmek adına kısaca. Ben de bu sorunu yaşayanlardan birisiyim. Birincisi, biz burada şu anki uygulamada Türk vatandaşı ile yabancıyla evlenen Türk vatandaşı arasında bir ayrım yapmış oluyoruz çünkü yabancıyla evlenen Türk vatandaşı olduğunda Türk'le evlenen Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı farklı uygulamalara tabi tutuluyor şu anda. Mesela bir kadın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, yabancı bir erkekle evlendiği zaman kendi soyadını terk etmek zorunda değil veya Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir erkek, yabancı bir kadınla evlendiği zaman soyadını o kadına verememekte. Şimdi, böyle bir dayatma yokken başkaları arasında biz kendi vatandaşımıza bu dayatmayı yapmış oluyoruz; burada bir çifte standart var, ileride yapacağımız düzenleme her neyse bunu dikkate alarak bir düzenleme yapılması lazım. İkincisi, mevcut durumda her kadın Anayasa Mahkemesi kararına, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına rağmen teker teker dava açmak zorunda kalıyor. Bu aslında çok basitçe nüfus müdürlüğüne verilecek bir dilekçeyle çözülebilecek bir mesele, bunun dikkat alınması lazım ve tekrar tekrar soyad değişikliklerinde, pasaportlarda, kimliklerde, nüfus müdürlüklerinde hatta Türkiye Büyük Millet Meclisinin idaresinde bu işin nasıl karşılanacağı benzer bir standarda, tek bir standarda tabi değil. O yüzden, bunu, tek bir standartta herkesin ne yapacağını, bu durum karşısında nasıl davranacağını, evrak işlerinin nasıl yürüyeceğini, bankada işlerin nasıl yürüyeceğini herkesin biliyor olması lazım fakat bu hâlâ sağlanmış değil ve aynı şekilde bu kanun eğer bu hâliyle geçmiş olsaydı yani artık değişebilme ihtimalinden bahsediyorsunuz ama önümüze gelen hâliyle eğer geçerse şöyle bir ikili durum ortaya çıkacak: Bugüne kadar davaları açmış ve kazanmış kadınlar var dolayısıyla evlenmekle birlikte kendi soyadıyla hayatına devam eden kadınlar var ve bu kanunu geriye yürütemeyeceğimize göre o kadınlar kendi soyadlarıyla devam edecekler ama şimdi evlenen kadınlar bundan sonra kendi soyadlarını koruyamayacaklar yalnızca kendi soyadlarını kullanmak istiyorlarsa.
Şimdi, bu bir emeklilik kanunu değil, bir sigorta kanunu değil yani bir yıla göre tabi olursunuz, başka bir yıla tabi olanlar bambaşka uygulamayla karşılaşırlar; bu öyle bir konu değil, bu gerçekten kişinin kendisiyle ilgili bir konu, kimliğiyle ilgili bir konu. Dolayısıyla yapılacak olan herhangi bir düzenlemede -ki bir an önce eşitlikçi bir düzenleme yapılması gerektiğine inanıyoruz- uygulamadaki bu sorunların da dikkate alınması gerektiğini saygılarımızla ifade ediyoruz.