| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 12 .11.2014 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Teşekkür ederim, sağ olun.
Sayın Bakan, değerli Bakanlık çalışanları, basın mensupları; ben şimdi ne diyeyim yani şaşırmışım.
Arkadaşlar yani 11 tane bakan çıkıyor bize burada ekonomi nutku çekiyor, her birisi de ayrı bir şey söylüyor, herkes de "Büyüdük." diyor, oysa ki rakamlar revize edilmiş, büyüme oranları düşmüş, enflasyon artmış, işsizlik artmış. Yani şimdi, ekonominin patronu kim? Sayın Bakan, Allah aşkına söyler misiniz yani 11 bakanlık var, kim? Kalkınma Bakanlığı mı? Bütçeniz de artmış yani, hatırlı artış var yani, joker bakanlık değil herhâlde, boşuna artırmadılar ama Ali Babacan da duruyor. Ekonomi Bakanı vardı dün, onu dinledik, Maliye Bakanını dinledik, Ali Babacanı dinliyoruz. Vallahi bir de her bakan bir makro değerlendirmeyle girmiyor mu, burada bayılacağız artık, vallahi bayılacağız yani her gün aynı şeyleri, aynı saatte gece ikiye kadar dinlemekle.
BAŞKAN - İyi de Kalkınma Bakanımıza yakışır yani şimdi Sayın Kaplan.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Allah bizi yeni Hükûmet kurulurken Yiğit Bulut'tan korumuş. Ya o gelseydi Ekonomi Bakanı olarak ne yapacaktık? Bir de o vardı yani bir de o da vardı, olabilirdi yani. Allah'tan Köşk'e, pardon, Beştepe'ye gitti. Cumhurbaşkanının Ekonomiden Sorumlu Başdanışmanı olarak, oradan biraz kurtardık.
Şimdi, ciddi ciddi şunu açık konuşacağız: Bir tarafta rakamlar duruyor, bir taraftan da GAP'a geleceğim. Gök de gitti, Gök orada da.
Şimdi, otuz yedi yıl geçti aradan, hatta kırk yıl oldu diyenler var. 27 hükûmet geldi geçti, bakanların sayısını bilmeyiz. Herkes gelip geçti. Ama Allah aşkına ya Mahsuni Şerif'in dediği gibi "Tükenmek bilmiyor kara günlerim, susadım bir yudum su Leyla, Leyla." Yani 1 milyon 800 bin hektar alan sulanacaktı kırk yıl, bu rüya budur, GAP bir sulama projesidir, bir rüyadır ve elektrik enerjisi vardır. Şimdi, geldik, bizim İşsizlik Fonu'nun paralarının da hepsini aldınız, 20 küsur milyar.
AYDIN AĞAN AYAYDIN (İstanbul) - Biraz kalmış.
RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Onlara da el koyuyor.
BAŞKAN - Arkadaşlar, Sayın Kaplan'a müdahale etmeyin lütfen, Sayın Türeli.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Şimdi, bu paralara baktığınız zaman, bir şeyler yapmanız lazım, sulamayı artırmanız lazım.
BAŞKAN - Sayın Kaplan, Sayın Gök geldi bu arada, bilginize. Sayın Gök biraz öne gelin.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - On iki yıldır iktidarsınız, on iki yılda verdiğiniz rakamlar bize, bir bakan olarak verdiğiniz resmî soru -cevaplarla bize verdiğiniz, şimdi, bir tarafta "371.380 hektar alan sulamaya açtık." diyorsunuz ama bu sunumunuzda yüzde 20'lerdesiniz. Bize verdiğiniz cevaplarda daha ileridesiniz. E aradan da zaman geçmiş, biraz ilerlemeniz gerekirken gerilemiş. Buradaki verdiğiniz rakam yüzde 20'ler, burada sizin imzanız var. "Sulama projelerinin yüzde 20,3'ü işletmeye alınmıştır." diyor.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Eylem planına göre, "master" planına göre değil, iki plan var da.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Şimdi bakın, Sayın Bakanım, ben ekonomiden hukuk kadar anlamam ama hukukçu mantığımla söyleyeyim. Şimdi, 1965 yılında bu işe başlanırken daha Demirel, genç ve yakışıklı bir başbakanken yüzde 10,39 Güneydoğu, Doğu Anadolu bölgesinin gayri safi hasıladan aldıkları pay, 1965 yılında yüzde 10,39. Geldik şimdi, bu rakam düşmüş yüzde 7'ye. E insanın biraz ilerlemesi gerekmiyor mu?
Şimdi, işsizlik oranı, TÜİK burada. En yüksek oran, bu sene AK PARTİ iktidarının sular altında bırakacağı Hasankeyf'in bağlı olduğu Batman ilinde, biliyor musunuz? En yüksek rakam Batman ilinde, sonra Güneydoğu illeri geliyor arka arkaya Batman yüzde 25. Resmî kaç? Yüzde 9 oranında. İşsizlik oranıyla ilgili verdiğiniz rakamlara baktığımız zaman en yüksek oran bu TÜİK'in Batman'da 25, örneğin Kütahya'da 4, Mardin 29, Şırnak da 19,4. Adıyaman'da da 15,8. Şimdi, sizin verdiğiniz rakam 9'larda. Şimdi, bölge kalkınacaksa bu kalkınma nasıl bir şeydir Sayın Bakan, ne menem bir şey, nasıl kalkınıyor insan? Güzel evi oluyor, televizyonu oluyor, arabası oluyor, aracı oluyor, ekonomisi, parası oluyor, koyunları daha çok oluyor, daha çok arazisi bereketleniyor yani nasıl kalkınma ki bu geriye gidiyor. Geri giden bir kalkınma var.
Şimdi, buradaki zorunlu göç rakamlarını TÜİK olacak bize lütfen sağlıklı çıkarabilir misiniz, bu barajlarla ilgili göç olayını? Zorunlu göçü. Ilısu Barajı, şimdi, su tutacak yüzde 80'i tamamlandı. 15 köy, Şırnak'a, bizim Güçlükonak'a bağlı köyler, evsiz bir kısmı, sadece onlara bir köy yeri tasfiye etmişler, bir cami minaresi var, bir de bir okul var. Çünkü, paraları zamanından çok önce vermişler az bir şey, onunla da köylü borçlarını ödemiş, şimdi gidecek konutu yok. Öyle göç, zorunlu göç. Bu nasıl kalkınacak? Türkiye, konuyla ilgili uluslararası sözleşmeleri niye imzalamıyor? Bir durum mu var? Yani Türkiye'de böyle garip bir durum var, Su Çerçeve Direktifi'ni, sınırı aşan su yolları olayını, çevresel konularla ilgili sözleşmeleri... Yani buralarda biz bir sorun görüyoruz.
Şimdi, Türkiye genelinde sulanabilir 8,5 milyon hektar hedefimiz var. Tarım arazisinin yüzde 20'sini, diyorsunuz ki 1,82 milyon hektar, sulanma 182 bin hektar. Zaten siz iktidara gelmeden, 2002'den önce zaten 180 bin civarında sulama vardı, sizin dönemde siz kaç bin hektar eklediniz? Rakamlar konuşsun bazen de.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Kitapçıkta var.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Ben kitapçığı da okuyorum, üstüne ekliyorum.
Şimdi, diyorsunuz ki şu kadar kilometre boru yaptık.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Ana kanal, bazıları nehir büyüklüğünde.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Ana Kanal. Tamam, çok güzel. Peki, o Mardin Ovası'nda bu sene kopan kıyamet neydi, Akçakale'de kopan kıyamet neydi, Viranşehir'de, Ceylanpınar'da kopan kıyamet neydi? Tarımsal endüstrisi, sondaj ve elektrik borçları nedeniyle sizin partililerdi Akçakale'dekiler, şeyler. Yolları kestiler, her gün elektrikler kesildi, kavga gürültü oldu. Biz, resepsiyonda, daha yeni başbakan olmuştu, hükûmet yeni belli olmuştu biz daha o gece krizle uğraştık, yolları açmakla uğraştık. Bu nasıl bir şeydir kardeşim yani on iki senede Mardin Ovası'na bir damla su düşmez mi artık? Yani "20 küsur milyarı cukkaladınız." demiyorum, öyle bir şey demiyorum, nereye harcadınız? Yani, çok para 20 küsur milyar. Ben onunla, buradan Edirne'ye kadar boru hattı döşerdim, sulardım Trakya ovasını, Ergene'nin zehirli sularının yerine GAP'ın sularını bile akıtırdım. Bu para az mıdır? Yani, hesaplayın bir. Şimdi, en sonunda 4,5 milyar eklediniz. 20 küsur milyar Sayın Bakan, az bir para değil bu, çok büyük bir para ama "Yerin altında." diyorsunuz. Yerin altında nasıl oluyor? Ya, bu su yerin altından çıkmayacak mı, bir yere depolanmayacak mı, oradan akmayacak mı, ne zaman Şırnak'a gelecek? Bu, yok.
Şimdi, şöyle hızlı bir geçiyorum. Türkiye için yapılan yoksulluk sınırlamasında -TÜİK burada- niye en yüksek oranlar yine GAP bölgesinde çıkıyor? Bu kadar para harcıyorsunuz, yine orada çıkıyor, sorun nerede? GAP'ın neden olduğu ekonomik sorunlar burada oranları var yoksulluk olarak, tek tek koymuş TÜİK...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Arkadaşlar, kendi aranızda konuşmayın lütfen.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - ...verdikleri zararı, tarihî kültürel mirası çok işledik.
Cizre'ye gelelim. Sayın Bakan, Cizre Barajı, diyorsunuz ki: "Ilısu bitince bitiyor zaten, geleceğiz, Cizre'nin de canını okuyacağız." Zaten Cizre'den kurtulmak istiyorsunuz, ben anladım yani. Ya suyun altında bırakacaksınız... Bunun kodunu bana açıklar mısınız? Yani, orada, bu Cizre Barajı'nın kodunun içinde Kasrik Boğazı'ndan Hezil Çayı'na kadar olan alan suyun altında mı, değil mi? Bir de Ilısu Barajı'na doğru giderken kodu nerede bitiyor, Güçlükonak'ın hangi noktasında bitiyor; yoksa, Cehennem Deresi'ni de kapsıyor mu, daha da öteye Dargeçit'e kadar gidiyor mu, Mardin'e de? Yani, şimdi, bunun kodlarını bilmiyoruz. Şimdi, siz Kasrik Boğazı'nı, oradaki kaleleri, Feqiye Teyran'ı bilirsiniz değil mi, onun mescidini, Timur'un pençelerini, Asur'un kulelerini, Aledino'yu bilirsiniz, kitabı vardır onun Deli Dumrul gibi, kasrı vardır Dicle kıyısında, bunların hepsi sular altında kalacak. Bunlar hep değer. Ekosistem açısından bunun getirisi nedir? Yani, şu otuz yılda Cizre Barajı ne katacak? İnsan bir projeyi değerlendirir, bu kırk senede dünya değişti ya, kırk senede çok şey değişiyor, kırk senede alternatif seçenekler doğuyor. Enerji, sulama vesaire konusunda bu da yok. Kırk dokuz yıllığına vermişsiniz, ihalesini de yapmışsınız, Sayıştayda da harcamalarınız var üniversitelerle ilgili, şeylerle ilgili çok fazla var. Ben burada tek tek girmeyeceğim ama bu bir tane şey benim dikkatimi çekti.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Ankara irtibat büronuz nerede Sayın Bakan?
BAŞKAN - Şu sözlerinizi tamamlar mısınız Sayın Kaplan.
Buyurun.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Niye kızıyorsun Başkan ya?
BAŞKAN - Efendim "Ankara irtibat bürosu" deyince...
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Merak ediyorum yani Ankara irtibat büronuz var mı, nerede yani? Yani, burada Sayıştay diyor ki: "Para harcamışlar buraya." Merak ettim bu teşkilatı, GAP'ı falan. Aldım baktım, baktım, bu teşkilatınız içinde böyle bir irtibat bürosu gözükmüyor, illegal mi yoksa? Her neyse, açıklarsınız yani illegal olacağını sanmıyorum ama bu Sayıştay bazen doğru şeyler yapıyor. Yani, gerçekten tespit etmiş, Ankara'da kalan birim irtibat bürosunda 36 personelden bahsediyor, böyle bir şeyden bahsediyor.
BAŞKAN - "Bazen" derken...
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Şimdi, burada Sayın Bilgiç çok sıkıştırıyor bizi. Ben soru olarak da SODEV'in Avrupa Birliği projeleri ve Kalkınma Ajansını revize ettiğinizi söylediniz. Bu Avrupa Birliğinin harcamalarını belgelemekte sıkıntı mı yaşıyorsunuz ki bu paraların akışında bir duruş var? Bu, çok önemli.
TÜİK'le ilgili bir şey daha söyleyeceğim, bu içimde uhde kalmasın. Defne Samyeli'ye yapmıştınız ya geçen sene kasım ayında, bugünlerde böyle bir memur gönderip "Ben senin evinde, yatak odanda oturacağım veya banyonu kullanacağım, böyle başında dikileceğim..." Tabii, güzel hatunu bulunca TÜİK...
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Hiç öyle bir şey yok.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Yok mu yani? O kadar basına yansıdı.
BAŞKAN - Sayın Bakan, söyledikleriniz tutanaklara geçmiyor, sonra cevap verirsiniz.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Şimdi, burada 923 lira ceza da kesmediniz mi? Böyle bir yetkiniz yok mu?
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Tüm vatandaşlar için neyse onun için de aynısı geçerli.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Yani, niye Bilal Erdoğan'ın evine gitmiyorsunuz?
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Rastgele seçiliyor.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Sümeyye Erdoğan'ın evine gitmiyorsunuz?
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Benim evime de rastgele gelinir.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Rastgele nasıl gidiyor? Yalnız bir kadının evine gönderecek...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kaplan, teşekkür ediyoruz.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Hangi ahlakta, hangi dinde, hangi mahremiyette bunlar var? Yapmayın gözünüzü seveyim yani kontrol etmenin de bir şeyi var, bir yöntemi var.
KALKINMA BAKANI CEVDET YILMAZ (Bingöl) - Var, var, Avrupa Birliği standardında da bu var, her yerde de var.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Neyse, Sayın Bakan yani ben buna çok alındım.
BAŞKAN - Teşekkür ettik.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Ama, şu nüfus konusunda TÜİK'in zaten enflasyon rakamları falan karışık, tutmuyor Ankara'daki zamlarla ilgili 9,1 ama yüzde 9 akaryakıta zam, doğal gaza zam, yüzde 15 ulaşıma zam. Siz Ankara'da pazar mazar dolaşıyor musunuz? Ankara'da siz biraz da çarşıda pazarda dolaşıyor musunuz, karşılaştırıyor musunuz? Bence bu 9,16 rakamları biraz reel gelmiyor.
BAŞKAN - Sayın Kaplan, çok teşekkür ediyorum.
Son sözünüzü alayım, lütfen.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Bağlayacağım. Bakın, Adil'in hakkını da kullanıyorum. Adil'i erken gönderdim.
Son sözüm nüfus sayımıyla ilgili, adrese dayalı nüfus sayımıyla ilgili. Ya, kardeşim, ben anlamıyorum, siz Şırnak'ta merkezin nüfusunu geçen dönemde birdenbire 5-6 bin azalttınız. Senede bin tane bebek doğuyor.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Hepsini dağa gönderdiniz, adam kalmadı Şırnak'ta.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Lütfü, bak, Dilovası'nda sen zehirlenerek zaten ölüyorsun yani bizim dağa çıkmamıza gerek yok.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Adamları dağa gönderdiniz, nüfus kalmadı Şırnak'ta.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - İki: Uludere'de nüfus sayısı orada da bu sene birdenbire azaldı 2-3 bin. Yani, doğal ritmine göre nüfus artışı bizde belli, çocuk sayımları, ölümleri de belli. Orada gezer, yüzer, dolaşır bir nüfus mu var yoksa bizim görmediğimiz kayıtlarınızda olan? Biz bin bebeğin doğuşunu hastane kayıtlarında belgeledik, buna rağmen nüfus azalıyor, nasıl iştir, buna bir izahat yaparsanız seviniriz.
BAŞKAN - Teşekkür ettim, Sayın Kaplan.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Lütfü, bak açık söyleyeyim, kardeşim, Cumhurbaşkanı ne diyordu: " 3 çocuk doğurun, yetmedi 5 çocuk."
İZZET ÇETİN (Ankara) - 5'e çıktı, 5'e.
BAŞKAN - Ben mikrofonu kapatayım, sohbeti içeride yapın isterseniz.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Yok. Bizde sayı, nüfus doğurganlık oranı güneydoğuda bunun üstündedir.
BAŞKAN - Teşekkür ettim.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Bir gerçeğe dikkat çekiyorum, adrese dayalı sistemde bunu da koyuyorum. Bizim dağa gidenlerin sayısı da bellidir, okula gidenin sayısı da bellidir, işe gidenin sayısı da bellidir.
BAŞKAN - Hepsi kontrollüdür, sıkıntı yok.
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Ama, gerçekçi olursa iyi olur.
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Kaplan.