DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Sayın Başkanım, kayıtlara geçmesi açısından söyleyeceğim. Az önce Sayın Özkan konuşurken insicamını bozmamak için bölmedim, o yüzden açıklama getirmek açısından söz aldım.

Şimdi, Meral Vekilimizin söylediği şeye atfen bir şey dedi. Şimdi, çok net bir şeyi ifade etti Meral Vekilimiz: "Türkiye'de 6284 sayılı Yasa hakkıyla uygulanmış olsaydı bu ülkede her gün bir kadın öldürülmezdi." Bu çok net, tartışmasız. O yüzden burada kalkıp 6284 sayılı Yasa'yla övünmelerinin hiçbir anlamı yok çünkü İstanbul Sözleşmesi'yle de övündüler, övündüler, övündüler, ne oldu? Tek gecede feshedildi. Şimdi ne yapılmak isteniyor peki? Zaten uygulanmayan, uygulaması sakat olan, her gün bir kadının ölümüne sebebiyet veren -uygulanmadığı için- bir yasa var fakat bu da uygulanmıyor, şu an bununla övünüyorlar ve bu da tehlikede. Neden tehlikede olduğunu söylüyoruz? Yani Meral Vekilimizin anlatmak istediği de buydu zaten. Çünkü şu an Soyadı Kanunu'yla bile kadınların kazanılmış haklarına saldırı yapan bir anlayış var ve bu anlayışın bir sonraki adımı, nasıl ki İstanbul Sözleşmesi'ni bir gecede feshettilerse aynı akıbet 6284 sayılı Yasa'yı da bekliyor.

BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Sayın Kunt, öyle bir anlayış yok, öyle bir anlayış yok.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Hayır, teklif açısından söylüyorum Sayın Başkanım; hiç üzerinize alınmayın, sizin üzerinizden demiyoruz.

BAŞKAN CÜNEYT YÜKSEL - Teklif açısından da öyle bir anlayış yok.

DİLAN KUNT AYAN (Şanlıurfa) - Bu teklifin şöyle bir açıklaması var: Eğer kadınların yıllarca mücadele edip kazandığı haklar şu an tekrardan, Anayasa Mahkemesi kararına rağmen, ellerinden alınmak isteniyorsa bu tehlike ortada. Her gün bir kadın öldürülüyorsa, 6284 sayılı Yasa uygulanmıyorsa, İstanbul Sözleşmesi bir gecede feshedilmişse bu tehlike ortada ve bu bangır bangır da "Biz geliyoruz." diyor; Meral Vekilimizin de anlamak istediği buydu.

Kayıtlara geçsin diye söz aldım.