KOMİSYON KONUŞMASI

İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Komisyon üyelerine ve Komisyonumuza gelen Bakanlık yetkililerine de hoş geldiniz diyorum.

Sayın Başkanım, ben, görüşülmekte olan kanun teklifinin 3'üncü, 14'üncü, 36'ncı ve geçici 1'inci maddenin (3)'üncü fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğunu düşünüyorum ve maddeler üzerindeki gerekçemi arz ediyorum.

Kıymetli milletvekilleri, 3'üncü madde eğer bu şekilde yasalaşırsa Anayasa'nın 2'nci maddesine aykırılık teşkil edecektir çünkü maddeyle Avukatlık Kanunu'nun 180'inci maddesinde bir değişiklik yapılmakta ve birden fazla baronun bulunduğu illerdeki barolara adli yardım ödeneğinin dağıtılmasına ilişkin esası yeniden düzenlemektedir. Bu madde bu şekilde yasalaşırsa ölçülülük ilkesine aykırılık teşkil edecek, orantılılık ilkesiyle bağdaşmayacaktır. Çünkü birden fazla baronun bulunduğu illerde barolara adli yardım ödeneğinin dağıtılmasına esas olmak üzere, ilin nüfusuna göre hesaplanan puanın yüzde 30'u gibi yüksek bir oranın eşit şekilde dağıtılması, üye sayısı az olan barolara bağlı adli yardım bürolarının cari giderlerinin karşılanması amacını aşarak üye sayısı fazla olan baroların adli yardım hizmetini sunmada mali güçlükle karşılaşmasına yol açacak niteliktedir. Buna göre birden fazla baronun bulunduğu illerde üye sayısı az olan barolara üye sayısı fazla olan barolar arasındaki adli yardım ödeneğinin dağıtılması bakımından makul bir dengenin sağlanamayacağı sonucu çıkmaktadır. Yüzde 30'luk bu oran bir adaletsizlik teşkil edecektir. Bu nedenle Anayasa'nın 2'nci maddesine eğer yasa bu şekilde yasalaşırsa aykırılık teşkil edecektir kanaatindeyim.

Yine, görüşülmekte olan teklifin 14'üncü maddesinde Anayasa'ya aykırılık iddia ediyorum. Sayın milletvekilleri, teklifin 14'üncü maddesi, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na geçici bir madde getiriyor ve İstimlak Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 1956 tarihine kadar herhangi bir kamulaştırma işlemine dayanmaksızın fiilen kamu hizmetine tahsis edilmiş olan taşınmaz ilgili kamu kurum ve kuruluşları adına tahsis tarihinde kamulaştırılmış sayılacağı hükmünü getiriyor ve bu taşınmaz üzerine herhangi bir tesis ve yapının inşa edilmiş olması da fiilî tahsis kabul ediliyor. Sayın milletvekilleri, burada da maliklerin on yıl içerisinde başvurması hâlinde sadece taşınmazın fiilî tahsis tarihindeki rayiç bedelini isteyebileceğini düzenliyor. Şimdi, taşınmazın fiilî tahsis tarihindeki rayiç bedeli Anayasa'nın 46'ncı maddesindeki kamulaştırma esasına aykırılık teşkil ediyor çünkü Anayasa'mızın 46'ncı maddesine göre devlet ve kamu tüzel kişileri kamu yararının gerektirdiği hâllerde gerçek karşılıkları peşin ödemek şartıyla kamulaştırma yapabilir. Tahsis tarihi itibarıyla rayiç bedel Anayasa'da ifadesi bulunan gerçek karşılıkla aynı değildir. 1960'lı yıllardaki fiilî el atmayı bir kenara bırakın, geçen yıl bile fiilî bir tahsis yapıldığını kabul etseniz geçen yılki rayiç bedel bile bu yılki gerçek karşılık anlamına gelmez. Yüzde 100'lerin üzerinde bir enflasyon var. "Gayri menkuller bir yıl içerisinde enflasyon oranında değer kazanıyor." diye kabul etsek bile bu iki oran birbiriyle aynı değildir, Anayasa'nın 46'ncı maddesinde ifadesi bulunan gerçek karşılık esası karşılanmamaktadır. Bu nedenle 14'üncü madde Anayasa'mıza aykırıdır.

Yine, teklifin 36'ncı maddesinde bir Anayasa'ya aykırılık iddiam var. 36'ncı maddede, sayın milletvekilleri, âdeta bir genel müsadere cezasını tekrar hayata geçirmiş oluyorsunuz. Buna göre devlet ortada kesinleşmiş bir mahkeme kararı bile olmadan şirketlere ve kişilerin mal varlıklarına el koyup üzerinde de her türlü tasarrufu yapabilir hâle geliyor. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu bir kayyum olarak el koyduğu şirketlerin mallarını satabilir, üzerinde tasarruf edebilir. Bu şirketlerin birden fazla hissedarı varsa azınlık hissedarının dahi rızasını almak zorunda bırakmıyorsunuz. Hiçbir soruşturmaya tabi olmayan azınlık hissedarının hakları ihlal edilmiş oluyor. Bu madde bu hâliyle düzenlenirse mülkiyet hakkına hiçbir güvence getirmiyor. Dolayısıyla Anayasa'nın 35'inci maddesine aykırılık teşkil ediyor. Bu cihetten bir Anayasa incelemesi yapılırsa Anayasa Mahkemesi bu hükmü iptal edecektir.

Bir diğer Anayasa'ya aykırılık iddiam geçici 1'inci maddenin üçüncü fıkrasına ilişkindir. Bu düzenlemeyle Orman Kanunu'nun 17'nci maddesinin üçüncü fıkrasına göre ceza infaz kurumları eğer orman arazisinde yapılmışsa buna ilişkin bir düzenleme getiriyorsunuz. Sayın milletvekilleri, ormanları korumak aslında bizim vazifemiz. Orman arazisi üzerine cezaevi yapıp üstelik de bunu bir de düzenlemeye konu etmişsiniz, çevre hakkının ihlali anlamına gelir, 56'ncı maddenin ihlali anlamına gelir.

Ormanlar ile cezaevleri arasında aslında günümüzde bir ilişki daha kuruldu. Cezaevlerinde orman kanunu işletilmeye başlatıldı, bu da AK PARTİ'ye nasip oldu. Elâzığ Kapalı Cezaevinde bir olay vuku buldu. 9 Temmuz günü cezaevini bastılar, 5 çapulcu içeri girdi, cezaevindeki hasımlarını vurdu, çıktı. Adalet Bakanı, Adalet Komisyonu üyeleri olarak bizler cezaevinde orman kanunu işletilmesine şahitlik ediyoruz Türkiye'de. Siz ne yapıyorsunuz? Cezaevlerini orman arazisine yapıp, bir de bunun yasa düzenlemesini getirmişsiniz Anayasa'ya aykırı olarak. Böyle bir şey nasıl mümkün olabilir? Nasıl cezaevleri basılabilir? Nasıl içerideki adamı vurabilir, elini kolunu sallaya sallaya nasıl geri çıkabilir? Gece saat on ikiyi yirmi geçe cezaevini basan adamların her birisinin 41 suç kaydı, 63 suç kaydı, 23 suç kaydı var; bu, orman kanunu. Cezaevlerinin güvenliğini sağlamak devletin görevidir. Cezaevlerinde sağlık hakkının ihlal edildiğine ilişkin itirazları dinlemediniz, hasta mahpuslara ilişkin itirazları dinlemediniz, cezaevi izleme kurullarının kendilerini yasama yetkisine sahip sayarak insanları hürriyetinden mahkûm bırakmasına ses çıkarmadınız. En sonunda ne oldu? Cezaevleri orman kanununa teslim oldu. Adalet Bakanlığını uyarıyorum. Bakanlık yetkilileri burada.

Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü burada mı? Tamam. Komisyonumuza gelmişken bu konuda bilgi vermeniz lazım. Var mı böyle bir şey yani cezaevi nasıl basılır?

CAHİT ÖZKAN (Denizli) - Temsilcisi burada.

İNAN AKGÜN ALP (Kars) - Tamam, lütfen bu konuda da bilgi versin. Ben bu cihetlerden Anayasa'ya aykırılık iddiasında bulunuyorum.

Komisyon üyelerini saygıyla selamlıyorum.