HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

İlk konuşmamda da değinmiştim fakat konu pek konuşulmak istenmiyor belli ki, bir daha söyleyeyim, kayıtlara geçmiş olsun.

Şimdi, bu satılacak ve tasarruf yapılacak araçlar zamanında ihtiyaç dışı mı alınmış? Yani bu araçların alımları ne için olmuş, nasıl yapılmış? Yani bir keyfîlik ve israf mı var işin içinde? Yani kamu zarara uğratılmış mı, esas mesele bu.

Şimdi, bu kamu zararı meselesi 20'nci yüzyılda Türkiye Cumhuriyeti devletinde önemli bir meseleydi ve suçtu. 21'inci yüzyılda, siz iktidara geldiğinizden beri 2002'de, kamuyu zarara uğratmak suç olmaktan çıktı. Uğratabiliyor herkes kamuyu zarara, hiç kimse bunun için de bir şeyin hesabını vermiyor, herhangi bir şekilde yargılanmıyor, herhangi bir ceza almıyor. Kamu zararı olağan bir şey yani, yapılabilir; keyfîlik var yani burada, israf var burada. Hani, bunun en feriştahı olan iş kur korumalı mevduattır yani kur korumalı mevduat inanılmaz bir kamu zararı yarattı ve halka inanılmaz bir fatura çıkardı. Ama bu neden oldu, nasıl oldu, bu kararı alanlar kimlerdi, neden hiçbir zaman kamu zararı kararını almış olanlara rücu edilmiyor? Bu soruların cevapları, dediğim gibi, 21'inci yüzyıl Türkiyesi'nde yok; eskiden suçtu bütün bunlar.

Bir kez daha hatırlatmak istiyorum ve hani cevabını almayacağımı biliyorum bu sorunun ama kamu zararı meselesi önemli ve er ya da geç bu zararlar birikiyor, birikiyor. Hani, günün birinde bu zararları ortaya çıkarmış olan, yanlış kararları vermiş kişilerin bu hesabı vermesi de gerekecektir diye umut ediyorum.

Teşekkür ediyorum.