KOMİSYON KONUŞMASI

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Meclis Başkanı, Sayın Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri, sayın bürokratlar, değerli milletvekilleri, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla hürmetle selamlıyorum.

Tabii, eğer, özür dilerim, aynı Sayıştay raporunu elimizde taşıyorsak, bakabildiğim kadarıyla 114 satırdan, 30 cümleden oluşmuş olan Cumhurbaşkanlığının Sayıştay raporunu inceliyoruz burada yani 30 cümle, 114 satır. Tek tek saydım ben ve netice itibarıyla bunun ne kadar gayriciddi olduğunu, gayriciddi bir rapor olarak hazırlandığı burada açık ve net ortada.

Şimdi, bir hatip arkadaşımız, milletvekili arkadaşımız İş Bankasıyla ilgili, el konulmasıyla ilgili cümleler sarf etti, Sayın Temizel bunu açık ve net anlattı, bu Bankacılık Düzenleme Kanunu'nda manipülasyon suçudur. Manipülasyon suçu ben burada... Tabii, Cumhurbaşkanı Genel Sekreteri daha önceki cumhuriyet başsavcılarındandır, kendileri de, herhâlde, o dönem hatırlayabildiğim kadarıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcısı iken herhâlde Sayın Cumhurbaşkanı hakkında davalar vardı, temyiz edilmeden, o dönem Yargıtaya gidilmemişti diye hatırlıyorum ama yanılıyorsam özür dilerim yani böyle bir olayı hatırlıyorum ben.

Şimdi, bu manipülasyon suçu nedeniyle, ben, burada, tüm cumhuriyet savcılarını göreve davet ediyorum. Niçin? Çünkü, burada İş Bankasında hissesi olan, değer kaybeden insanların değer kaybından dolayı da bu hatipler hakkında da tazminat davası açma hakkı var. Netice itibarıyla, kimin hisse senedi varsa, kimin burada değer kaybı yani banka bu şekilde manipülasyon eylemleri nedeniyle değer kaybına uğrarsa ekonomik anlamda tazminat davaları açma hakkı var, bu konuyu burada kapatıyorum.

Geliyorum, netice itibarıyla bakıyoruz biz, Cumhurbaşkanlığının bütçesi görüşülüyor burada. Benim, Sayın Cumhurbaşkanı Genel Sekreterliğine... Cumhurbaşkanı makamında kaç danışman çalışıyor? Bunların ücretleri birer birer ne kadardır? 2016 yılı içerisinde de danışman kadrosu yükselecek mi yükselmeyecek mi? Ücretler hakkında... Bunlar tek tek eğer bildirilebilirse sevinirim. Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı makamında kaç kara, hava ve deniz aracı var? Netice itibarıyla, bunlar kiralık mı, mülkiyet mi? Bunların da ayrıntılı bilgilerini istirham ediyorum. Cumhurbaşkanlığı mahalinde yine kaç personel çalışmakta? Bunlar özel güvenlik ayrı, polis ayrı...

Şimdi, muhtarlarla düzenli toplantılar yapıyor. Burada benim Sayın Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliğinden istirhamım şu, engelli vatandaşlarımız diyor ki: "Bizim sorunlarımız çok. Cumhurbaşkanı bu kadar muhtarı çağırıyor da biz engelli vatandaşları niçin çağırmıyor? Bizim bu sorunlarımızı dinleyen kimse yok. Kamu kurumlarında dünya kadar... Bizim özel sektörde yüzde 3, kamu kurumlarında yüzde 4 kontenjan hakkımız var iken bunların hiçbiri değerlendirilmiyor." Bu Cumhurbaşkanlığında toplanan muhtarla ilgili bunların geliş gidiş paralarını, masrafını, kalış parasını kim ödüyor, ne kadardır, bunun ayrıca maliyetleri ne kadardır? Burada, yine, aynı şekilde, Cumhurbaşkanlığı binasının doğal gaz, elektrik, su yani ısıtma ve klima giderleri aylık ne kadardır? Burada, tabii, Sayın Meclis Başkanından benim bir istirham var, bugün bize bir yazı göndermişlerdi, milletvekillerine birer tane bilgisayar gönderiyorlar hediye. Yani, bu, Meclisin bütçesinden mi karşılanıyor? Bunu birileri hibe olarak mı gönderdi, nedir bu? Yani, netice itibarıyla milletvekilleri hakikaten çok fazla çalıştıkları için bu bilgisayarlara ihtiyaç mı var? Zaten her odada birer tane bilgisayar var. Benim görebildiğim kadarıyla milletvekilleri burada -yani çok özür diliyorum, çalışan arkadaşlarımızı ben tenzih ediyorum- yani kimsenin de çalıştığı yok, parmak kaldır, parmak indir. Yani, keşke sizin o yazının içeriğinde belirttiğiniz şekilde aktif olarak parlamenter faaliyetlere katılmış olsaydı, lojistik destek anlamında olabilirdi ama milletvekilleri bu bilgisayarları alabilecek güce, ekonomik duruma da sahiptirler diye düşünüyorum. Yani, açlıkla perişan olan vatandaşlarımız var. Diyarbakır Sur'da göç eden insanlarımız var. Bu paralar, bu bilgisayara vereceğiniz parayı o göç eden insanlara eğer gönderilmiş olsaydı daha yerinde olurdu diye düşünüyorum ben.

Şimdi, burada yani o netice itibarıyla...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Tanal, ek süre veriyorum.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Şimdi, televizyonla ilgili de benim Sayın Meclis Başkanlığından şöyle bir istirhamım var: Hatırlanırsa, yanılmıyorsam, 1993 yılında o dönemin TRT Genel Müdürlüğüyle Meclis Başkanlığı arasında yapılan bir protokol vardı. O protokol 2011 yılına kadar hiç uygulanmadı, 2011 yılında uygulandı yani o arada bu protokol askıya alındı. Bunun iptaliyle ilgili idare mahkemesine dava açtık, bu hâlen devam ediyor. Sizden benim istirhamım yani 2011 yılına kadar TRT'yle yaptığınız sözleşme uygulanmadı, askıya alındı, 2011'de niçin bu uygulanmaya başlandı? Yani, burada Parlamentodaki eleştirilerin kamuoyuna duyurulmaması için miydi? Yani yoksa 2011'e kadar bu kadar yayınlandıysa bunun bir mahzurunun olmaması gerekirdi diye düşünüyorum.

Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.