HİKMET AYAR (Rize) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar, başta Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız olmak üzere, Komisyonumuzun çok değerli misafirleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Komisyon çalışmalarımız ve Genel Kurul çalışmalarımız milletimiz için hayırlar getirmesini yüce Allah'tan temenni ediyorum. Bugün burada, Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçe hakkı gereğince, 2016 yılı bütçesini görüşüyoruz. Birçok arkadaşımız konuşuyor, herkesi dikkatlice dinliyorum. Bu konuşmaların çok büyük bölümünden de faydalandığımı ifade etmek istiyorum. Mesela, az önce bir önceki oturumda konuşan Sayın Zekeriya Temizel Bakanımızın konuşmasından çok faydalandım. Yine, biraz önce Sayın Lale Hanım'ın konuşmasından yine faydalandım. Sayın Torun'un konuşmasından faydalandım. Bir sürü eleştiriler yaptı, dinledik, tahammül ettik çünkü burası bu iş için var. Ancak, bazı milletvekillerimiz var ki hangi konuyla alakalı olursa olsun söz almış oldukları her ortamda klişe cümlelerle Sayın Cumhurbaşkanımızla ilgili maalesef bildik cümleleri kullanmaya devam ediyorlar, aynı cümleleri tekrarlayıp duruyorlar. İsim de vereceğim -sataşma ise de tabii ki cevap hakkını kullanabilir arkadaşlarımız- Aykut Erdoğdu Sayın Milletvekilimiz, Musa Çam Sayın Milletvekilimiz, bunu hep yapıyorlar.

Bu yoğun suçlamaların başladığı 2013 yılından bu yana millete kaç kere gittik? 30 Mart 2014 Mahalli İdareler Seçimi bu suçlamalarla yapıldı. Herkes dağarcığında ne varsa ortaya koydu, konuştu sizler de bizler de. Sonuç, yüzde 45,5. 10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi, suçladığımız Recep Tayyip Erdoğan tek başına seçime girdi, 13 parti bir araya gelerek, bir blok olarak karşısına çıktı. Sonuç, yüzde 52. Bu seçimde "Ben farklı bir Cumhurbaşkanı olacağım, milletle bağımı kesmeyeceğim, milletle konuşacağım." diyerek bu yüzde 52 oyu almıştır, bunu hiç unutmayalım. 7 Haziran 2015, birileri "AK PARTİ tamam." dedi, hâlbuki AK PARTİ yüzde 41 oy almıştı. En yakın iki partinin toplamı yüzde 41 ederken zafer iddialarında bulundular, AK PARTİ'yi seçim yenilgisiyle suçladılar ve nihayet 1 Kasım 2015 yüzde 49,5, yüzde 49 değil, hatırlatıyorum yüzde 49,5. Tüm bu seçimlerde siz çıkıp tüm bu iddiaları millete anlattınız, biz de savunmamızı yaptık. Recep Tayyip Erdoğan da çıktı anlattı; millet size inanmadı, millet Recep Tayyip Erdoğan'a inandı. Siz de artık başka şeyler söyleyin. İktidara gelmek istiyorsa siyasette, demokratik ülkelerde partiler milletin inanacağı, milletin takdir edeceği şeyleri bulup konuşmak durumundadır.

Diğer bir üyemiz, konuşması esnasında, sabah oturumunda, AK PARTİ Grubuna laf atıyor, vesayet altında olduğumuzu iddia ediyor, tepkimiz karşısında "Ben böyle düşünüyorum." diyor. Ya, ben de birtakım kişiler hakkında birtakım şeyler düşünebiliyorum ama bunları size itham edercesine söylemiyorum. Mesela, 7 Hazirandan 1 Kasıma giderken neden 80 milletvekilinden 40 milletvekiline düştünüz demiyorum ama demek ki bir yerde bir yanlış var, bir hesap hatası var. Herkes kendi hesabına baksın, bu hesap hatalarını görsün. Millete hizmet etmek isteyenler milletin neye inanacağını, neye ikna olacağını, neyi istediğini görsün, öğrensin ve bu şekilde seçim meydanlarına çıkıp burada da bu çerçevede konuşmalar ortaya koyalım.

Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; 2016 yılı bütçesini konuşuyoruz. Bugün de Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı, Sayıştay Başkanlığı ve Kamu Denetçiliği Kurumunun bütçelerini görüşüyoruz. Devletimizin bu güzide kuruluşlarının bütçelerinin milletimize, devletimize hayırlı olmasını diliyorum ve hepinize saygılar sunuyorum.