TÜRKAN ELÇİ (İstanbul) - Sayın Bakan ve Bakan Yardımcımız, değerli bürokratlarımız; çalışmalarınızdan dolayı öncelikle sizlere teşekkür etmek isterim.

Hayatını kaybeden kadın sayısına baktığımız zaman, 2014'ten 2024'e kadar bir iniş ve çıkışın olduğunu görebiliyoruz. Malumunuz, bu çalışmaya baktığımızda kitapçıkta herhâlde bir kadın olarak ilk başta hepimizin aklına -hepimizin ilk ilgisini çeken meselelerden biri veya bakacağımız, dikkatle bakacağımız sayfalardan biri- kaç tane kadının katledilmiş olduğuna bakmak geliyor; bunu da kabul edersiniz ki bu mevzuya ne kadar ihtiyatlı ve tereddütlü bakmamızdan da kaynaklı olarak yorumlayabilirim.

Yıllara göre, 2014 ve 2024 arasında, on yıllık bir zaman zarfında bu iniş çıkışın sebebi araştırıldı mı veya ne gibi bir veri var elinizde? Bunun sebebini öğrenmek isteriz.

Ayrıca, çalışmanızda sadece 2023 yılında meydana gelen kadın cinayetlerinin sebebini gösteren bir tabloyu görebiliyoruz. Bu tabloda, ben dikkatle incelediğimde, namus cinayeti olarak değerlendirdiğimiz namustan kaynaklı bir dilimin yüzde 7 olarak verilmiş olmasını kendi adıma ben sevindirici olarak değerlendirmek isterim. Diğer etmenlere oranla daha az bir yerde duruyor olması, o anlamda sevindiricidir. Bu da toplumun gittikçe bilinçlendiği ve... Namus cinayeti olarak değerlendireceğimiz sebeplerden dolayı bu cinayetlerin azalmış olmasını bizim açımızdan sevindirici olarak değerlendirebilirim.

Aile içi tartışma ve geçimsizliğin yüzde 40'lık bir dilimle en ön sırada olduğunu görebiliyoruz. Aile içi tartışma ve geçimsizlik dilimine, yüzde 40'lık bir dilime, biz bunun arasına, bu geçimsizliğin sebeplerinin arasına... Ekonomik sebepleri de var sayarsak çünkü ben öyle değerlendiriyorum... Baktığım zaman, bu geçimsizliğin içinde, muhtemelen, ailede yaşanan bu problemlerde ekonomik sebeplerin de çok çok önemli bir etkisi var diye düşünüyorum. Bu var sayımdan yola çıktığımızda 2024'te de malumunuz ülkece ciddi anlamda ekonomide ciddi sıkıntılar yaşıyoruz, buhran denebilecek kadar ciddi sıkıntılar yaşıyoruz ve bu sıkıntıların aileler üzerinde, ailenin geçimsizliği meselesi üzerinde de etkili olabileceğini düşünüyoruz. Bu sebeple, 2024'ün sonunda -henüz bu eğri tam gösterilmemiş doğal olarak- muhtemelen bu sebebe binaen 2024'te bir öngörüyle bunun yükselebileceğine ihtimal veriyorsak buna yönelik tedbirler göz önünde bulundurulacak mı, ne gibi tedbirler alınır? Yani sizin bahsettiğiniz tedbirler elbette ki bizim açımızdan hem ikna edici hem de değerli tedbirler ama 2024'teki bu bahsettiğimiz ekonomik sebepleri de göz önünde bulundurarak daha farklı önlemler de alınması yönünde de bir öneride veya bir şeyde bulunabiliriz.