Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
Konu | : | |
Dönemi | : | 28 |
Yasama Yılı | : | 2 |
Tarih | : | 10 .07.2024 |
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Ben de Sayın Duran'a yeni görevinde başarılar diliyorum.
Benimki bir sorudan ziyade belki bir genel görüş, Sayın Duran her ne kadar "Söylenen konu bu konuyla ilgili değildir." dedi ama biz Komisyonumuzda Türkiye Cumhuriyetinin ulusal çıkarlarını ilgilendiren her konuyu bazen en ilgili olmayan, olmadığı düşünülen konularda bile yorumlarımızla zenginleşmesine, iktidar tarafında oturanların en azından fikirlerimizle zenginleşmesine katkı sağlamak için ifade ediyoruz. Ben de bu noktada Sayın Emre'nin bıraktığı yerden şunu söylemek istiyorum: Öncelikle, biz, uluslararası kuruluşların özellikle Birleşmiş Milletler ve benzeri uluslararası kuruluşların Türkiye'de merkezleri olmasını destekliyoruz, önemsiyoruz. Uluslararası kuruluşlarla ilişkilerinde Türkiye'nin güçlü olmasından yanayız. O yüzden de bu anlaşmaya da tabii ki destek vereceğiz ama belki hatırlatmakta, vurgulamakta bir kere daha fayda var. Kadının güçlendirilmesi, cinsiyet eşitliği gibi bir alanda uluslararası böylesine önemli bir organizasyona kalıcı ev sahipliği yapmaya da niyetlendiğimiz bir dönemde bizim kendi içimizde de yani Türkiye'de de bu cinsiyet eşitliği ve kadının güçlendirilmesi konusunda kendi attığımız adımlara yasama olsun, yürütme olsun dikkat etmemiz gerekiyor. Neden bahsediyorum? Anayasa Mahkemesinin kararları var, biliyorsunuz, en basitinden düştü bu hafta görüşeceğimiz yargı paketinde -ya da önümüzdeki günlerde- Anayasa Mahkemesinin aslında kadınların haklarını güçlendirecek şekilde aldığı kararlara rağmen mesela, yürütme organının tavsiyesiyle, iktidar partisindeki değerli arkadaşlarımız Anayasa Mahkemesi kararını hiçe sayan düzenlemeler getirirler, soyadıyla ilgili düzenlemeden bahsediyorum. Benzer şekilde siz az önce "Sıfır tolerans." dediniz ancak yanınızda bulunan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının temsilcisi de biliyor ki Türkiye'nin her yerinde, 81 ilinde aslında tabii ki uğraşıyorlar, emeklerini hiçe saymıyorum ama bu sıfır tolerans, sıfır tolerans değil; sıfır tolerans olsa bu kadar kadın öldürülmez yani bunu biliyoruz hepimiz ve iyileşmesi için uğraşırız. Bizim de bütün eleştirilerimiz nerede eksiklik varsa yani kanunda mesele, uygulamada eksiklikler... Bunların her birimizin şehrinde ben onlarca sayabilirim, kendi şehrimdenim üzülerek söylüyorum maalesef ve bunların hepsi de ihmaller nedeniyle oluyor. Bu sıfır toleransa özellikle de hem işte güvenlik görevlileri hem yargı birimleri hem Aile Bakanlığının ilgili birimlerinin zaman zaman eksiklikleri, ihmalleri nedeniyle işte... Daha geçen yani her gün var aslında gazetelerde görüyorsunuzdur, maalesef tehdit edilen kadınlar korunmadığı, korunamadığı için öldürülüyorlar. O yüzden hani "sıfır toleransı" diyerek sanki burada bir sorun yokmuş gibi bir şeyi yaratmayalım. Biz evimizde de gereken önlemleri yasama olarak, yürütme olarak ne gerekirse alalım ama özellikle bize düşen, yasama olarak Meclisten çıkardığımız kanunlarda aynı bunun gibi yani bunu nasıl destekliyorsak önemlidir hem Türkiye hem dünya açısından diyorsak kendi ülkemizde de kadınların statüsünün iyileştirilmesi konusunda doğru adımları atma çağrısında bulunuyorum.
Teşekkür ediyorum.