ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Ben de birkaç hususun altını çizmek istiyorum. Özellikle Oğuz Kaan Beyin belirttiği bu hususların Komisyonda müzakere ediliyor olması hususu gerektiği zaman gerektiği ölçüde ve kapsamda tabii ki müzakere edilmelidir ve doğrudur da. Bu anlamda eminim Başkanlığımız bu tür müzakereleri yapmaya da devam edecektir, sonuçta Türkiye Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu. O nedenle bu tür konular konuşulmaya ve müzakere edilmeye devam edecektir.

Diğer taraftan, Yunus Bey de "2004'ten beri ciddi gelişmeler oldu." dedi. Gerçekten şunu özellikle ifade etmek istiyorum: Savunma sanayisi meselesi sadece savunma stratejisinin ötesinde bir konu, özellikle çok farklı paktların, organizasyonların ya da örgütlerin içerisinde olsanız da bugün gelişen trendler ülkelerin stratejik özerkliğini her zamankinden daha çok önemsediği bir dönemi çağrıştırıyor, buna yakınsama yapıyor. Bu nedenle de ülkemizin özellikle savunma sanayisindeki Cumhurbaşkanımızın önderliğinde ortaya koyduğu bağımsız, kendi kendine yetebilen ve gerçekten savunmasını gerçekleştirebilen bir ülke konumuna gelme stratejisinde çok önemli mesafeler aldık ifade edildiği gibi. Burada çekici güçler var ülkede biliyorsunuz, büyük firmalarımız var ki bunların zaman zaman 4'ü, zaman zaman 5'i dünyanın en büyük 4 savunma sanayisi firması arasına girer.

Bir de ülkenin dört bir tarafına yayılmış tedarik zinciri vardır. Bu, son derece kıymetlidir, niye kıymetlidir? Çünkü başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere yüksek teknoloji evrimini ve sanayileşmedeki doku değişimini ülkeler savunma sanayisindeki yüksek teknoloji gerçekleşmelerinden esinlenerek ya da orayı takip ederek yaparlar yani genel olarak sanayi dokusunu evriltmenin en önemli manivelalarından biri savunma sanayisindeki elde ettiğimiz başarıları, yüksek teknoloji hamlelerinizi diğer sektörlere yayabilmektir. Şu anda ülkemizin de bu anlamda yapmaya çalıştığı, yaptığı da budur ve bu çerçevede hepinizin bildiği gibi savunma sanayisinde hem proje sayısında hem kendi kendine yeterlilik oranlarımızda çok önemli mesafeler elde ettik. Bunun özellikle bugün bir taraftan güçlü bir şekilde bir NATO üyesi ülke olarak zaman zaman ülkemizin stratejik savunma sanayisindeki özerkliğini kıskanırcasına ortaya konan tutumları bertaraf etmeye çalışırken bazı ülkeler tarafından, diğer taraftan da yapmış olduğumuz savunma sanayisi ürünlerini gerçekten dünya barışına hizmet edici şekilde kullanmaya ve küresel barışın bir aracı olması yolunda değerlendirmeye devam edeceğiz. O çerçevede gelinen noktayı son derece kıymetli ve değerli buluyorum. Bu çalışmaları da aralıksız sürdürmeye devam edeceğiz.

Teşekkür ediyorum.