KOMİSYON KONUŞMASI

İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Değerli Başkan, Değerli Komisyon üyeleri; hepinizi tekrar saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Şimdi, bu teklifin en tehlikeli, en önemli maddelerinden biri olan 34'üncü maddeyi konuşuyoruz. Yani şu anda Türkiye'deki eğitim camiasının da merakla beklediği maddelerin en başında geliyor. Bu sorunlu madde, öğretmenin okulda itibar kaybına, farklı görüş ve yaşam tarzındaki öğretmenin tümüyle taraflı raporlar eliyle sınıfından uzaklaşmasına yol açabilecek kadar kanuni belirsizlikle doludur değerli arkadaşlar. Bakanlık müfettişi veya eğitim müfettişinin denetim ve incelemesiyle öğretmenlik mesleği yeterlilikleri çerçevesinde görevini yerine getirmede yetersizliği tespit edilen kadrolu öğretmenler, bu teklifin 26 ile 32'nci maddeleriyle kurulan Millî Eğitim Akademisi tarafından eğitime alınacak, yetersiz sayılarak akademide eğitim aldırılan kadrolu öğretmenler eğitimin tamamlanmasını takip eden eğitim öğretim döneminde Bakanlık ya da eğitim müfettişlerince yeniden değerlendirmeye alınacak, bu ikinci değerlendirmeyi ilk denetimde görev almamış Bakanlık veya eğitim müfettişleri yapacak. İkinci değerlendirme sonucunda da yetersizliği tespit edilen kadrolu öğretmenler genel idare hizmetleri sınıfında durumlarına uygun kadrolara atanacak değerli arkadaşlar.

Şimdi, madde tümüyle subjektif ölçütlerle hazırlanmıştır. Bir kurul ya da yargı kararı olmaksızın, müfettişlerin değerlendirmesiyle, herhangi bir kanuni belirlilik esasına dayanmayan ölçülerle kadrolu bir öğretmenin meslekte yetersiz sayılabilmesine yöneliktir. Kamu hizmetini yürüten bir kadrolu öğretmen, bir müfettiş raporuna dayanılarak akademiye çekilecek ve bu akademide eğitime tabi tutulacak, aldığı eğitimden sonra göreve başladığında yeniden bir müfettiş incelemesine tabi tutulacaktır.

Yetersizliğin kanuni ölçütleri belirlenmediği gibi, denetim ve inceleme usul, esaslarında gözetilecek temel nitelikler de teklifte maalesef sıralanmamıştır değerli arkadaşlar. Yetersiz sayılarak akademi eğitimine çekilen kadrolu öğretmenin bu eğitimi tamamladıktan sonra alacağı belgenin zaten bir mesleki yeterlilik taşıması gerektiği hâlde bu öğretmenin izleyen yeni öğretim döneminde bir kez daha denetime tabi tutulması, 657 sayılı Kanun'da belirtilen meslek güvencelerinin, kariyer meslek niteliklerinin, mesleğin icrasına yönelik güvencelerin budanmasına, öğretmenin hizmet verdiği sırada bu belirsiz ölçütlerle sürekli kendisini baskı altında hissetmesine sebep olacaktır arkadaşlar. Ayrıca ikinci inceleme sonucunda da yetersizliği tespit edilmiş öğretmenin âdeta okulundan çıkarılarak genel idare hizmetleri sınıfındaki uygun bir kadroya atanması yaptırımı da mesleğin anayasal güvencesine aykırıdır. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'yla kamu personeline getirilmiş olan ve bir hizmet sınıfının müfettiş raporuna dayanarak resen değiştirilmesinin önünde duran güvenceler de yok sayılmaktadır.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bir örnekle konuşmamıza devam edelim. Maddedeki müfettiş raporuna karşı dava açan bir ilkokul 3'üncü sınıf öğretmeni, bu davasını üç yıl sonra kazanmış olsun, bu mahkeme süreci sonunda görevine iade kararı çıkmış olsun, dava devam ederken akademi eğitimine tabi tutulsun, hatta ölçütleri belirsiz -partizanlık olur, ideolojik olur, sendikalı olur, cemaat ayrışması gibi- nedenlerle düzenlenmiş ikinci raporu sonucunda yine yetersiz bulunsun, okuldan koparılmış, genel idari hizmetler sınıfında kendi niteliğine uygun düşmeyen kadroya atansın; bu çok olası bir senaryo değerli arkadaşlar, bu olabilir. Siz bu üç yıl içinde öğretmenin yaşadıklarını, maddi ve manevi kayıplarını nasıl telafi edeceksiniz? Buna ilişkin bir netlik yok. Hatta onunla ilkokula başlamış öğrencileri farklı bir öğretmenle devam ettirilecek, onların da kamu hizmeti alma hakkı aksayacaktır; bu da ayrı bir sorundur.

Madde, mesleki yeterlilik tespitinin kapsamlı bir kurum tarafından değerlendirmesi olmaksızın bir müfettiş raporuyla sınırlı tutulması...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - Sayın Başkanım, toparlıyorum.

BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Buyurun.

İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - Bu müfettiş raporunda gözetilecek mesleki ölçütlerin kanunda açıkça sayılmaması ve idareye geniş takdir yetkisi tanınması, akademi eğitimine tabi tutulacak kadrolu öğretmenin mesleğe yeni başlayacak öğretmen adaylarına kıyasla nasıl bir eğitim sürecinden geçirileceğinin açıkça teklifte belirtilmemesi de bulunmaktadır.

Akademi eğitimi süresince bu kadrolu öğretmenin maaş ve diğer özlük haklarının nasıl düzenleneceğine dair yasal boşluk içermesi, olası telafisi zor maddi ve mesleki kayıplar hakkında telafi mekanizmalarının öngörülmemesi, bu yaptırım benzeri uygulamanın bir tür soruşturma ve görevden uzaklaştırma benzeri içerik taşıması, devlet memurunun hizmet sınıfının resen bir müfettiş raporuyla değiştirilerek yasal mesleki güvencelerinin, kariyer ilkesinin açıkça budanması ve 657 sayılı Kanun'daki mesleğin icrasına dönük güvencelerin fiilen ortadan kaldırılması bakımından hukuka aykırıdır değerli arkadaşlar.

Maddedeki kanuni belirliliğe aykırılık ülke genelinde benzer durumdaki kadrolu öğretmenler arasında farklı uygulamalara yol açabileceği, farklı müfettiş raporlarının tutulmasına neden olabileceği için anayasal eşitlik ilkesi bakımından da sorunludur.

Teklifinizle öğretmenleri kıskaca aldığınızı görüyoruz. "Benim gibi düşünmezseniz, sizi denetimde yetersiz bulup akademiye gönderebilirim." diyebiliyorsunuz.

BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Sayın Milletvekili, lütfen toparlayın.

İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - Başkanım, toparlıyorum.

Sonra da yine yetersiz bulup "Sizin öğretmenliğinizi de elinizden alabilirim." diyorsunuz. "Ayağınızı denk alın." diyorsunuz. İki günlük konuştuklarımızdan yola çıkarak öğretmen ayıklama sürecinde tam da şöyle planlamışsınız... Toparlıyorum, son cümlem Başkanım. "Mezunsun ama öğretmen değilsin, önce bir akademiye girmeye hak kazan. Akademiye girdin mi, sessiz sakin dur, yoksa seni akademiden atabilirim. Hadi oradan sağ çıktın, öğretmensin artık ama sözleşmeli öğretmensin. Seni üç yıl bir görelim bakalım. Eğer seni bu süreçte de atmadıysam, kadroya geçiririm." diyorsunuz. "Yalnız, bundan sonra da başından sopamı eksik etmem, her an gözüm üzerinde, öğretmen yaptım ama onu elinden alabilirim." diyorsunuz.

Bu düzenleme böyle olmaz arkadaşlar, bu değerli mesleğe bu ayıbı yapmayın.

Başkanım, son olarak bir teşekkürüm de sayın bürokratlarımıza; gerçekten onlar da iki günden beri burada, bizimle beraber çalışıyorlar, sabırla dinliyorlar, notlarını alıyorlar. Dolayısıyla, ben tüm bürokrat arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Sizlere de Başkanımıza, Başkan Yardımcımıza da tüm Komisyon üyesi arkadaşlarıma da teşekkür ediyorum.