BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Evet, teşekkür ederim.

Benim de bazı şeyleri söylemem lazım. Öncelikle, en son dediğiniz şeyden başlayalım Sayın Vekilim. Bizim o düzenlememizde, 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu'ndaki düzenlemede sınav vardı, sınavdan muafiyet de yüksek lisans ve doktorayla ilişkilendirilmişti, o zaman da aynı tartışmalar yapıldı. Şimdi, bu kariyer basamak sistemiyle ilgili bağlamından kopartılan bir nokta var, o da şu: Bu, öğretmenler arasında hiyerarşiyi kurmayla ilgili bir sistematik geliştirmiyor. Aynı şey gibi düşünün, Adalet Bakanlığındaki hâkim ve savcıların birinci sınıf olmasıyla ilgili; özlük haklarında çok ciddi bir iyileşme sağlıyor ama hiçbir mahkûm veya oraya giden insan "Bana zinhar birinci sınıf hâkim bakacak veya savcı bakacak, öbürünü kabul etmem." diye bir şey olmuyor, diğer hâkim ve savcılar arasında bir huzursuzluk konusu da olmuyor yani. Yani adliyelerde "A, sen birinci sınıfsın, ben birinci sınıfa ayrılmadım henüz." diye hâkim ve savcı arasında bir şey olmuyor. Bunun kurgulanmasının mantığı... Benim icadım da değil bu yani. İşte, biraz önce Latif Selvi Vekilimiz bahsetti, ta, 2000'lerde, 2006 yılında, Hüseyin Çelik Bakanımızın zamanında uygulamaya şey yapan... Hüseyin Çelik de kendisi uydurmadı yani sonuçta hiçbir bakan kendi zihninde, oturup da "Ben böyle bir sistematik kurayım." demez, mevcut literatür, mevcut tartışmalar, onların birikiminden imbiklenmiş olan çözümlerle bir şeyleri inşa etmeye başlar; ben de aynı şeyi yapmaya çalıştım.

Buradaki amaç, öğretmenler arasında, aynı işi yapan öğretmenler arasındaki bir hiyerarşik grup, katı ayrımlar yapmak değil. Buradaki amaç... İşte, herkes mutabık burada, sadece nasıl yapılacağıyla ilgili tartışmalar var. Öğretmenin yeterlilikleriyle ilgili sıkıntı var, dünyadaki en genç öğretmen popülasyonu, kitlesi Türkiye'de var; gerçekten böyle, bu müthiş bir fırsat ama aynı zamanda da dezavantaj. Çok uzun bir süreç içerisinde öğretmenlerimizin hayat boyu öğrenme kapsamında sürekli kendilerini geliştirecek mekanizmaları ihdas etmeniz lazım ama bunları da sahici bir şekilde özlük haklarıyla ilişkilendirmeniz lazım. Aslında bu, onun iyi niyetle yapılmış olan ilk girişimiydi, ilk girişimi oldu. Tabii, çok ciddi sıkıntılar yaşadım ben Millî Eğitim Bakanı olarak hakikaten ama niyetimiz öğretmenlerimizi güçlendirmekti, öğretmenlerimizin mevcut müktesebatlarında bir mekanizmayla destek sağlamaktı. Ben bu anlamda... İyi ki Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu çıkarmışız. Gerçekten büyük tartışmalar yaşamış, büyük maliyetleri ödemiş olmamıza rağmen 600 binin üzerinde öğretmenin özlük hakkında ciddi bir iyileşmeye yol açtı. Aynı zamanda, bugün Öğretmenlik Meslek Kanunu'yla ilgili düzenlemeler yapılabiliyorsa aslında çıkış noktası orasıdır; onu öncelikle belirtmekte fayda var.

Diğer bir konu, benimle ilgili bu müzakerelerde sosyal medya üzerinde sürekli hatırlatmalar yapılıyor. "Millî Eğitim Bakanı beş yıla indirmeyi, başöğretmeni on yıla indirmeyi söylemişti." Bir de ne söylemişti? "Yirmi yılın üzerinde kıdemi olan öğretmenler uzman öğretmen olduktan sonra on yıl beklemesinler çünkü emekli olma durumu olabilir yaş durumuna göre, başöğretmenlikten mutlaka yararlansınlar." Ben bunu Millî Eğitim Bakanı olarak kendi başıma oturup da kamuoyuyla paylaşmadım; ben bunu Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığıyla, Hazine ve Maliye Bakanlığıyla görüşerek, böyle bir adım atılmasının sistemi daha iyileştirebileceği, daha fazla fırsat havuzunu genişleteceğiyle ilgili bir mutabakat üzerine açıkladım. Dolayısıyla ben aynı PDR'de olduğu gibi, PDR'deki psikolojik rehberlik ve danışmanlık öğretmenlerimizin 100 öğrencinin olduğu okullarda olması gerektiğiyle ilgili kanaatimi nasıl muhafaza ediyorsam, o açıklamalarım da sadece popülist bir şekilde kitleyi manipüle etmeyle ilgili bir girişim değil, tam tersine, devletin diğer kurumlarıyla istişari bir şekilde alınmış olan... Ama yasalaşmamış çünkü Bakanlıktan ayrıldım, milletvekili olarak hizmet ediyorum. Dolayısıyla onların yapılmasının da doğru olduğunu, daha iyileştirmeye yol açacağıyla ilgili bir girişim olacağını düşünerek bunu özellikle ifade etmek istedim.

Tabii, şu andaki Öğretmenlik Mesleği Kanunu'yla ilgili şeyin kapsamı çok daha farklı; akademisi, onun işleyişi, kuruluşu, yine, öğretmenlik mesleğindeki mevcut kariyer sistematiğindeki, yapılanmada sınavın ortadan kaldırılması, aynı zamanda öğretmene yapılan şiddetle ilgili çok daha kapsamlı bir kanun. Bunu özellikle sizin konuşmanız vesilesiyle dile getirmek istedim çünkü sanki şey var gibi bir hissiyat oluşuyor. Elbette her Bakanın farklı yaklaşımları olabilir, bundan doğal bir şey olamaz ama ben bu deklare etmiş olduğum şeylerin arkasındayım; onu özellikle belirtmek istiyorum.

Sayın vekilimize de teşekkür ediyorum.