| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Sinop Milletvekili Nazım Maviş ve 101 Milletvekilinin Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi (2/2239) |
| Dönemi | : | 28 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 04 .07.2024 |
İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.
Değerli Komisyon üyelerimiz, hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Eğitimin bir ülkenin bütününü ilgilendiren ve geleceği içine alan bir niteliği olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu sebeple ki eğitim, ülkenin geleceği olan, hâliyle de bizim ülkemizin geleceğine yön verecek olan nesillerin yetiştirilmesi bakımından gerçekten çok önemlidir. Bu kadar önemli bir alanda atılacak her adım da bir o kadar dikkatli atılmalı ve her şeyin inanılmaz bir hızla değiştiği bir dönemde zaman kaybına da yol açmamalıdır. Önemi doğrultusunda zaman zaman elbette ki köklü değişiklikler yapılabilir ve bu da gereklidir ve anlaşılabilir. Sizler de gerçekten köklü ama aynı zamanda iyi niyetli olmayan kanunlar yapmakta da pek maharetlisiniz. Eğitim bir ülkenin geleceğini belirler. Ülkelerin kalkınması, gelişmesi ancak ve ancak nitelikli bir eğitim sistemiyle mümkündür ve bu sistem de gerçekten çok yönlüdür. Eğitim sisteminde yaptığınız her değişiklik öğrencisinden öğretmenine, oradan velisine kadar milyonlarca insanı etkiler. Sistemin kusursuz yürümesinde ve başarıya ulaşmasında ise en önemli görev öğretmenlerindir. Bu maddeyle önce akademiye girmeye sonra eğitimleri sonunda oradan öğretmen olmaya hak kazanan öğretmen üç yıl boyunca sözleşmeli olarak istihdam edilecek, daha sonra da kadroya geçebilecek ancak bir yıl da aynı görevi yapmak zorunda kalacak.
Bakın, değerli arkadaşlar, çok eski tarihten beri öğretmenlik çok ama çok itibarlı ve kıymetli bir meslektir. Demin Suat Başkanımız sordu: "Yusuf Tekin Bakanımızın öğretmenlerle ilgili ne sorunu var?" diye. Sayın Başkanım, öğretmenlerle hiçbir sorunu yok çünkü Millî Eğitim Bakanımız öğretmenlerin düşmanı. "Bunu nereden çıkardın?" diyeceksiniz... Bakın, 16/6/2024, yer Erzurum, açıklama yapıyor, diyor ki: "Dünyanın hiçbir tarafında bu kadar büyük bir öğretmen kitlesi kamu tarafından fonlandırılmıyor." Bir Bakan, kendi çalışanları, kendi öğretmenleriyle ilgili olarak fonlandırmakla suçluyor, onunla ilgili söylüyor. Bu kadar itibarsızlaştırılan bir durum daha söz konusu olamaz. Bunu söyleyen kim? Sayın Bakan. Nerede? Erzurum'da söylüyor. Yani dünyanın hiçbir yerinde eğitim emekçileri, öğretmenleri bizzat Millî Eğitim Bakanı tarafından bu kadar itibarsızlaştırılmamıştır, dünyanın hiçbir yerinde yoktur değerli arkadaşlar. Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e hatırlatmak isteriz: Öğretmenler kamu tarafından, devlet tarafından fonlandırılmıyorlar; yaptıkları işin, emeklerinin karşılıklarını alıyorlar, üstelik karşılığında yoksulluk sınırının çok altında bir ücret alıyorlar.
Şimdi, Sayın Bakan kamu kaynaklarıyla fonlamaları görmek istiyorsa ben ona "proje" adı altında dinci, gerici, cemaat ve vakıflara, "teşvik" adı altında özel okul patronlarına, geçiş garantili köprülere, havalimanlarına, otoyollara aktarılan kamu kaynaklarına, 5'li çetenin silinen vergi borçlarına, sarayın harcamalarına ayrılan milyarlara baksın diyorum. Dolayısıyla, Sayın Bakanın ne amaçta olduğunu, nasıl biri olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz.
Bakın, arkadaşlar, öğretmenlik sistemiyle, bu yetiştirme usulleriyle bu kadar oynayan başka bir devlet yok ve hiçbir devlet de geleceğini bu türlü planlayamaz. Hiçbir orta vadeli program ve kalkınma planı öğretmenin huzur bulamadığı yerde ayakta kalamaz. Bugün bir çocuğa planlı ve programlı harcanacak 1 liranın, gelecekte kalkınmaya ve ekonomiye 7 liralık bir katkısı olduğuna dair somut raporlar vardır.
Bakın, değerli arkadaşlar, bu teklif tümüyle çok tehlikelidir. Öğretmenlik mesleğinin itibarını yok ediyor. Öğretmenlerimiz için bir kez daha iyi bir adım atın.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Toparlayalım lütfen.
Buyurun.
İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - Sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verelim. Bu çağ dışı sistemin sürmesine izin vermeyelim. Öğretmenlerimizin kaygıları, mutsuzlukları ortada. Gelin, onlar için gerçekten iyi niyetli bir adımı hep beraber atalım.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.