KOMİSYON KONUŞMASI

İBRAHİM AKIN (İzmir) - Tekrar merhaba bütün Komisyon üyelerine ve Başkana.

Şimdi, bu 13'üncü maddede gerçekten çok enteresan bir durum var ve bir disiplin kurulu oluşturuluyor ve bu disiplin kurulunun yapacağı işler neredeyse bütün kanunları yok saymış, onun dışında kendine özgü bir yasal düzenleme tanımlamış ve neredeyse hani özerk, paralel bir yapı hâline gelmesi diye ifade ettiğim konu burada çok daha açık ve net bir şekilde görülüyor. Bu öğretmenlerin şimdiye kadar kazanılmış haklarını, bir sendika temsilcisiyle birlikte disiplin kurulunda olmasının bile ortadan kaldırıldığı bir duruma tekabül ediyor. Bu aslında aynı zamanda da mevcut hukuku, mevcut anayasal hakları, hem uluslararası sözleşmeler; -çalışma hakkı bakımından- hem de bunun getirdiği doğal hakları da yok sayan bir durum; bunu kabul etmek mümkün değil. Bir de bunu yaparsanız, inanın, eğitim sistemi tam anlamıyla bir özensizlik, keyfiyet, aynı zamanda çalışma barışını da ortadan kaldıran bir sonuç üretir. Bunun yürütülmesi hâlinde, yaşayacağız, göreceğiz, eğer geçerse ki Anayasa Mahkemesi bu maddeyi özellikle bu çerçevede de itiraz ettiğimizde muhtemelen iptal edecektir, umarım iptal eder ve böyle bir durumu tekrar yaşamayız ama gerçekleşirse ve yaşama geçerse bu, keyfî bir uygulamanın tam anlamıyla, detaylı bir şekilde ifadesine tekabül eden bir maddedir. Bunu biz DEM PARTİ olarak kabul etmediğimiz gibi, sanırım aklı başında, sağlıklı düşünen, eğitim fakültelerini bitirmiş -eğitimin yönetimi açısından değerlendirildiğinde- herkesin de bu duruma kendi hakkını ihlal etme konusu söz konusu olduğu için itiraz edeceğini düşünüyorum. Bunu kabul etmenin mümkün olmadığını ifade etmek isterim.

Teşekkür ederim.