KOMİSYON KONUŞMASI

NERMİN YILDIRIM KARA (Hatay) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar, sevgili bürokrat arkadaşlarımız; hepinize saygı ve sevgilerimi iletiyorum.

Deprem bölgesinin bir milletvekili olarak bu Öğretmenlik Meslek Kanunu'yla ilgili kaygılarımızı yeniden paylaşmayı ödev ediniyorum kendime. İktidarın göreve yeni başlayan öğretmenleri iki yılda 14 bin liraya çalıştırıp siyasi bir kadro yaratacak olması toplumun tüm kesimlerinde endişe yaratmaktadır.

Disiplin maddesiyle öğretmenler iktidar eliyle sindirilecek mi? Şimdi buradan bu soruların cevabını bulmak zorundayız. Özel sektörde çalışan yüz binlerce öğretmen bu yasada neden yok? On iki yıllık eğitimini tamamlayan bir öğrenci üniversite sınavına giriyor, ardından eğitim fakültesi, ardından KPSS, mülakatlar sonucunda kazanıyor veya kaybediyor, sonuçta öğretmen oluyorsa bir de illerde, birden fazla ilde açılacak olan akademilerde, hangi dersler okutulacak, neye göre alınacak belli olmayan bu akademilere dâhil edilecek. Bu meslek kanununda öğretmenlere bazı görevler dayatılmış. Bence bunların öğretmene yarın bir gün... Bunun garantisini burada birazdan, benden sonra söz alan başka birisi söyleyebilir.

Öğretmen yarın bir gün cemaat ve tarikatlarla yapılacak olan mutabakatlara uymaması durumunda verilecek bir cezai müeyyideye muhatap kalır mı? Meslek kanununun hiçbir yerinde Atatürk'ün ilke ve inkılaplarıyla ilgili herhangi bir ibareye biz rastlayamadık. Öğretmenin sadece adının olduğu ancak fikrinin ve taleplerinin yok sayıldığı, haklarının gasbedildiği, uzmanlık belgesi olan diplomasının geçersiz sayıldığı, iktidarın kendi memurunu yaratma kanunu olarak bunu addediyoruz ve böyle görüyoruz. Bu mesleği, icra eden, emek eden meslek örgütleri, meslek camiası ifade eder.

Şimdi, deprem illeriyle ilgili olarak Hatay biliyorsunuz ki en fazla, yoğun olarak maddi ve can kaybı açısından bu zararı yaşamış olan ilimiz. Depremden evvel yaklaşık 268 kurumda 29 bin öğretmenimizin ve 500 bin öğrencimizin var olduğunu, biz bunu kayıtlarımızda ve bültenlerimizde ifade etmiştik ancak çokça yara aldık, çokça zarar gördü öğretmenlerimiz.

Özellikle -bir örnek vermek istiyorum Sayın Bakanım da buradayken- Defne'ye bağlı Sümerler Mahallemizde Hatay İl Emniyet Müdürlüğü olarak kullanılan Sevsen Nevzat Şahin Anadolu Lisesinin durumu ne olacak Sayın Bakanım? İskenderun'da Namık Kemal İlköğretim Okulunun durumu ne olacak Sayın Bakanım? Efendim, bizim buradan beklediğimiz ve bilmek istediğimiz şey şu: Öğrenciler ve öğretmenler gerçekten on beş aydır eğitim öğretim döneminde çok zorluklar yaşadılar. Sebebi, konteyner kentler bir yerdeydi. Bu çocukların okulları olmadığı için bilmem kaç kilometre uzağa gitmek zorundalar. Anne-baba ayrı bir yerde, okul ayrı bir yerde. Taşımacılıkta çok büyük problem yaşadılar. Bunun dışında, gerçekten korktular.

Bakın, Sayın Bakanım, bunu gidip sorun lütfen; yine söylüyorum dünkü gibi, bana inanmayın, lütfen sorun. Çatılarda tadilat yapılırken bizim öğrencilerimiz ve öğretmenlerimiz o okullarda eğitim yapmak durumunda kaldılar. 2 farklı okulun öğretmenleri aynı öğretmen odasında kaldılar. Güçlendirmeye çok ihtiyacımız var. 2024-2025 sezonunda lütfen bu çocukların bir yerden bir yere taşınmasıyla ilgili olan bu işleri talimatlarınızla düzeltin. Bilmiyorum son zamanlarda gittiniz mi ama hâlâ büyük bir dram yaşanıyor. O yüzden, gıdalarıyla...

Ben Vali Bey'e dedim ki: "Sayın Valim, bir öğün ücretsiz yemek veremiyoruz. Allah için bir avuç fındık ile bir bardak süt verelim bu çocuklara." "Tamam Sayın Vekilim." dedi ama o bile yok ya. Ya, yazık. Dün de söyledim, çeyrek ekmeğin arasına kimisi sadece domates koyuyor, kimisi sadece haşlanmış...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Sayın Milletvekilim, lütfen toparlayalım.

NERMİN YILDIRIM KARA (Hatay) - Peki Sayın Başkanım.

Dolayısıyla gıda, hijyen, ulaşımda on beş ayın sonunda bu eğitim öğretim döneminde bunları yaşamayalım diyorum.

Teşekkür ediyorum.

Saygılar sunuyorum.

BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Evet, teşekkür ederiz.