ALİ KARAOBA (Uşak) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri ve değerli bürokrat arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, bir hekim olarak ben aslında bu teklife baktığımda -tabii, teknik bilgi olarak arkadaşlar çok daha donanımlı bir şeyler veriyor ama- ben şöyle algılıyorum: Şimdi, bizim bir hocamız vardı, profesör, derdi ki: "Çocuklar anlattıklarımızın yarısının yanlış olduğunu biz de biliyoruz ama acı olan şu ki hangi yarısı doğru, kimse bilmiyor." Siz 2002'den bu yana bu hâle getirdiniz. Eğitim sistemini o kadar değiştirdiniz ki siz de hangisinin doğru olduğuna inanmıyorsunuz, bilmiyorsunuz. Aklın yolu bir arkadaşlar. Bir hekim olarak iğne bile yaparken onam formu alıyoruz, hastaya ameliyat olurken yaşama oranı belirtiyoruz "Bu ihtimalin var." diyoruz. Siz bu işin taraflarının hiçbirinin fikrini almadan, kendi aklınıza göre "Güç bizde, saraydan geldi, biz bunu geçiririz." diyorsunuz.

Bakın, dünyayı yeniden keşfetmeye gerek yok. Başarı kriterleri ortada, PISA sınavlarında biz kaçıncıyız? Fen lisesi başarı oranları ne kadar? İmam-hatip liselerinin başarı oranları ne kadar? Yine bir örnek vermek isterim. Profesöre sormuş, "Bu ameliyatta yaşam şansım kaç?" diye, "Yüzde 70." demiş. "Peki, neden yüzde 70?" demiş. "Şimdiye kadar 30 kişiyi ameliyat ettim, 30'u da öldü. 70 kişi daha ameliyat edeceğim, inşallah bunlardan biri olmazsın." demiş.

Kısaca şunu anlatıyorum: "Ortak akıl" diyorsunuz, sonuçta, geliyorsunuz "bizim aklımız" diyorsunuz. "Birlikte karar alalım." diyorsunuz, biz bundan 1 tane virgül bile değiştiremiyoruz.

Ben sözü çok uzatmayacağım. Bildiğim bir şey var, çömez bir milletvekili olarak diyeyim, yeni bir milletvekili olarak bir yıldır şunu gördüm: Burada konuşmalarımız sadece tarihe not düşüyor ama sizler bundan ders almıyorsunuz, almamaya da devam ediyorsunuz. Yaptığınız şeyi ya "Kandırıldık." diye sonra değiştirmeye çalışıyorsunuz ya da bu bozuldu, yeni gelen bakanın cemaatine göre, bakış açısına göre yeni programlar çıkarıyorsunuz.

Orhan Vekilimin de dediği gibi, ideolojik yaklaşımları bırakalım; bu ülke hepimizin, bu çocuklar hepimizin, bu öğretmenler hepimizin. 6 tane sınıflama var öğretmenlerde; yok başöğretmen, uzman öğretmen, yok aday öğretmen, ücretli öğretmen. Biri doğum izni alamaz, para alamaz; biri 3 bin lira fazla alır, biri 5 bin lira fazla alır. Yapmayın, ne olur. Bu ülkede madem üniversite açıyorsunuz, "eğitim standart" diyorsunuz, "Biz çok iyi eğitiyoruz." diyorsunuz, elemek için her aşamaya da barikat koyuyorsunuz; bunu çok doğru bulmuyorum. Ben ortak akıl derken, lütfen, muhalefetin sesini dinleyin, sendikaların sesini dinleyin, bu işten etkilenen insanlara kulak verin diyorum, yanlış yapmak istemiyorsanız muhakkak bunu yapın diyorum.

Bir de kendi şehrimle ilgili bir iki şey söylemek istiyorum. Mesela, bizde Fatih Sultan Mehmet Anadolu Ticaret Lisesi mevcut, 5 tane alt bölümü mevcut. Millî Eğitim Bakanlığının 2000 yılından önce yapılan okulların depreme dayanıklılığıyla ilgili güçlendirme kararı var. Bundan yaklaşık yedi yıl önce depreme dayanıklı diye karot alınmış. Bir yıl önce bütün elektrik tesisatı yenilenmiş, bütün ısınma tesisatı yenilenmiş. Şimdi "Taşıyacağız, burayı yıkacağız ve yeniden bir okul yapacağız." diyorlar. Yani ne kadar samimisiniz; ben buna inanamıyorum. Madem yıkacaklardı bu kadar masrafı niye yaptınız? Kamuyu neden bu kadar zarara uğrattınız? Bu kadar öğretmeni bu kadar yıl neden oyaladınız? 5 tane bölüm var, 1 tanesi turizm bölümü, kapatmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Uşak ili içerisinde çok basit taşımalarla hem okullarımızı güzelleştirebiliriz hem de bu velilerimize, öğretmenlerimize bu işleri yapmadan önce bilgilendirme yaparsak çok daha sağlıklı sonuçlar alacağımıza inanıyorum.

Sadece imam-hatip kampüsleri hâline getirerek imam-hatipteki öğrenci sayılarını göz ardı etmeden birleştirelim, bir okulu boşa çıkaralım yerine, fen lisesini boşaltmayı ya da Anadolu ticaret liselerini boşaltmayı çok doğru bulmuyorum.

Dinlediğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. Sağlıklı günler dilerken gerçekten bu konuda da ortak aklı merkeze koyun ve hepimizi dinleyin deyip saygılar sunuyorum.