KOMİSYON KONUŞMASI

GÜLCAN KIŞ (Mersin) - Sayın Başkanım, çok değerli milletvekili arkadaşlarım, Millî Eğitim Bakanlığımızın değerli bürokratları, değerli basın mensupları; öncelikle hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

İki gündür Komisyonda görüşmelerimizin devam ettiği Öğretmenlik Mesleği Kanunu Tasarısı'nın geri çekilmesi ve bu hâliyle yasalaşmaması için Meclis Parkı'nda eylem başlatan eylemlerinin 40'ıncı günündeki öğretmenlerimizi Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak selamlıyorum, mücadelelerinin yanında olduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Cumhuriyet tarihinde öğretmenlik mesleği ve geleceği hiç bu kadar ayaklar altına alınmamıştı. Bu kanun teklifi, Millî Eğitim Bakanlığınca AKP iktidarı tarafından dayatılan ve kabul edilemez unsurlar içeren bir kanun teklifidir. "Usul ve esas yönünden Anayasa'ya aykırılıklar içermektedir." diye dün gece yarısına kadar yapılan görüşmelerimizde burada değerli milletvekillerimiz, değerli Komisyon üyelerimiz tarafından detaylıca itirazlar ve eleştiriler yapıldı. Bu itirazları ve eleştirileri dikkate almanız Millî Eğitim Bakanlığınız tarafından iyi bir iş çıkarılmış olunmasına da vesile olacaktır. Ancak, sarayda yazılan ve itirazsız olarak Meclise getirdiğiniz bu kanun teklifinde, Komisyona getirdiğiniz bu kanun teklifinde sadece öğretmenin adı var ama kendisi yok, ne onların taleplerine ne haklarına ne fikirlerine ne de görüşlerine yer verilmiştir.

Bakın, Türkiye'nin dört bir yanında en kutsal mesleklerden biri olan, geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimiz hep bir ağızdan "Bu kanun teklifi öğretmenleri mesleksizleştirme, bitirme kanunudur." diye haykırıyorlar. Sendikalardan, sivil toplum kuruluşlarından, öğretmenlerden görüş alınmadan Bakanlık koridorlarında, sarayda hazırlanan, kabul edilemez bir kanun teklifi getirdiniz buraya. 1 milyonu aşkın öğretmenimizin gözü kulağı dünden beri bu salonda, yaptığımız görüşmelerde ve alacağımız önemli kararlarda.

Bu kanun teklifinde, taslağında öğretmenlerin itibarı yok, meslek hastalığı yok, mobbinge çözüm yok, toplumsal cinsiyetlere uygulanan ayrımcılık yok, engelli öğretmenler yok, taban ücret isteyen özel sektör öğretmenlerine çözüm yok. Eğitim emekçilerinin hiçbir sorununa çare üretmeyen bu teklifte ne var arkadaşlar? Anayasa'ya bolca aykırılıklar var, adaletsizlik var, eşitsizlik var, emek sömürüsü var ve hak kaybı var. Uzun yıllardır emek sömürüsünün yapıldığı, eğitim sektörünün kanayan yarası sözleşmeli öğretmenlerimizin seslerinin duyulmasını istiyorlar. Öğretmenlerimizin maaşları açlık sınırında maalesef, özel sektörde çalışan öğretmenlerin ücreti kamudaki öğretmenlerle eş değerde olmalıdır. Yani, eşit işe eşit ücret olmalıdır diyoruz çünkü Anayasa'ya göre öğretmenlik bir kamu görevidir. Bakıyorsunuz, taslakta öğretmenleri koruyacak, güvenliklerini sağlayacak hiçbir madde yok. Eğitimde liyakat, adalet ve eşitlik ilkeleri korunmalıdır diyoruz, öğretmenlerimiz ideolojik ve siyasi baskılardan uzak tutulmalıdır diyoruz.

Kısacası, eğitim sisteminin geleceği için, eğitim emekçilerinin haklarını ve taleplerini göz ardı eden bu kanun tasarısının geri çekilmesi gerekmektedir, bu kanun tasarısının yasalaşmaması gerekmektedir. Bu tasarı, öğretmenlerin haklarını gasbettiği için tasarıyı tümden kabul etmiyoruz ve de reddediyoruz. Gerçek bir kanun hazırlanması için sivil toplum örgütleriyle, sendikalarla, eğitimcilerle ortak ve uzlaşı içerisinde hareket edilmesinin Millî Eğitim Bakanlığınca ve öğretmenlerimiz açısından çok daha uygun olduğunu ve gerektiğini düşünüyor, Komisyonumuza iyi çalışmalar diliyorum, başarılar diliyorum.

OTURUM BAŞKANI FİLİZ KILIÇ - Sayın Vekilimize teşekkür ediyoruz, süreyi de çok iyi kullandığı için ayrıca şahsım adına teşekkür ediyorum.

GÜLCAN KIŞ (Mersin) - Ben teşekkür ederim.