MURAT EMİR (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Tabii, biz Sayın Maviş'in 5'inci maddeyle ilgili açıklamalarını dinledik ama doğrusu tatmin edici bir cevap aldığımızı söyleyemeyeceğiz. Bu konunun üzerinde biraz daha durmak gerektiğini düşünüyorum çünkü önemli bir konu.

Millî Eğitim Temel Kanunu 73 yılında getirildi. 73 yılından sonra 83 yılında bir değişikliğe tabi tutuldu. Bu değişiklikle birlikte... Bakınız -tutanaklara da girmesinde yarar var- tam da okuyorum: "Türk millî eğitiminin amacı, Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasa'da ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk milletinin millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasa'nın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış hâline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek." diyor 83'teki değişiklik. Yani o sırada yasa koyucu 73'teki yasaya bunu koyarak, dercederek bir şey yapmaya çalışıyor ama bugün de yepyeni bir yasa var ve burada bir değişikliğe gidiyoruz. Ne yapıyoruz? Bakınız, yaptığımız iş "Anayasa'da ifadesini bulan temel ilkelere bağlı, Türk milletinin millî, manevi, ahlaki ve kültürel değerlerini benimsemiş, ülkesine, içinde yaşadığı topluma ve insanlığa karşı sorumluluk hisseden erdemli insanlar olarak yetiştirir." deniyor öğretmenin amacı. Peki, burada -bir kez daha altını çizelim- ne eksik? Atatürk eksik, Atatürk inkılap ve ilkeleri eksik, Anayasa'da ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlılık eksik ve "Türk vatanının ve milletinin ebedî varlığını ve yüce Türk devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda" diye başlayan Anayasa'nın başlangıç hükümleri eksik. Tekrar ediyorum, Anayasa'nın başlangıç hükümleri, Atatürk, Atatürk inkılap ve devrimleri ve Atatürk milliyetçiliği kavramları buradan çıkartılmış. Bunun öylesine kısaltma yapmak için, bir sadeleşme aracılığıyla yapılmış olabileceğini zannetmiyoruz. Dolayısıyla, bu ihtiyacı duyanların, burada, açık bir biçimde ve somut bir biçimde her bir kavramdan niye rahatsız olduklarını, eğer rahatsız değillerse bunun yerine hangi kavramı koyduklarını, eğer bir sadeleştirme ihtiyacı var ise, niye Atatürk'ten, Atatürk milliyetçiliğinden, Anayasa'nın başlangıç ilkelerinden başlanma ihtiyacı olduğunu... Önümüzdeki yıllarda öğretmenlerimiz yeni nesilleri yetiştirirken Atatürk'e, Atatürk ilke ve devrimlerine, Anayasa'nın başlangıç ilkelerine, Atatürk'ün belirlediği, o önümüze koyduğu milliyetçilik ilkesine uymayan, aykırı olabilen veya bunu önemsemeyen veya bu ışıkta yetiştirilmemiş gençler olmasından rahatsız olmayacaklar mı? Bunu gereksiz mi görüyorlar? Bu açıdan başta Sayın Maviş olmak üzere çok net, açık, öyle "millî irade" kavramlarına yaslanmadan somut bir şey bekliyoruz. Niye buna ihtiyaç duyuldu? Neden rahatsızsınız? Niye böylesine bir değişikliğe gidiyorsunuz? Atatürk'le, Atatürk milliyetçiliğiyle sorununuz nedir? Açık bir soru soruyorum ve cevabını bekliyorum.