KOMİSYON KONUŞMASI

CEVDET AKAY (Karabük) - Teşekkürler Başkanım.

Sayın Başkanım, Değerli Komisyon üyeleri, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar; ben de saygıyla selamlıyorum sizleri.

Söz konusu maddeyle ilgili olarak öğretmenlerin hak, ödev ve sorumlulukları belirlenmiş olmasına rağmen genelde ödev ve sorumluluklarıyla ilgili ağırlık verilmiş, haklarıyla ilgili de sadece (3)'üncü fıkrada "Öğretmenler mevzuatta açıkça belirlenen hususlar ile olağanüstü hâl, genel afet ve salgın hastalık durumları haricinde meslekleriyle ilgili olmayan iş ve faaliyetlerde rızaları dışında görevlendirilemez." denilmiş. Hâlbuki, öğretmenlerin haklarıyla ilgili daha geniş yetkiler olması gerekirdi.

Ayrıca, Atatürk ilke ve inkılaplarıyla ilgili ve Atatürk milliyetçiliğiyle ilgili de bu kanunda, bu maddede genelde ayrıştırmalara, ayıklamaya gidildiğini görüyoruz. Bu konulara daha fazla önem verilmesi, önde tutulması gerekirdi. Biz aynı uygulamaları zaten Millî Eğitim Bakanlığının genel bütçesi içerisinde bazı dernek ve vakıflara aktarılan paralarla da ilgili görüyoruz çünkü baktığımız zaman Millî Eğitim Bakanlığının bütçesi 1 1 trilyon 92 milyar, genel bütçe de 11 trilyon 89 milyar yani oran yüzde 9,84; yıllar itibarıyla azalarak buraya gelmiş. Biz bu ayrılan payı düşük buluyoruz, daha yüksek tutarlarda olması gerekir çünkü kaliteli eğitim, ilim ve irfan yuvası olması ve bilimsel eğitimin yapılması, Atatürk ilke ve inkılaplarına da uygun bir eğitimin olması için gerekli bütçe rakamlarının, ödeneklerin de uygun olması ve ilgili, düzgün şekliyle aktarılması gerekirdi.

Şimdi, bütün bakanlıklarda olduğu gibi Millî Eğitim Bakanlığında da "kâr amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferler" kalemi var. Bununla ilgili biz hem Plan ve Bütçe Komisyonunda hem Genel Kurulda Sayın Bakana soru sormuştuk: "Bu dernek ve vakıflar kimler? Buralara ne kadar para aktarıyorsunuz? Hangi protokol kapsamında aktarıyorsunuz, kimlerdir; açıklayın." Belki güzel işler yapılıyor. Güzel iş mi yapılıyor, kötü iş mi yapılıyor; biz bunu bilmiyoruz. Atatürk ilke ve inkılaplarına uygun işlemler mi, ödenekler ayrılıyor mu, çalışmalar yapılıyor mu; bunları bilmiyoruz.

Bu bütçe rakamlarını da size vereyim. 2023 yılı için ayrılan ödenekten kâr amacı gütmeyen kuruluşlara yapılan transferler kalemi 3 milyar 612 milyon lira iken haziran sonunda 2 milyar 566 milyon lira harcanmıştı; muhtemelen ödeneğin tamamı kullanılmış ve ödenek aşımına da gidilmiş olabilir. 2024 yılı için de 5 milyar 895 milyon liralık bir ödenek ayrılmış; 2024 yılı içerisinde bu ödenek de kullanılacak. Şu ana kadar bir araştırma yapıp baktım, bulabildiğim kadarıyla da Yunus Emre Vakfına ve Maarif Vakfına 2 milyar 180 milyon liralık ödeme yapılmış ocak-mayıs dönemi içerisinde Değerli Başkanım. Bunun haricinde, nerelere, nasıl ödeme yapıldığını da bilmiyoruz, nasıl kullanıldığını da bilmiyoruz. Milletvekilleri olarak da bu ödeneklerin nasıl kullanıldığını öğrenmek istiyoruz açıkçası çünkü öğretmenlerimizin hakları önemli, Millî Eğitim camiasındaki sistem çok çok önemli, bu kaynakların düzgün kullanılması da önemli; buradan bunu özellikle ifade ettim ve açıkçası bununla ilgili açıklamayı Sayın Bakandan ve ilgililerden bekliyoruz. Yasama denetimi açısından ve Komisyonun görevlerinin sağlıklı bir şekilde yerine getirilmesi açısından da bunun önemli olduğunu özellikle ifade ediyorum.

Yine, mülakat hususuyla ilgili, 2022 KPSS sonuçlarıyla ilgili olarak öğretmenlere atama sözü verilmişti. Yine, Plan ve Bütçe Komisyonunda 24 Kasım 2023 Bakanlık bütçesi görüşmelerinde 2022 KPSS sonuçlarıyla ilgili, öğretmenlerin atanamayacağıyla ilgili yazı Bakan tarafından duyuruldu yani 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde öğretmenler atama müjdesini beklerken kanun gereği süre dolduğu için böyle bir atamanın da yapılamayacağı ifade edildi. Bu uygulama da yanlış; bir söz verildiyse yerine getirilmesi gerekir, tabii ki 2023 sınav sonuçlarıyla ilgili olarak da atamaların yapılması gerekir. 1 milyon 150 bin civarında, eğitim gören öğretmenler de dâhil ve bekleyen, atanamayan öğretmenler de dâhil atanmayı bekleyen öğretmenler var. Yine, 20 bin öğretmen atanacak, hepsi mülakata girecekler. Bu mülakata girme olayı da mülakatla ilgili bir sektör oluşturmuş durumda. İnsanlar mülakatta nasıl davranacağıyla, hangi konulara, hangi sorulara nasıl cevap vereceğiyle ilgili de eğitim alıyorlar yani bir sektör oluşmuş; bunu da ifade edeyim. Bunu da bir bedel karşılığında yapıyorlar. Bunun da uygulamada hatalı sonuçlar doğuracağını ifade ediyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Sayın Milletvekili, lütfen toparlayın.

CEVDET AKAY (Karabük) - Toparlıyorum.

Mevcut durumda, tasarruf tedbirleriyle beraber, emekli olunduğu zaman öğretmen atamalarına geçilebileceği için -daha önceki milletvekilleri de değindi- altmış beş yılda bu öğretmenleri atayabileceğiz; bu uygulama yanlış.

Özel sektörde çalışan ücretli öğretmenler konusunda da muazzam sorunlar var, sürem dolduğu için daha sonra o konulara da gireceğim.

Sonuç olarak, bu kanun teklifi Atatürk ilke ve inkılaplarıyla ve Atatürk milliyetçiliğiyle bağdaşmayan bir teklif. Bu konuyla ilgili düzenlemelerin yapılması muhakkak ve öğretmenlerimizin haklarıyla ilgili, hem mali hem de özlük haklarıyla ilgili daha geniş yetkilerin olması gerekir diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.