MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

Saygılar sunuyorum bütün vekillerime. Öncelikle çok istifade ediyoruz, çok önemli teklifler de oluyor. Siz eksikleri kendi açınızdan söyleyeceksiniz, biz de teklifimize sahip çıkacağız. Öncelikle, siz en başta başlarken, Anayasa'ya aykırılıkla ilgili başlarken, teklifi Külliye'ye, oraya, buraya dayayarak, Komisyon sanki bu tekliften bihaber, bu teklife sahip çıkmadan direkt buraya gelmiş gibi bir algı oluşturdunuz ve bu algı devam etti.

İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - Üç gün önce haberimiz oldu.

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Sizin için demiyorum, bizi itham ederek denildi bu. Biz bu teklifin sahibiyiz, bu teklifi Komisyondaki arkadaşlar olarak tartıştık, konuştuk; eksiğiyle gediğiyle, bizim açımızdan eksik gördüğümüz yerlerin düzeltilmesi anlamında birçok bakanlıklarla da bu teklifle ilişkili... Yani sadece Mecliste çalışmamız yetmiyor, bu tekliflerin karşılığı olan meselelerde, Maliye boyutunda, her bakanlıkla bunun görüşleri alınıyor; bu kanun yöntemi, biliyorsunuz bunu ama bütün bunları bildiğiniz hâlde "Yeni sistemin getirisi bu, Meclis devre dışı, yasama devre dışı, biz kurşun asker, fikrimiz yok..." Böyle bir şey yok, bunu reddediyoruz. Bu teklifin her maddesi üzerinde biz tartıştık kendi içimizde çünkü teklif sahibi Cumhur İttifakı'yız. Doğru mu? Bu normal. Şimdi de muhalefetle birlikte tartışıyoruz, siz de değerli fikirlerinizi ifade ediyorsunuz, burada değerlendiriliyor, Başkanım yönetiyor. Önemli olan burada ölçüleri muhafaza edebilmek. Yani öyle bir kefeye koyduğunuzda... Hatta sendika başkanı o kadar ileri gitti ki öğretmenler odasıyla ilgili, vekillerimize "Hayatında öğretmenler odası..." Ben devlette öğretmenlik yaptım on iki yıl, öğretmenlikten istifa ederek milletvekili oldum. İşte, kendi açımızdan değerlendiriyoruz. Kendi çevrenizdeki tepkileri yansıtıyorsunuz, doğal karşılıyorum ama ben de öğretmen olarak -daha geçen hafta seminer dönemiydi okullarda- arkadaşlarımın yanındaydım, kahvelerini, çaylarını içtim, oturduk ve özellikle bu konuyu açtım çünkü yeni değil, Değerli Bakanımız getirdi ve değerli bir çalışmaydı bu. Yıllardır gelmemiş meslek kanunu öğretmenler açısından beklenen bir kanundu; geldi.

İSMET GÜNEŞHAN (Çanakkale) - İki yıl önce geldi.

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - 3600 ek gösterge öğretmenler için bir kazanımdı -değil mi- kazanım, bu değerliydi. Yani öyle bir hava oluşturuluyor ki Millî Eğitim üzerinde, Millî Eğitim her şeyi yıkıp dökmüş ve... Kazanım ortaya koymaya çalışıyoruz Bakanlığımız da vekillerimiz de hep birlikte.

Uzman öğretmen, başöğretmenlik müesseseleri kıdeme dayalı... İşte, geçen dönem sınav vardı, Bakanımızın döneminde gelen teklifle, bu dönem o sınav kaldırıldı fark olarak. O sınav da bir anlayışla geldi, bu dönemde de yine, baktık öğretmenler odasında olumlu karşılandı.

Öğretmenlere şiddet bizim en büyük can acımız. Birçok nahoş olay yaşadık. Geçmişte -geçen ay mı oldu en son- yaşadığımız bu olaylarda büyük bir beklenti oluşmuştu, şu anda bunu karşılıyoruz bu teklifle. Yani bu teklifi öyle yansıtmayı biz kabul etmiyoruz. Siz söyleyeceksiniz, işte "Bu bir disiplin kanunu, Öğretmenlik Meslek Kanunu değil." diye, biz de bu teklifin her maddesi üzerinde buna cevap vereceğiz. Benim bildiğim, Anayasa Mahkemesi, Millî Eğitim Komisyonunda yaptığımız geçmiş çalışmalarda, defaatle, bu disiplin hükümlerinin, bunların yönetmelikle düzenlenmeyeceği kararını verip kanunda yer almasını istedi. O Anayasa'yı vurguladınız ya işin başında, Anayasa Mahkemesi geçmişte defaatle -tam hatırlamıyorum, yine, Millî Eğitim Komisyonunda yaptığımız çalışmalardan biriydi- o manada kanunen bu disiplin hükümlerinin belirlenmesi gerektiğini vazettiği için buraya konuldu; yoksa yönetmelikle belirlemek Bakanlığın o noktada daha işine gelen bir tutum olur ama burada kanunen Anayasa Mahkemesinin tavsiyeleri noktasında bu ortaya konuldu. Bu noktada, Millî Eğitim Komisyonu olarak birbirimizin bu iyi niyetlerine hassasiyet göstermemiz gerekir. Hem muhalefette hem iktidar kanadında geçmişten beri burada -ben üç dönemdir Millî Eğitim Komisyonundayım- saygın hocalarımız, profesörlerimiz, öğretmenlerimiz var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Buyurun.

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Bu noktada, böyle bir taltifle, birbirimize ağır ithamlardan hep kaçındık, bu saygınlığı koruduk.

Tek bir şeyi hatırlatacağım: Tekirdağ Vekilimiz...

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Yarın belgeyi vereceğim.

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Ben özellikle kendisine sordum çünkü bana çok ağır geldi. Millî Eğitimin böyle bir şeye engel olabileceğine ihtimal vermediğim için Bakanlıktan bilgi aldım, yazışmaları... Yani bir belediyemizin...

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi...

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Hangi belediye olursa olsun...

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - 2021, 6'ncı ay...

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Bir söyleyeyim, bir konuşayım.

Bir belediyenin -ister CHP ister başka- okul yapmak istediğinde -depremden dolayı yıkılan bir okul zannedersem- buna Millî Eğitimin "Sen yapma." demesi benim ağrıma giderdi; öğrendim, cevaben yazmış.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - TOKİ yapacakmış.

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - "Bunun ihalesi yapıldı, TOKİ'ye verildi ama size başka okul gösterelim, okullarımız var depremden dolayı yıkılan." diye cevap yazmış, cevabı da aldım.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Bende var.

BAŞKAN MAHMUT ÖZER - Sayın Vekilim...

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Öyle yansıtıldı ki sanki Millî Eğitim okulu yapacak CHP Belediyesine engel oluyor.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Evet, aynen.

MEHMET AKİF YILMAZ (Kocaeli) - Bu değil. Bunun net yazılarını da aldım, bunu da kayda geçirdim.

Teşekkür ediyorum.